Matbaada basılırken sayılabilir mesala.
Öyle bir şey var mı, bilmiyordum tabi Ben tamamen manuel baktım. Çok değişik bir meslek türü olurdu: kelime sayıcılığı.
O dönem harf harf kelime kelime hazırladığından arada biri sayıyordur diye düşünüyorum. Aklımda şöyle bir sahne canlanıyor.
Gününüz güzel geçsin. Epey güldüm. Tam isabet olmuş. ^^
En son bu 4 hellboy kitablarını okudum eglenceli maceralarla doluydu her kitap ayrı olsada her kitapta hellboy’un dünyanın sonunu getirecegi vurgulanıyor mike mignola böyle bir şeye cesaret edermi o bir muamma :-). İşin garibi hellboy krampusnacht kitabının sonunda bir türlü çıkmayan witcher’ın 3.cü cilti olan kargaların laneti kitabına ait kapak resmi olması. Umarım 2019da artık görürüz bu kitabı.
Not alma alışkanlığım olmamasına rağmen bu kitaptan kısa notlar alıyım dedim fakat kitabı olduğu gibi tekrar yazmakta olduğumu farkettim Bir asır önce yazılmış olmasına rağmen yazılanların nasıl günümüzdeki kitlesel hareketleri bir ayna gibi yansıttığını ve kendi çerçevemizden bakarsak Türkiye gerçeklerinin altında yatan malum kitle psikolojisini gün yüzüne çıkardığını okumak beni çok etkiledi. Elimden gelseydi, okullarda her genç öğrenciye okutacağım 3-5 kitaptan biri olurdu.
Freud’un Kitle Psikoloji’si ilkelerinden farkı var mı? Değindiği başka noktalar mı var?
Freud’un Kitle Psikolojisi’ni henüz okumadım.
Biraz araştırdım kendisi sosyologmuş olayları ele alış şekli biraz farklı. Freud’un yazılarını birçok kez referans almış. Okumak gerek. Zamanında Jön Türkleri ve Atatürk’ün düşünce yapısını etkileyen yazarlardan birisiymiş.
Brooklyn düşleri adlı çizgi romanını bugün bitirdim. yahudi ve İtalyan bir ailenin oğlunun baştan sona olan biyografisi ele alınarak anlatılmış, ayrıntılar o kadar iyiki bir film tadında hatta daha iyisini size sunuyor. Çizimler yukarıda paylaştığım gibi bir çizgi roman için yeterince iyi. Okumak isteyen tereddütsüz okuyabilir
Ben,Robot okuyorum. Tek kelimeyle bayıldım! Bu zamana kadar nasıl Asimov okumamışım diye kendime kızıyorum. Okurken hem çok eğleniyorum, bitmesin istiyorum hem de bir an önce hepsini okuyup üzerine düşünmek ve yapılan yorumları da gözden geçirmek istiyorum. Donovan ve Powell ikilisinin diyalogları harika gidiyor. Kafamda kocaman bir soru var “Bu kitap bitince ne yapacağım elimde başka Asimov kitabı da yok?”
Aksine ben okurken zorlanıyorum, hele zaman sıçramaları beni allak bullak ediyor. Vakıf’ta da böyle bir sıçrama oldu an itibariyle
Vakıfta aslında öyle ahım şahım zaman sıçramaları yok yani hikayeyi darma duman edecek şekilde. Hari seldon’un verdiği zaman dilime göre başka türlü o kitap yazılamazdı bence.
Evet Vakıf’ın öyle olduğunu duymuştum. Ama çok merak ediyorum, onu da alacağım hemen. Hatta Asimov’un bulabildiğim bütün kitaplarını alacağım. Yine sepette bir sürü kitap birikti
Bu arada, bundan sonra hangi kitabıyla devam edeyim arkadaşlar? Sonsuzluğun Sonu mu yoksa Vakıf serisine mi başlayayım?
Sonsuzluğun Sonu’ndan devam etmen daha iyi olur. Vakıf serisine doğrudan etki etmese bile güzel kitaptır.
Önce vakıf 1-2-3 oku, ardından toz gibi yıldızları. İthaki dışındaki ceviriler kötü geldi bana sonsuzluğun sonuna ısınamayıp bıraktım. kitap değilde ceviri ağır geldi bana.
İki tane farklı cevap. Kafam yine karışacak şimdi Çok teşekkür ederim ikinize de
Huseyin’in dediği gibi sonrada okunabilir. Sonra okumak Vakıf serisinden alacağınız keyfi azaltmaz. Ben nette gördüğüm okuma sırasına göre devam etmiştim.
Vakıf’ın dördüncü kitabında sonsuzluğun sonu, imparatorluk ve robot serileri birbirine bağlanıyor. O yüzden vakıf 4’ten önce bu kitapları okumanı öneririm ki okuma zevkin tavan yapsın.
Sonsuzluğun Sonu ile devam edebilirsin. Dili ilk başlarda Ben, Robot’a göre ağır gelebilir, ama sonradan açılıyor ve kitap bitince Asimov’un ne kadar iyi bir yazar olduğunu daha iyi anlıyorsun.
Tabii ki, kendi görüşüm, bu iki kitabı çok sevsem de, Vakıf Serisi apayrı bir seviyede. O yüzden en iyiyi en sona bırakmak, her zaman daha zevkli olur.