Hangi Kitabı Okuyorsunuz? (Detaylı İnceleme)

Wulf Dorn- Karabasan
Kitabın ismine bakarak genelde ergen kitabı diye bırakılıyor aslında alakası yok. Yazar eskiden psikiyatr ve Şizofren diye ilk kitabını yayınlıyor ve yazarlıktan daha çok hoşlandığı için devam ettiriyor. Psikolojik-Gerilim kitapları yazıyor ve 1 gece de 1 kitap bitirdiğimi biliyorum.

6 Beğeni

Bir Mars Destanı’nı okudum.İçinde mükemmel öyküler var.Son iki öyküde geçen Prof. Haskel Van Manderpootz süper bir kararter.Gerçek hayatta olsa tanışmak isterdim. :smile: .İcatlarına bayıldım.Öykülerin konularına kısaca değinmek gerekirse; Marsa yolculuk yapan Ares gemisiniz başından geçen iki öykü.Marslıların sempatik davranışları, korkutucu yaratıklar.Bir bilim insanın geliştirdiği ilaç ile mükemmele ulaşan uyum ve sonrası.Bir diğer öykü ise Pygmalion’ın Gözlüğü yani şuan ki sanal gerçeklik 1934-1935 yılları arasında yazılmış olması geleceği öngörmesi alkışlanacak bir öykü :clap:t6: Jüpiterde geçen bir macera.Prof. Van Manderpootz 'Eğer Dünyaları.'Ya yapmadığınız bir şeyi yaptığınız dünyada nasıl sonuçlar getirdiğini görseydiniz.Son öyküde yine Prof. Manderpootz süper icatlarından 'İdeal.'İstediğiniz ideali görün.

6 Beğeni

Gotik Öyküler’i okudum.

Birbirinden kaliteli 7 yazarın 7 hikayesinden oluşan bu derleme korku edebiyatının güzel örneklerini bünyesinde barındıran bir kitap. İçindeki hikayelere gelecek olursak;

  1. Sarı Duvar Kağıdı (Charlotte Perkins Gilman) : Bir kadının yazlık evinde bulunan sarı duvar kâğıdı ve onunla kurduğu tuhaf bağı anlatıyor.

  2. Papazın Kara Peçesi (Nathaniel Hawthorne) : Rahip Hooper’ın yüzünü tamamen örtmesiyle çevresindeki insanların üzerinde oluşturduğu tekinsizlik hissiyatını anlatıyor. Bölüm sonundaki not ise konuyla alakalı ve dikkat çekici. Okumayı unutmayın.

  3. Kuledeki Oda (E.F. Benson) : Rüya ve gerçeklik arasında gidip gelen genç bir adamın sonunda korkularıyla yüzleşmesini anlatıyor. Rüyalardaki olaylar hoşunuza gidecek ve çok korkutacak.

  4. Duvardaki Fareler (H.P. Lovecraft) : Eski bir malikane, duvarlardan gelen sesler ve yeraltı şehrinin keşfi gibi unsurları anlatan enfes bir hikaye. En beğendiğim hikaye oldu.

  5. Topal Rahip (S.Carleton) : Efsaneleri, efsanevi varlıkları ve kurt adamları anlatan bir hikaye. Yazarın ilk eseridir.

  6. Ceset Hırsızları (R.L. Stevenson) : İki doktorun tekinsiz kişilerce sağlanan bedenler üzerindeki çalışmalarını konu alıyor. Yazarın ünlü eserleri de elimde. Kısa zamanda onları da okuyacağım.

  7. Berenice (Edgar Allan Poe) : Çiftlerden birinin ölüme olabildiğince yakın olması ve diğerininse eşinin dişlerine karşı duyduğu sapkın takıntısı anlatılıyor.

7 Beğeni

Bir yanlışı düzelteyim. Öyküler 1934-1935 civarında yazıldı. Weinbaum da zaten 1935’te öldü.

4 Beğeni

Aklımada geldi yanlış bakmışım teşekkürler bilgi için :+1:t6:

3 Beğeni

Stanislaw Lem - Yenilmez

İthaki’nin Bilimkurgu Klasikleri içinden beğenmediğim bir kitap çıkmayacak galiba :smile: Kitabın yarısında sayılırım. Kaybolan “Kondor” adlı uzay gemisi ve mürettebatının başına gelenleri öğrenebilmek için “Regis III” isimli gezegene giden “Yenilmez” adlı uzay gemisi ve mürettebatının yaşadıklarını konu alıyor.

Bilim insanlarının bir gizemi araştırmak için hakkında hiçbir şey bilinmeyen bir gezegene inmesi ile başlayan bilimkurgu hikayeleri herşeyden çok ilgimi çekmiştir. Bu hikayede tam bu sevdiğim türdenmiş :+1:

Anlatımı çok sade yada çok ağır olmadığı için hoşuma gitti. Bir cümlenin en fazla 4-5 kelimeden oluştuğu, betimlemelerin yeterince yapılmadığı yazım tarzı bende ilkokul kitabı okuyormuşum izlenimi yaratıyor. Bilimsel ve Astronomi terimleri bolca kullanıldığı için o bilimkurgu atmosferine çok hızlı bir şekilde çekiliyorsunuz.

7 Beğeni

Yüce Tanrı Pan’ı okudum. Kitap kısa olmasına rağmen içindeki o korkunç hissi öylesine güzel aktarıyor ki o korkuya kapılmamak elde değil. Bu aralar korku edebiyatı okuduğum için çok beğendiğim bir eser oldu. Okumanızı tavsiye ederim.

Konusuna gelecek olursak; Dr. Raymond’un yaptığı bir deney ile başlayan bir olaylar silsilesi var. Kitap 8 bölümden oluşuyor ve bölümler arası bağlantılar çok iyi yazılmış. 1. bölümde başlayan deney sonucu ortaya çıkan sorunlar 8. bölümde sonuca bağlanıyor.

Bu aralar bu kitabı okuyacak çok insan olacağı için fazla detaya girmeyeyim. Zaten yazarın nasıl bir usta olduğunu okuyunca göreceksiniz.

4 Beğeni

Fahrenheit 451’i okudum. Dili, yer yer şiirsel ve bazı uzun cümlelerde karmaşıklaşmasına rağmen oldukça beğendim. Bir Cesur Yeni Dünya olmasa da kesinlikle içinde çok güzel tahminler ve saptamalar var. Okunmalı.

4 Beğeni

Briç Masasında Cinayet - Agatha Christie
Klasik Agatha teyze tarzı. Merakla bekliyoruz katil kim.

3 Beğeni

Suç ve Ceza’yı okuyorum. Henüz 45. sayfada olduğum için söyleyebileceğim pek söz yok. Şuanlık akıcı ama biraz sıkıcı geldi. Ancak beklentim yüksek henüz başlarında olduğum için böyle olabilir.

3 Beğeni

Başlarda olduğun için o, ileride olaylar derinleşiyor :slight_smile: Ben kişisel nedenler yüzünden de olsa bayılırım Dostoyevski’ye. Ve bence kendisi de Raskolnikov, Yeraltı Adamı gibi bir karaktere, düşünce sistemine sahip. Yoksa imkanı yok bu kadar şeyi bilmesinin. Kitabın ilerisi hakkında bir şey bilmediğini varsayarak söylemeyeceğim ama Raskolnikov’un içinde bulunduğu durumu ve olayların nereye gideceğini merak ediyorsan o sıkıcılık kaybolacak.

4 Beğeni

Bende öyle düşünmüştüm zaten. Bunun biraz önceki okuduğum kitapla ilgisi de olabilir. Çünkü o kitabı o kadar sevmiştim ki başka kitap okumak istememiştim. Ama seveceğimi düşünüyorum, Teşekkür ederim :slight_smile:

3 Beğeni

Ölü Ozanlar Derneği: Daha önce piyesini ve filmini izledim. Kitaplardan uyarlanan piyes ve filmlere oranla çok çok kaliteliydi. Yine de kitabı okuyunca bütün hikayeyi bilmeme rağmen tüylerim diken diken oldu. Kalite. Tek şikayetim kapağın üstündeki kocaman Robin Williams yazısıydı. Yazarın ismi daha küçük ve alta yazılmış. Bence bu ciddi bir saygısızlık.

4 Beğeni

Fahrenheit 451
Kitabın başlarında çevirinin okumayı zorlaştırdığını yazmıştım. İlerleyen bölümlerde korktuğum kadar kötü değildi. Daha iyi olmasını da isterdim tabi ki. Kitap hakkında abartılmış vs. yorumları görünce biraz çekinerek aldım. Beni tatmin etti anlatılan hikaye, etkileyiciydi. O dünyanın içine girdim kitap boyunca. Kitapları çok seviyorsanız -ki bu mesajı okuduğunuza göre siz de bir kitapseversiniz- kitapsız bir dünyayı düşünmek dahi istemiyorsanız Fahrenheit 451 tavsiyemdir.

4 Beğeni

Bir Mars Destanı’nı okudum. 7 öyküden oluşan bir kitap. Sadece Üşütük Ay hikayesini beğenmedim. Yazar keşke bu eserleri yazdıktan sonra aramızdan ayrılmasaydı iyi olurmuş. Özellikle Van Manderpootz karakterinin olduğu son iki bölüme bayıldım. Bu karakter bana biraz Geleceğe Dönüş’deki Emmett Brown karakterini hatırlattı. Biraz çatlak ama dahi bir karakter ikisi de. Dediğim gibi yazarın yazma şansı olsaydı ve bu karaktere 7-8 kitaplık bir seri yapsaydı iyi olurdu.

Öyküler ise şöyle;

  1. Bir Mars Destanı : Bir gezegene giden mürettebattaki Jarvis adlı kişinin Mars yüzeyindeki maceraları anlatılıyor. Puanım :9/10

  2. Hayaller Vadisi : Birinci bölümdeki karakterlerden Jarvis ile Leroy’un Mars yüzeyindeki maceraları ve değişik canlılarla karşılaşmaları anlatılıyor. Puanım 9/10

  3. Uyumun Doruğu : Hayvanlardaki genetiğin insanlar üzerine aktarılınca ortaya çıkan sonucu anlatıyor. Mutant insandan bahsediliyor. Hızlı iyileşme, farklı ortamlara uyum sağlama gibi. Puanım 8/10

  4. Pygmalion’un Gözlüğü : Sanal gerçeklik konularından ve VR gözlüğünden bahsediliyor. Ayrıca konuda geçen isimler mitolojiden alınmadır. Puanım 9/10

  5. Üşütük Ay : Konusu biraz kafa karıştırıcıydı çünkü hiçbir şey anlamadım. Puanım 5/10

  6. Eğer Dünyaları : What if? mevzusunu anlatan güzel bir öykü olmuş. Yaptığımız seçimlere göre oluşan paralel evrenler söz konusu. Puanım 10/10

  7. İdeal : 6. bölümdeki dâhi profesörün ideal nesnelere ulaşma fikrini konu alıyor. 9/10

8 Beğeni

Jose Rodrigues Dos Santos - Tanrı’nın Formülü

Kitabın yarısındayım. Dan Brown’ın Robert Langdon hikayeleri ile benzeşiyor. Da Vinci şifresi ile aynı zamanda yayınlandıkları için biri birinden esinlenmiş diyemem. Aynı basmakalıp Dan Brown romanlarından sıkıldıysanız buna bir şans verebilirsiniz.

Hikaye aslında Einstein’ın şifreli taslağı, bu taslağı devlet sırrı olarak koruyan İran hükümeti ve İran’ın bu şifreleri çözüp nükleer silah yapmasını engellemeye çalışan CIA’in bulunduğu üçgen arasında kalan tarihçi Thomas Noronha’nın etrafında dönüyor.

Kitabın temelindeki bilimsel terimlerin ve teorilerin (fizyon, füzyon, izafiyet teorisi, kuantum, yapay zeka vs.) Bilal’e anlatılır gibi anlatılması, kitabın bazı kısımlarının yapmacık bir ilkokul piyesi havasına bürünmesine neden olmuş. Onun haricinde hayli sürükleyici ilerliyor.

4 Beğeni

Akutagawa Ryūnosuke - Kappa

Japon edebiyatının ünlü öykülerinden biri Kappa. Bir gün dağlarda yolculuk eden bir adamın tesadüfen, mitolojik bir yaratık olan “kappa” ile karşılaşması ve onu kovalarken yanlışlıkla Kappalar Ülkesi’ne gitmesini konu alıyor.

Yazar bu şekilde pek çok toplumsal değerlerin göreceliliğini, ekonomiyi, kadın-erkek ilişkilerini (gerçekten ilgi çekici bir anlatımı var), sansürü, ailevi ilişkileri hicvediyor.

77 sayfalık kısa, eğlenceli, ilgi çekici bir kitap ve okuduğuma kesinlikle değdi.

“Biz kappalar insanlardan daha mutsuzuz. Çünkü onlar bizim kadar uygar değil.”

4 Beğeni

Ay ve Güneş - Vonda N. McIntyre
İlknokta’dan alışveriş yaparken ucuza görüp sepete attığım kitaptı. Alternatif bir tarih romanı. Ödülleri de bol. Fakat beni hiç de tatmin etmeyen bir kitap. Şu an 250. sayfalarda olmama rağmen herhangi bir olay yok (romanlarda illa macera, aksiyon arayan biri değilim). Yani gerçekten hiçbir şey yok.
Sadece bir deniz canavarı üstünden anlatım var. Romanda çatışma olur, bir durum kafada döner durur ama maalesef yok… Bu 250 sayfada anlatılanlar 100 sayfada zaten anlatır. Sonra gelişme bölümüne geçersin. Bu saatten sonra geçse ne olur modundayım. Yazar neyin öyküsünü anlatacak merak ediyorum(!). Hızlıca bitirip güzel bir kitaba başlamak için sabırsızlanıyorum açıkçası.

3 Beğeni

Laputa Kitap’tan çıkan Çatıdaki Şey’i okudum bir süre önce. Robert E. Howard en az Lovecraft kadar sevdiğim bir yazar. İki üç cümlede, bir dünya kurabilen ender yazarlardan. Conan öykülerinin büyük bir hayranıyım. Bu kitapta korku türünde öyküleri yer almakta. İçlerinde birkaç tanesini vasat bulmakla beraber bazıları çok çok güzeldi. Özellikle çölde geçen bir tanesi var ki bayıldım. Çevirisi ve editörlüğü de yeterliydi. Korku hikayelerini ve Howard’ı seven herkese tavsiye ediyorum. Keşke bu yazarın bütün Conan öyküleri ve dahası Bran Mak Morn, Fatih Kull öyküleri de çevrilse.

6 Beğeni

Ruth Ware - 10 Numaralı Kamara

Kitap siparişlerimin yanında gönderdikleri tanıtım kartları, asıl kitabın sayfa sayısını geçince artık okumaya başlıyım dedim. Giriş kısmı çok uzun tutulmuş. 300 sayfalık kitapta, asıl hikaye 100 küsürüncü sayfada başlıyor. Kitabın ielrleyen kısımlarında kitabın açılış kısmında olan olaylar ile bir bağlantı olmasını umuyorum. Yoksa kitabın ilk 100 küsür sayfası tamamen gereksiz olarak nitelendirilebilir.

Bu arada başta belirttiğim şu tanıtım kartlarına, özellikle de ön okuma denen zamazingolara cidden acıyorum. Elimde Artemis ile kurtulan Kızlar Kitaplarının rahat 30 tane ön okuması var. Her siparişimde 3’er 5’er yolluyorlar. Toplasan rahat 2-3 kitaplık kağıt çıkar… Atmaya acıyorum, dursa yer kaplıyor. İnternet çağında bu tür ön okuma adı altıdna yapılan baskılar gereksiz israftan başka bişey değil.

3 Beğeni