Hangi Kitabı Okuyorsunuz? (Detaylı İnceleme)

Japon Masallarını (Kara Karga) okudum.

İçinde 11 tane masal bulunan, yine uyumadan önce ninni niteliğinde kısa sürede okuyup bitirdiğim bir kitap oldu. Çin mitolojisi bazı masallarda etkisini hissettiriyordu. Masalların çoğunu beğendim. İçindeki masallar, konuları ve puanlamam şöyle:

  1. Lord Pirinç Çuvalı: Ejderhayı düşmanından kurtarıp Lord Pirinç Çuvalı unvanını alan bir adamı anlatıyor. Puanım 9/10.

  2. Kesik Dilli Serçe Kuşu: Kocasının beslediği serçenin dilini kesen ama yaşadıkları yüzünden pişman olan kadının hikayesi anlatılıyor. Japon evleri hakkında güzel bir bilgi veriyor. Puanım 9/10.

  3. Genç Balıkçı Urashima Taro’nun Öyküsü: Hayatını kurtardığı kaplumbağa ile hayatı değişen genç balıkçıyı anlatıyor. İlk masaldaki denizin dibindeki krallıktan tekrar bahsediliyor. Puanım 10/10.

  4. Çiftçi ile Porsuk: Karısını öldüren porsuktan tavşanın yardımı ile intikam alan adamın hikayesi anlatılıyor. Puanım 8/10.

  5. Güneyi Gösteren Araba, Shinansha: Japon masalları içinde Çin mitolojisi işleyen güzel bir masal. Puanım 10/10.

  6. Altın Çocuk Kintaro’nun Maceraları: Güçlü kuvvetli bir çocuk olan Kintaro’nun samuray olup ülkeyi kurtarması anlatılıyor. Puanım 9/10.

  7. Prenses Hase’nin Öyküsü: Annnesi ölen ve üvey annesinin fesatlıkları ile uğraşan prensesi anlatıyor. Eski külkedisi masalları tadında bir masal. Puanım 9/10.

  8. Ölmek İstemeyen Adamın Öyküsü: Ölümsüzlüğü arayan adamın, bilge kişiden aldığı dersi anlatıyor. Puanım 10/10.

  9. Bambu Kesici ile Ay Çocuk: Çocukları olmayan ailenin, Ay’dan sürgün edilip Dünya’ya gelen bir kız çocuğunu sahiplenmesi ile yaşadıkları anlatılıyor. Puanım 10/10.

  10. Matsuyama’nın Aynası: Annesinin ölürken verdiği ayna sayesinde annesini gördüğünü zanneden küçük, masum kızın hikayesi anlatılıyor. Puanım 9/10.

  11. Adachigahara’nın Cüce Cini: İnsan yiyen cüce cinlerin anlatıldığı, çok beğendiğim bir masal olmuş. Giriş kısmındaki çizim yine efsane. Ayrıca biraz da korkunç. Puanım 10/10.

16 Beğeni

Serinin devamını bekliyoruz :slight_smile:

1 Beğeni

Bu ara masallardan gidiyorsunuz galiba. Benim de ilgilimi çekti.

1 Beğeni

An itibariyle serinin. Tarihsel kitaplar grubunu da bitirmiş bulunmaktayım.

image
Kırmızı kitapların içeriği ile ilgili birinci yazıda bilgi vermiştim. Meraklısı olursa diye turuncu bölümde yer alan kitaplardan bahsetmek istiyorum.
Öncelikle okumak giderek daha zor bir haldı. Zira hemen hemen pek çok bölümde kafama takılan soruları cevaplamak üzere araştırma yapmak zorunda kalıyorum. Kırmızı kitaplardan farklı olarak turuncu seri genel olarak Kral Davut ve Süleyman ağırlıklı olarak tarihsel olayları anlatıyor. Ayrıca Yahudilerin ikiye ayrılıp Yehuda ve İsrail Krallıklarını oluşturması bu Krallıkların başına gelen olaylar da bu bölümde inceleniyor. Genel olarak sürekli bir Tanrıya isyan ve yoldan sapma durumu söz konusu. Günah işle, yalvar ,affet döngüsü bir noktadan sonra can sıkıcı bir hal alıyor. Özellikle İsrail Krallığı açısından…

Bu bölüm tarihsel bilgiler dışında Süleyman Tapınağının yapılışı, Yahudi Bayramalrı ve gelenekleri hakkında da bilgiler içeriyor. Pek çok oyun ve kurgu kitabında karşımıza çıkan Baal, Molec gibi ilahlar da yine bu bölümde yer alıyor. Tarihler 1 ve Tarihler 2 kitabı kendisinden önceki anlatılanların yeniden kısa bir özeti halinde olduğundan direk olarak bu iki bölüm de okunabilir diye düşünüyorum. En rahat okunan ve hikaye niteliğindeki bölüm ise Ester kitabı… Bu kitapta da Kraliçe Ester’in , Yahudi amcası ile birlikte halkı kurtarışı konu alınıyor yaklaşık 10 sayfalık güzel bir hikaye.

Beynim yanma noktasına geldiğinden bu bilgi yüküyle Crusader King 2 oynayıp, bir süre farklı şeylere kafa yormak istiyorum… Ama elbet bir gün tamamını bitireceğim…

5 Beğeni

Şu an okuduğum kitap Brian McClellan / Güz Cumhuriyet – Barut Büyücüsü Serisi 3
Serinin 3.kitabı. İlk kitap güzeldi, 2.sini çok beğenmedim. Devamında 3.sünü aldım elime ve bir türlü birakamıyorum ( bazı özel ve mecburi anlar hariç ). Bir çok kitap arada bazı boşluklar bırakarak nefes aldırır okuyucusuna, ama o durum burada yok. Sürekli bir hareket var. Konu çok akıcı bir dille anlatılıyor ve sürekli “bir sayfa daha çevir, durma, bırakma, oku ve bir sonraki sayfaya geç” diyor kitap. Elinize geçerse bu seri okumaktan çekinmeyin. Sizlerinde beğeneceğini düşünüyorum.

3 Beğeni

Yenilmez - Stanislaw Lem

İlk 50 sayfa boyunca Deliliğin Dağlarında kitabını okuyor gibiydim. Sürekli terimler, bir şeyleri açıklama ama aslında daha da karıştırma girişimleri ve uzattıkça uzatma gibi. Ondan sonra olayların ilginçliği ve bir şeylerin netleşmeye başlamasıyla çok sevdiğim bir kitap oldu. Sadece ben birinci kişili anlatımı ve sadece bir karakterin duygularını sevdiğim için anlatımı değişikti bazı yerlerde. Bir bakıyorum Rohan karakterinin gözünden okuyorum, sonra bakıyorum bir monitorden olanları izliyoruz ama bir futbol spikerinin ağzından sanki. Her neyse, sabrederseniz güzelleşip sonlara doğru da didaktikleşen bir kitap.

6 Beğeni

Karanlığın Sol Eli - Ursula K. Le Guin

Yazmaya çok üşeniyorum ama bu kitap hakkında bir şeyler yazmam gerek diye düşünüyorum. Yorumsuz geçilmeyi hak etmiyor bu kitap.

Açıkçası olayların bir sonuca ulaşmasını isteyen biri olarak Le Guin’in yolculuk temalı kitapları tarzım değil buna rağmen seviyorum ama bu kitap tam bir sapkın vaka örneği tüm nevrim döndü kesinlikle baş ucu kitaplarımdan biri olacak. Bunu yazarken fangirl çığlığı atıyorum ama sen naptın LeGuin bu kitabın derinliği, cinsiyet algımızın hayatı ne kadar etkilediği ve daha bir yığın şey. Öyle ki bu kitapta işlenen felsefeyi anlayabilmiş gibi hissetmiyorum Karanlığın Sol Eli = Işık olayı iki kere okudum yine de anlamadığım bazı yerler oldu bunun gibi. Kitapsız kaldığım bir zaman diliminde başa dönüp tekrar tekrar okumalı.

3 Beğeni

Çok çok çok güzeldi. Bir de ben bunun filmini eskiden izledim sanırdım. Her anı keyifli, şaşırtıcı, harika bir kitaptı. Arka kapağında yazan “romanın şaşırtıcı finali bile tek başına dehşet verici” cümlesine katılıyorum ama tek dehşet verici yerin final kısmı olmadığını da belirteyim. Tüyler ürpertici bir gerçeklik gibi sanki. Bir gecede okudum, çok memnun kaldım.

Ayrıca okuma listemde şu an,

  • Bir Mars Destanı :white_check_mark:
  • Su Adamı :white_check_mark:
  • Çocukluğun Sonu :white_check_mark:

ile güzel bir bilimkurgu şöleni ve sürekli bilimkurgu okumayayım diye 1 tane karanlık kitaplık

  • Melezler :heavy_multiplication_x:(pek sevilmemiş sanırım ama eninde sonunda okuyacağım)

1 tane de İskandinav Mitolojisi :white_check_mark: var. Tatilim daha yeni başladığı ve okumaya bolca vaktim olduğu için her gün 1 kitap bitiyor o yüzden muhtemelen devamında daha kalın ama daha önce okumadığım yazarlardan bilimkurgu okuyacağım.

  • Arctrus’a Yolculuk :heavy_multiplication_x:
  • Kaplan!Kaplan! :white_check_mark:
  • Bitmeyen Savaş :heavy_multiplication_x:

edit: Liste haricinde Uzayda Piknik okudum.

12 Beğeni

Beowulf’u bitirdim. 8. yüzyıl civarında İngilterede Anglo-Saksonca yazılmış 30.000 dizelik bir İskandinav destanı.

İlk 30 sayfada eski İngilizceden modern İngilizceye çeviri yapan Seamus Heaney’in ve bu çeviriden Türkçeye çeviri yapan Nazmi Ağıl’ın önsözleri bulunuyor.

Türkçe çevirisini, Seamus Heaney’in çevirisi ile yanyana koyup kıyaslamadım ama gayet anlaşılabilir bir çeviriydi. Okurkan hiç zorlanmadım.

8 Beğeni

Ben de ilk kitabı okuduktan sonra bir daha geri dönmemek üzere seriyle ilişkimi kesmiştim. Hatta yazarla da :slight_smile: Size keyifli okumalar :slight_smile:

1 Beğeni

Sanırım ben de grubunuza katılabilirim. İlk kitaptan sonra devamını okuma isteği hiç oluşmadı içimde. Ama yine de ileride 5 kitap bir arada olan edisyonunu alıp bir şans daha vermeyi düşünüyorum.

2 Beğeni

Ben de hayran kalmıştım finaline. 1 günde bitirilebilecek muazzam bir kitap.

3 Beğeni

Kendime her yeni ayın ilk kitabını “Gözümü korkutan kitaplar” kayegorisine dahil ettiğim bir kitabı seçerek okuma konusunda gaz vermiştirm :smile: Şubat ayının ilk kitabını seçtim ve başladım.

Tuğla gibi, yaklaşık 1000 sayfa. Yazı puntoları normalden biraz daha küçük. Şimdilik güzel ilerliyor. :slightly_smiling_face:

5 Beğeni

Ara ara guncellermisin cok merak ettigim cesaret edemedigim bir kitap

4 Beğeni

Dediğiniz gibi oldu maalesef(forumda genel bir kanı var) aynı anda Ben, Robot’a da başlamıştım. Ben, Robot’ta da ortalarda bir bıkkınlık, kopma gerçekleşti. Asimov okurken hiç böyle olmazdı çok üzüldüm. Sanırım sorun bende. En iyisi birkaç gün ara verip Türk edebiyatı okuyayım sonra tekrar dönerim bu iki kitaba.

2 Beğeni

Aslında bence bu Asimov’la, Adams’la ya da Pratchett ile ilgili bir durum değil. Bence bu durum bizim o anki durumumuz. Ben bir kitabın sabit bir okunurluğunun olduğunu zannetmiyorum. Bazen en zor kitaplar bile adeta akıyor, bazen okunur olması gereken kitaplar okunamıyor. Dediğim gibi bence bu bizim o anki durumumuzla ilgili.

8 Beğeni

Parlayan Sözler / Brandon Sanderson

İtiraf edeyim, seriye başlamadan önce bu sefer artık bir yerden patlayacağını ve bir BS kitabını beğenmeyeceğimi düşünüyordum. Bir insan her işinde muazzam bir iş ortaya çıkarmayı başaramazdı. Hatta Kralların Yolu’na 400. sayfada ara verip başka kitaplara yönelmiştim, hem çok uzun hem de ağır ilerlediği için.

Birkaç hafta önce Kralların Yolu’na kaldığım yerden devam ettim ve kitaba verilebilecek en yanlış yerde ara vermiş olduğumu farkettim. Kaldığım yerden itibaren soluksuz okudum ve büyük bir beklenti ile başladım ikinci kitaba.

Parlayan Sözler bu beklentimi de aştı. BS yine hep yaptığı gibi ders kitabı niteliğinde bir iş çıkarmış ortaya. Ana karakterler ile aranda bağ kuruyorsun, BS bunu her kitabında başarıyor zaten ama Fırtınaışığı’nda yan karakterler için de farklı duygular hissedebiliyorsun. Her biri ana karaktermiş gibi özenerek yaratılmış en ince ayrıntısına kadar.

Kurgusundan, olayların akışından bahsetmeye gerek yok yine çok iyi bir iş çıkmış ortaya. Flashbackler ile günümüzdeki olaylar arasında kurulan bağlantılar, ara ara karşımıza çıkan çizimler, aksiyon sahneleri. Her biri kitabın başına kitliyor insanı. Ayrıca Kozmer’deki favori karakterim şimdiye kadar Kelsier’di ancak Kaladin Stormblessed onunla kafa kafaya gidiyor diyebilirim.

Bakalım üçüncü kitap Oathbringer’da neler çıkacak karşımıza.

8 Beğeni

Bir Mars Destanı

Diğerleri gibi tek öyküden oluşan kitap zannetmiştim ama içinde 5 veya 6 öykü varmış. Böyle olmasını çok sorun etmedim çünkü hepsi tam yerinde bitirilmiş güzel hikayelerdi. Sadece çok güzel olanların biraz daha uzun ve ayrı kitaplar olmasını istemiştim. Zaten kitaba ismini veren ilk hikaye ve ondan sonra gelen ‘uyum’la ilgili hikaye çok etkileyiciydi. Benim yazarı ilk okuyuşum ama daha fazla da okuyamayacak gibiyim sanırım ilk hikayesinden sonra ölmüş. (ya da beynim uydurdu) Büyük kayıp.

6 Beğeni

Brandon Sanderson - Oathbringer (ingililizce)- fırtına ışığı serisinin 3.kitabi.
6-7 aydır kitabın Türkçesinin çıkmasını bekliyordum. İngilizce kelime hfizam çok iyi değil, böyle bir seriyi ingilizce okumak keyfini biraz kaçırır diye türkçe sini 4 gözle bekledim. Ama forumda öğrendim ki fiyatı 100tl nin biraz üzerinde olacakmış (kesin değil ama genel görüş öyle) ve bir kitaba ne kadar iyi olursa olsun o kadar para vermek doğru olmadığı icin (benim şahsi fikrim) almak istemiyorum. Kitap piyasasının daha yükselmesi hiç iyi değil.

Kitaba gelirsek, daha başlarındayım. Brian McClellan 'in Güz Cumhuriyeti gibi başlamadı (yarasına gelene kadar nefes aldırmadı kitap). Çok bir hareketin olmadığı bölümler. İlk fırtınanın kopmasini bekliyorum.

5 Beğeni

Ay Mars Destanı sabah bitince buna başlamıştım. Kendimi zorlaya zorlaya okumaya çalışıyorum. Kötü değil ama çok çocuksu. Sanki Define Avcısı ya da Denizler Altında Bin Fersah okuyor gibiyim. Tam olarak ortasındayım, bu kasar emek ettim bitirmezsem selfrespect’im azalacak. Bitirinceye kadar da canım çıkacak belli ki. Büyük kararsızlıklar. Tavsiye etmeyeceğim bk klasiklerinden biri oldu.

Edit: Bitirmeden karar vermeyeceğim.

Bitirdim ve kitabı başta beğenmememin tek nedeninin o anki modum olduğuna karar verdim. Çok güzel hislerle bırakmak istemeyerek okudum sonunu.

2 Beğeni