Harry Potter Kitapları "Şeytan İşi" Oldukları İçin Bir Kilisede Yakıldı

Bu konuda benim daha basit ama daha rahatsız edici başka bir savım var: Var olmak için kendine düşman ara ya da kendine olay çıkar.

Grup davranışı psikolojisinde grup üyelerini bir araya getiren ortak değerler/kaideler/amaçlar/planlar ne kadar tehdit altındaysa, grubun iç uyumunu sağlayan bağlar da o kadar kuvvetlenir. Bu ayrıca gruptan ayrılmaları da önleyerek, grup içi popülasyonu korumaya da yardımcı olur. Hatta diğer gruplardan veya karasız kimselerden yeni üye kazanılmasını bile sağlayabilir.

Bu prensip, grubu meydana getiren ortaklığın cinsi (dini, siyasi, politik, bilimsel, sosyal, etnik köken, tarihi anlaşmazlıklar, ekonomik, vs. fark etmez) ve grubun büyüklüğü (ister bir mahalle kadar olsun isterse de bir ülke sınırlarını aşan bir popülasyon barındırsın) fark etmeksizin çalışabilir. Prensibin devreye girebilmesi için ilgili grubun kendini kurban gibi algılaması yeterli. İşin daha ilginci, bunun için grubun ve temellendiği şeylerin gerçekten tehdit altında olmasına bile gerek olmaması. Grup mali ve etki açısından etkin ve güçlü bile olsa, karşıtlar (kendilerinden olmayan diğer gruplar) üzerinde, gelecekte kendilerine tehdit oluşturabilirler ve o yüzden de “kurban” durumuna düşebilirler gerekçesiyle “yaptıklarım yapacaklarımın teminatıdır” mantığında tutumlar sergileyebilir. Bazen grup kendini ne kadar güvene almış olursa olsun sürekli kendini kurban durumunda hissetme haliyle eylemlerde/söylemlerde bulunabilir.

Bunun grubuna (iç ve dış yapının hangi temellere ve neye göre tahsis edildiği) ve amacına göre türlü faydaları var. Grubun benimsediği değerlere yönelik üyelerin inancını tazeletmek; gruba yeni üyeler katmak; gruba kendi temelleriyle çelişmeyecek yeni hedefler belirlemek; grubun benzer prensipler edinmiş rakipleri karşısında nüfuzunu arttırmak; vs. vs…

Bu prensip, bireyler arasındaki ilişkilerde bile gözlemlenebilir. Neşeli Günler’deki çiftin “turşu suyu sirkeyle mi olur, limonla mı olur?” tartışması, buna trajikomik bir örnektir; çiftin o yüzden ayrılması, yani… :man_shrugging:

Harry Potter’da da durum bu bence. Kitap yakma eylemi yapan kiliseler tüm güçlerini üyelerinin yardımlarından ve sempatisini topladığı kimselerin bağışlarından alıyor. Cemaati ne kadar bolsa, o da o kadar güçlü ve etkin. Popülerleşen veya da popüler tüketime geçen ve ticareti serbest kültür ürünleri ve beraberlerinden getirdikleri akımlar -veya akım zannedilen şeyler- bu yüzden kendileri için hep dikkat edilmesi gerekilen şeyler. Her zaman ve bir sebeple kendi iç bağlarını koruyup (mevcut üye sayısını korumak) dış çeperini büyütmek (daha fazla kişi kazanmak) isteyen grup için o nesneler ve temsil ettikleri yıpratıcı ve hatta yıkıcı olarak tanımlanmakta. O yüzden ürünleri ve üreticilerini şeytanileştirmek, grubun iç ve dış yapısını korumak için gayet pratik bir çözüm sunuyor. Bu eylem vesilesiyle hem grup üyelerine “Endişelenmeyin, değerlerimizi korumak için gereken ne varsa yapıyoruz.” mesajı veriliyor, hem de bu eylemi duyurarak, imgelere karşı hoşnutsuz olan fakat herhangi bir gruba bağlı olmayan bireylere ve başka sebeplerle gruba destek verecek kimselere “Biz de buradayız!” türü, üstü kapalı bir katılım çağrısında bulunuluyor.

7 Beğeni