Hangi Kitabı Okuyorsunuz? (Detaylı İnceleme)

Kitabın adından şu an emin değilim ama Bay Hiçkimse karakterinin yer aldığı bir kitabını anımsıyorum geçen yaz okumuştum. Ben beğenmiştim. Sonu da ayrıca hiç beklemediğim bir şekilde bitmişti. Hoşuma gitti. Yazı Odasında Yolculuklar sanırım kitabın adı. Auster genelde farklı tarzda yazmayı deneyen bir yazar. O yüzden her kitabı herkese hitap etmeyebilir. Almadan önce biraz ön okuma yapmak faydalı olabilir. Başka okuduysam da pek aklımda yok şu an. Genelde Paul Auster ile Paulo Coelho’yu birbirine karıştırıyorum. Sanırım isimleri bana benzer geliyor. :sweat_smile:

3 Beğeni

Sanırım yine diğer ince kitaplarından devam ederim, tatmin ettiği müddetçe devam ederim herhalde.

2 Beğeni

Merak edenler olur diye kısa bir bilgilendirme yapayım dedim. Kitap farklı yazarların öykülerinden oluşuyor. Her yazarın öykü başında kısa bir biyografisi var. Gayet güzel ilerliyor kitap. Yeni öyküler ve yazarlar okumak da cabası. Bu tip toplama eserler bazen telif sorunu yaşayabiliyor. Bu sebeple almayı düşünen varsa ben gayet olumlu bakıyorum kitaba. Hoşuma gitti.

20 Beğeni

Koralin

Kitap: Koralin
Özgün Ad: Coraline
Yazar: Neil Gaiman
Yayın: İthaki
Baskı: 2019 Temmuz, 1. basım
Çeviri: Niran Elçi
Kapak Resmi: Dave McKean
Resimler: Dave McKean
Özgün Basım: 2002 Şubat, Büyük Britanya
Sayfa: 152

"İskandinav Mitoloji"sini saymazsam Neil Gaiman’ın okuduğum ilk kitabı. O kitabı saymıyorum çünkü sonuçta Gaiman’ın özgün yaratımı değil; “Koralin” adlı kitap ise öyle… Neil Gaiman’ın hayal gücü, beyninin kurgulama açısından sergilediği yenilikçi özellikler beni epey etkiledi… Çok güzel bir kitap, şiddetle öneririm…

Karakterler: Serüvenin kahramanı küçük kız Koralin Jones • İkisi de bilgisayar işinde çalışmakta olan Koralin’in anne babası Bay ve Bayan Jones • Jones ailesinin alt katlarında oturan, bir sürü Highland Terrier cinsi köpekleri bulunan, birer eski aktrist olan Bayan April Spink ile Bayan Miriam Forcible • Jones ailesinin üst kattaki komşuları olan, herkesin deli olduğunu söylediği, Romanyalı, kendisinin bir fare sirki olduğunu iddia eden, pala bıyıklı Bay Bobo • Koralin’e arkadaşlık eden Kara Kedi • Koralin’e onun diğer annesi olduğunu söyleyen, evdeki bir kapıyla yaşadığı boyuta geçilen Cadı • Cadı’nın yaptığı ve gerçek dünyadaki benzerlerinin birer taklidi olan Diğer Baba, Diğer Bayan Spink, Diğer Bayan Forcible ve Diğer Bay Bobo

Özet: Koralin Jones adlı küçük kız anne babasıyla birlikte yeni bir eve taşınır. Çevresini keşfetmeye meraklı olan Koralin evde açılmayan bir kapı bulur. Annesi kapının hiçbir yere çıkmadığını söyler ve kapıyı açınca bir tuğla duvarla örülü olduğu görülür. Koralin evde kimsenin olmadığı bir gün kapıyı açar. Bu kez tuğla duvar yoktur, kapı karanlık bir koridora uzanmaktadır…

12 Beğeni

Coraline özel isim mi? Eğer özel isim ise Koralin olarak çevrilmesini tuhaf buldum

3 Beğeni

Kızın adı “Koralin”. Hatta komşuları Bayan Spink, Bayan Forcible ve Bay Bobo yanlış olarak “Karolin” biçiminde söylediklerinde “Benim adım Koralin, Karolin değil!” diyerek onları uyarıyor…

4 Beğeni

İşin esprisi bu yani :smiley:

2 Beğeni

Kitabın orijinal adını sormuştum. Coraline yazıyor.

2 Beğeni

Bence güzel olmuş. Kahramanın adının Türkçe okunuşuyla yazılması yani… Belki de kitabı çocukların da okuyacağını düşünen çevirmen böyle bir uygulamaya yönelmiştir. Ürpertici bölümleri olmasına karşın ben de dokuz buçuk yaşındaki kızıma önerdim; elindeki kitabı bitirince okuyacağını söyledi.

Bu tür kitapların çocuklar tarafından okunması hakkında:

Son yıllarda psikoloji üzerine makalelerde çocukların korku eserleriyle erken yaşta tanıştırılmasının (Wardstone gibi eserlerle) sanıldığı gibi onları korkak yapmayacağı, aksine cesaretlerini güçlendireceği yönünde fikirler yer alıyor. Çünkü bugün bizi düşüp bayıltan kimi şeyler, algısı tam kapasite, ama hiçbir şekilde sınırlandırılmamış genç zihinler için ilgi çekici. Bizim zamanla kafamıza kazınmış şeyler, dünya algımız vb. etmenler kimi durumlarda bizi kilitlerken çocuklar için bu geçerli değil. Örneğin, birdenbire ailenin babası mutfakta havalansa ve havada süzülse anne bayılabilir, ama çocuğun hayretle bakıp “Baba uçuyor!” demesi de fazlasıyla muhtemel. Korkak olan biziz, hadi kendinizi kandırmayın.

10 Beğeni

Ben sevmedim böyle bir çeviriyi. Aslında çeviri demek de yanlış.
Türkçe kişi adlarının da, bir İngiliz nasıl okuyorsa o şekilde yazılması yanlış olurdu.

1 Beğeni

Burada Türkçe bir kişi adının bir İngiliz tarafından İngiliz aksanıyla okunması gibi bir durum yok ki (örneğin bir İngiliz’in Erhan adını Eğhan diye okuyup yazması gibi bir durum yok).

Burada İngilizce bir adın, İngilizce söylenişinin Türkçe harflerin ses özelliklerine göre yazılması var. Özellikle çocukların okuyacağı kitaplarda adların -en azından ana karakterlerin adlarının- bu biçimde yazılmasa çok yararlı. Çünkü çocukların kafalarını “kauçuk” diye yazılan bir sözcüğün “lastik” olarak telaffuz edilmesi çok karıştırıyor, onları kitaptan soğutuyor…

2 Beğeni

Taşınma işleri yüzünden bu ay okuma sürem dibe vurdu. Ayın 15’i oldu sadece 1 kitap okuyabildim :pleading_face: Rasgele bir koliyi açtım içinden Tanrılar Mezarlar ve Bilginler çıktı, okumaya başladım. Beklediğimden daha güzel bir kitap ile karşılaştım.

Kitap genel olarak antik çağlarda hüküm sürmüş kadim uygarlıkların kalıntılarının gün yüzüne çıkma hikayelerini anlatıyor. Bir yandan antik döneme ışık tutarken bir yandan da günümüze ulaşan kalıntılar hakkında bilgiler veriyor. Bu önemli keşiflere imza atan arkeologların hayatlarından önemli kesitler, yer yer hafif romanlaştırılarak sıkmayan bir dille aktarılmış.

Troya’yı ararken işten anlamadığı için bir çok önemli kalıntıya geri dönüşü olmayan zararlar vermiş olan Schliemann’ı haklı çıkarılıp aklamaya çalışması veya bulduğu tarihi eseleri kendi ülkesine kaçıran bilim insanlarına düzülen methiyelerin dozajının kaçması, okurken canımı sıkan noktalardan bazılarıydı. (Gerçi an itibarı ile İŞİD denen vahşi yaratık topluluğu, ortadoğudaki antik uygarlıklardan kalan eserleri “put” diyerek yok etmekte olduğundan, o eserler zamanında Londra’ya, Paris’e veya Berlin’e getirilmeyip orda kalsaydı, hiçbirinin günümüze kadar ulaşamayacağı gerçeğini de göz önünde bulundurmak gerek.)

Ayrıca bu kalıntıların bulunduğu coğrafyalarda yaşayan insanların (ki malum çoğu ortadoğu yerlisi olan insanlar) kitabın başından sonuna kadar, bağnaz, cahil, para ile satın alabileceğiniz kişiliksiz insanlar olarak genellendirilmesi hiç hoşuma gitmedi. Arkeologlar keşif yaptıkları coğrafyalarda yerlilerinin bu bağnazlıklarına mutalaka maruz kalmışlardır. Sonuçta o kadar paha biçilemez eser öpücükle değil yerlilere verilen rüşvetlerle avrupaya kaçırıldı tabiki, ona birşey demiyorum fakat bu durumun alenen tüm coğrafyanın insanına genellenip kitabın başından sonuna kadar okuyucuya empoze edilmeye çalışılması hoş değil.

Kitap ilk baskısını 1949 yılında, tam 70 sene önce yaptığı için bazı bilgiler haliyle günümüzde edindiğimiz yeni bilgiler ışığında eski ve yanlış kalmış fakat kitabın son edisyonlarında bu eski bilgiler gözden geçirilip baştan düzenlenmiş. Böylece yanlış bilgiler edinmeniz minimuma indirgenmiş.

Kadim uygarlıklara ve arkeolojiye ilginiz varsa mutlaka okuyun. (Yoksa da okuyun :slight_smile:)

8 Beğeni

Hocam ben zaten Türkçe bir adın bir İngiliz tarafından okunuşu var demedim ki. Benim verdiğim örnek ile aynı mantık geçerli. Coraline’in okunuşu Koralin. Stephen yerine Stefın yazmak gibi… Yani biz bir yabancı kişi adını okunuşuyla yazarsak, bir başkası da bizim adımızı kendi dilindeki okunuşuyla yazıverir. Bu, bana yanlış geliyor. Çocuklara yönelik kitaplar belki istisna olabilir.

4 Beğeni

Silber serinin 3. ve son kitabı Rüya Labirenti. Çok sıkıcı bir seri sonu kitabı, bitse de gitsek diye gözünün içine bakıyorum. :smiley: Neyse ki dili yalın ve akıcı da yarım bırakmadan bitecek.

Ve Jane Eyre. Biraz yavaş ilerliyor ama keyif alıyorum. Çalıkuşu modunda bir kitap gibi; güçlü bir kadın karakter okuması keyifli oluyor. :smiley:

3 Beğeni

Sanırım kendime yeni bir yayınevi buldum. Kara Çınar serisinden memnun kalacakmışım gibi bir his var içimde. Başka kitaplarına da bakmayı düşünüyorum. Ufak tefek hatalar var ama çok rahatsız etmiyor. Bir kitap için bakacak olursak en fazla on tane virgül hatası çıkar. Okuması gayet akıcı. Pek umudum olmayan bir yayıneviydi fakat beni yanılttılar. Karanlık kitaplar, hortlaklar, vampirler, masallar, iblisler vs. keyif alıyorsanız bu minik öykücükleri de tavsiye ederim. Daha detaylı incelemelerimi bundan sonra her ayın ilk haftasında toplu olarak yapacağım fakat bazen hoşuma giden kitaplar olduğunda araya böyle saplantılık edeceğim. :buyucu:

13 Beğeni

Şu an Arthur C. Clarke Bir uzay Macerasını okuyorum. Güzel gidiyor lakin tam olarak içine almadı beni. Umarım sonu güzeldir.

2 Beğeni

Merhaba Agape. İthaki karanlık kitaplıkla kıyaslaman mümkün mü?

O seri içinde bulunan çoğu kitap beni sarmadı, bir türlü kitapların içine giremedim, dünyalık düşüncelere dalıp ne okuduğumun bile farkında olamadım. (Dracula, cthulhu, yürek burgusu hariç)
Belki Kara Çınar farklı olur.

Okuyup sevemediklerim
Hareket iblisi, uykulu kuytu söy., üç sahtekar, yüce tanrı pan

2 Beğeni

Kıyaslarsam Kara Çınar’ın bana daha çok keyif verdiğini söyleyebilirim. Özellikle Klasik Korku Öyküleri kitabındaki birkaç öykü çok hoşuma gitti. Anlatım tarzı ve yeni yazarlar tanımak beni keyiflendirir hep. İthaki Karanlık Kitaplığı’nın daha kemik eserlerden oluştuğunu düşünüyorum. Bu işin temelinde yer almış kişileri kapsıyor fakat bu da dönemin dil anlatımı gibi bir negatiflik içeriyor. Kara Çınar da yine telif sorunu olmayan yazarlar toplamasına rağmen daha akıcı okunabilen öyküler seçmiş. Infernaliana ise çoğunlukla bir ya da iki sayfalık gece kamp kurarken anlatılan kısa hikayelerden oluyor. Daha çok söylentilere benzettim ben. Kafamda hep kamp ateşinde anlatılan veya kasabalar arasında dolaşan mini dedikodular olarak tasarlamama neden oluyor. Bu tarzını da hoş buldum. Hortlakların insan bedenini karartması, şeytanların köşede pusması, falanca kasabanın vampir salgınına karşı yaşadıkları beni eski dönemlerde bir gezintiye çıkarttı. Ben bu sebeplerden bir tık daha keyifli buldum.

4 Beğeni

Size güveniyorum. Sanırım Kara Çınar’ı deneyeceğim. Teşekkür ederim.

2 Beğeni

Zaman Çarkı 6. cilt Kaos Lordu’nu okuyorum bayağı bir ara vermişim seriye, diğer 5 cilde kıyasla neden bilmiyorum bu cildi daha bir sevdim daha hızlı ve akıcı okuyorum karakterlerin gelişimi değişimleri daha fazla göz önünde ve belli, Göğün Ateşleri’nin sonu müthiş bitmişti zaten ve Kaos Lordu da güzel bir tempoyla başladı 430dayım şimdilik.
Sonuç: Hala Nynaeve’i sevmiyorum :joy:

4 Beğeni