Hipnopompi ve Uyku Mansiyonu

Öykü Seçkisi'nde okumak için: Hipnopompi ve Uyku Mansiyonu – Aylık Öykü Seçkisi

image

Bundan tam 5 sene önce, 2 Nisan 2048’de eşi benzeri görülmemiş büyük bir reform gerçekleşti. Andaon sevimli bir kuzey ülkesiydi. Cithra’nında kendi halinde kırsal bir kent olduğu söylenebilirdi. Büyük mülteci göçü yaşanmadan önce her şey yerli yerinde ve rutin bir şekilde devam ediyordu. Fakat ucu bucağı olmayan insan akını ve farklı topluluklar Andaon’daki geleneksel düzeni… (DEVAMI…)

2 Beğeni

Oguzhancım ilk önce öykü başlığını cok beğendim her zamanki gibi değisik ve güzel farklı bir hayal gücünü doyuran farklı bir öykü olmuş bakıs açın güzel düsünce yapın sıradan değil öykünle ilgili ne söylesem az kalır kalemin beni cok etkiliyor en sevdiğim türde öykülerin var birkaç gündür bakıyorum öykün cıktımı diye cünkü acaba bu ay ki öykünün iceriği ne diye merak ediyorum aslında yetenek olmazsa insan bir satır bile yazamaz bence ben büyük bir heyecanla okuyorum ve beğendim işte budur dediğim şekilde olmus sende potansiyel var ve devam etmelisin bizlere senin gibi kalemi güzel insan kazandırmalısın okuduğum en iyi öykülerden biri olmuş çok ama çok icten öykü keşke hic bitmese dedim daha uzun olsada okusam dedim yani senden güzel bir masal olmuş devam et lütfen çünkü başarılısın ayrıca başlığınıda beğendim onuda belirtmeden gecemeyecegim kalemine sağlık başarılarının devamını dilerim

1 Beğeni

Çok teşekkür ederim. :slight_smile:

Biliyorsun ben genelde daha çatlak şeylere yönelirim ama nedense bu öyküde biraz daha farklı bir şey yapmak istedim. Eğer başarılı olabilmişsem ne ala. Uzun uzun inceleyip, bir sürü övgü dolu atıflarda bulunmuşsun.

Öncelikle okuduğun, sonra da uzun uzadıya bir eleştiri yaptığın için bir teşekkür daha!

Önümüzdeki seçkide görüşmek dileğiyle. :slight_smile:

Oguzhancım baştan sonra merakla okudum.Cok güzel bir yazı olmuş ellerine sağlık.Sayende hipnopompi nin kelime anlamını öğrendim. Günümüz salgın ve sonrası yenı dünya düzeni teorilerini anımsatıyor.O anlamda hüzünlendirdi beni.Kelimeler çok güzel kullanılmış ve araştırmacı bir yazı olmuş.Tebrik ederim…

1 Beğeni

Günümüzde yaşanan olayların psikolojik durumumu etkilediği kesin. Bu nedenle bu ay biraz daha farklı bir öykü kaleme aldım. Öncekiler kadar ağır ve süslü bir anlatım olmasa da, her yazı stilini ve kurgu şeklini denemek için elimden geleni yapıyorum. Güzel cümlelerin için koca bir teşekkür ediyorum. Kendine iyi bak. :slight_smile:

Selam @UlianaHippogrief

Öncelikle eline sağlık, öykünün başlığı ilgimi çekti. Bu arada artık hipnopompi diye googledan arattığında öyküne ulaşılabiliyor. Bu bilgi ne kadar faydalı olur sana bilmiyorum :slight_smile:

Uykuya dalma süreci ile uykudan uyanırken ki süreçte olanlarla ilişkili sanırım kısaca. Sen de öykünde rüyalara müdahale edilerek, ve onların masallarla değiştirilerek, toplumun düzene sokulmasını işlemişsin. Öykü fikrini oldukça beğendim. Ancak öyküyü işleyişinde biraz aksaklık gördüm. Girişin, öykünün bütününe göre çok uzun kalmış. Bu nedenle öykünün bence odağı kaçmış. Kısa tuttuğun bir öyküde çok detay vermeye çalışıp, biraz dağılmış olabilirsin. Demek istediğim, bu durumda, başta okuyucuya var olan düzeni anlatan bir paragraflık bir özet geçtikten sonra, çözüm ve bunun uygulanmasını daha geniş tutsaydın, vermek istediğin sanki daha çok geçerdi. Bir de öykünü sonlandırmadığını düşünüyorum. Eğer devam edecekse, bir itirazım olmaz, ama eğer etmeyecekse, bize bir son lazım.

Bir nokta daha, bunu ben anlamamış da olabilirim; Kozmik Çöpçüler bu dönüşümü sürekli mi yapıyorlar yoksa bir defa yapıp bitiyor mu?

Dediğim gibi çok güzel bir fikir bulmuşsun, ama sanırım işleyişin biraz aceleye gelmiş.
Küçük bir not-bir kaç yerde hepimizin gözünden kaçan bu -de/-da sorununa rastladım. Eminim tekrar okursan sen de fark edeceksin.

Tekrar emeğine sağlık
Görüşürüz

1 Beğeni

Demek ulaşılabiliyor, buna sevindim. :upside_down_face:

Normalde kısa öyküler kaleme almayı sevmiyorum fakat bir değişiklik yapmak istedim. Yoksa bu konunun hakkını daha uzun bir öykü verirdi, buna kesinlikle katılıyorum. Bir geçiş öyküsü gibi düşündüm. Kısaca var olan bir distopya hakkında bilgi verip, günlük bir olayını anlatarak kalanı okuyucuya bırakmak istedim.

Bazen yeni teknikler ve farklılıklar oluşturmak istiyorum, bu anlamda başarısız kalmış olabilirim. Bu konuda eleştiri almak istiyordum zaten. Bu yüzden teşekkür ederim. :slight_smile:

Düzenleyeceğim zaman girişine oranla daha uzun ve tutarlı bir öykü haline getireceğim. En azından tekrar sizinle paylaşabilirim, fikirlerinizi öğrenmek için.

Kozmik Çöpçüler’e gelecek olursak, bu işi düzenli yapıyorlar. Bu onların gece mesaisi gibi bir nevi.

Biraz daha uğraşmam gerekiyor bu öykü üzerinde. Şimdilik hatalar barındırdığının farkındayım. Özellikle '-de,-da’lardan bolca vardır eminim. :grimacing:

Konuyu beğenmenize çok sevindim ama. Her ay biraz daha gelişebilmek için çıktık bir yola bakalım. Eleştirilerinizi dikkate alacağımı biliyorsunuz. :slight_smile:

Sevgiler.

1 Beğeni

Elbette paylaşırsan severek okurum

Yani başlangıç kısmı, zaten başlı başına bir tarih. O yüzden detaylara girersen eksik kalır bence. Okuyucuya kısa bir özet vermek aslında bence şunu diyor

“Bu olay olduğu sırada dünya ya da yönetim şu şundan dolayı böyleydi”

Bu bize en azında olay için bir pencere açıyor ve neden veriyor. Sonra olayı detaylandırıp bir sonuca varabilirsin. Yani mesela kozmik çöpçülere karşı gelen biri sonra da tüm düzenin yıkılmasına yol açar :))

Sadece örnek veriyorum :slight_smile:

Kolay gelsin

1 Beğeni

Bunu düşüneceğim. :sunglasses:

Merhaba,

Alt metni ve bir derdi olan hikayeleri seviyorum. Tarzım olması veya olmaması hiç mühim değil. Sonuç olarak öykünün gittiği nokta belli ve dokunmaya çalıştığı yerler çok değerli. Kurgu için kafa patlatmış olmanız ve birkaç yerde milimetrik hesap yapmış olmanızı ayrıca takdirimi kazandı.
Eleştiri olarak görmeyin, sadece benim tarzımdaki okuyucuların beklentisini dile getireyim: Öykünüz zaten saptamasını yapıp, hedefi işaret ediyor. O yüzden son bölümde altını çizmeniz fazla olmuş olabilir. Bazen gidilecek yeri elle işaret etmek, “Önce sağa dön, dümdüz devam et” demekten daha iyidir:)

Tebrik ediyorum, her ay buluşmak dileğiyle

1 Beğeni

Tekrar merhaba,

Çok güzel kelimeler kullanmışsınız, çok sevindirdiniz beni. Daha önce bu şekilde doğrudan bir mesajı olan bir öykü kaleme almamıştım. Masal teması için neden olmasın diye düşündüm ve bu hikaye ortaya çıktı. :slight_smile:

Eleştiriniz için de şunu söyleyebilirim, normalde burada tarzım olmayan şeyleri de deniyorum. Yani o dediğinizi de başarılı yada başarısız bir şekilde muhakkak yapacağımdır zamanı gelince. Hepinizin eleştirileri benim için çok değerli. Hatta söylediğiniz şekilde ne gibi bir değişiklik olabilirdi incelemeye kaçıyorum ben.

Çok teşekkür ederim, görüşmek üzere. :raised_back_of_hand:

1 Beğeni

Öncelikle, gerçekten farklı bir kurgu girişimi var öyküde. Bu açıdan takdir ediyorum. Diğer yandan, öykünün tabiri caizse mayası, ilk bölümde tutmamış. İkinci bölümün oturaklılığı ve edebi akışı kesinlikle çok daha iyi. İlk bölüm ise öykülemeden pek nasibini alamamış, gazete haberi kıvamında kalmış. “Şu şunu yaptı, sonra bunlar oldu, nitekim bunlar da böyleydi.” minvalinde bir giriş yerine çok daha etkili bir sunum yapılabilir bana kalırsa.

Elinize sağlık.

1 Beğeni

Tekrar merhaba Onur Bey,

İkinci kısım için olan beğenileriniz beni çok mutlu etti, teşekkür ederim. Kurgularımın farklı olmasına olabildiğince özen göstermeye çalışıyorum diyebilirim.

İlk kısma gelecek olursak, söyledikleriniz beni de düşündürdü bu öyküyü yazarken aslında. Fazla düz geldi yer yer bazı anlatımlar. Nedenini bilmiyorum ama işin sanatsal boyutuna kaçarsam, bilgi verme amacından çıkacakmışım gibi hissettim. Aslında ikisini de dengeli bir şekilde götürebilirdim. Bu konu hakkında bir düzenleme yapacağım, öneriniz için teşekkür ederim.

Önümüzdeki seçkilerde görüşmek dileğiyle.

1 Beğeni

Düz ya da ağdalı olmasını kastetmemiştim aslında. İki bölüm, iki ayrı üvey kardeş gibi. Ruhları birbiriyle uyumlu değil. :slight_smile: Bunu en azından benzeşimin sağlanabileceği düzeye yaklaştırırsanız yazınız daha lezzetli olur.

1 Beğeni

Sevgili @UlianaHippogrief

Öykünle ilgili notlarım aşağıda:

-İster hikaye ister roman yazalım, yazmayı seçtiğimiz kelimelerin yazının kaderini belirlediğini düşünürüm. Bu sebeple Reform kelimesinin temel olarak doğru bir tercih olmadığını düşünüyorum. Çünkü reformun olumlu bir anlamı var ancak siz bir sosyal hareket olarak tabir edilen göç-toplumsal odağın kayması-yönetim biçimi değişikliğinin halk hareketleri ile bu ifadeyi aynı çemberde kullanmışsınız.

-Bu dönüşüm adı reform olmasa bile “sosyal hareket diyelim biz şimdilik”, zaman sınrılaması getirmişsiniz “5 yıl” ve bu halk hareketini mahallelere bölerek yönetilen her birinin kendine has yöneticisi olan fraksiyonlara bağlamışsınız. Üstelik bu mıntıkalar “her nasıl olduğu belli olmayan bir şekilde” devlet yönetimine bir şekilde talip oluyorlar. Bunu mahalleler konfederasyonu olarak mı yoksa münferiden mi olduğunu tam anlayamadım. Ancak şu bir gerçek ki devlet bir güç odağıdır. Elinde kolluk güçleri var iken konsolide olmayan bir hareketi güçlenmeden bitirebilir. Bu yüzden öykünüzün mahalleleri vurguladığını böyle bir ortak aklın varlığına dair yeterli bir kanıt olmadığını söylemek isterim. Bu sebeple bu halk hareketinin sağlaması biraz zor olacağından, inandırıcılığı da ne yazıkki burada sekteye uğramış.
-5 yıl ise göç et-yerleş-mahalle kur-güçlen-devlet sisteminden talepte bulun-talebin karşılanmasın-tekrar dene-yine olmasın-zorla bunu elde etmeye çalış-yine olmasın-!-devlete ayaklan… bu mantık silsilesinin ne kadar çok zaman alacağını görüyor musunuz? 5 yıl böylesi toplumsal dönüşümler için çok kısa süredir. Bu bağlamda hikayenin zmansal kurgusunu belki bir daha düşünmek istersiniz.
-Ünlem işaretini bilerek koydum. Ayaklanan mahalleliyi okuyucu neden destekleyecek? Bunun psikolojik bir alt yapısı olmalı. Örneğin devletin bu taleplerini yıkıcı biçimde geri çevirmesi-kölelik-iş güçlerinin sömürülmesi-çocuklarının kaçırılması vs gibi bir sebebe ihtiyaç var aksi halde hikaye ile bir bağ kurmak zorlaşabilir.

Seçkide bir süredir yazıyor ve çok uzun zamandır okuyorum. En çok keyif aldığım husus ise gelişimine şahit olduğum yazarlardır. Bu sebeple bir katkım olabileceği ümidiyle sizinle yukarıda yazdıklarımı paylaşmak istedim.

Elinize ve düş gücünüze sağlık
Sevgiler
Dipsiz

2 Beğeni

Merhabalar,

Öncelikle bu denli uzun bir inceleme ele aldığınız için müteşekkir olduğumu belirtmeliyim. Bu tür argümanlar karşısında kendimi açıklamayı seviyorum, bu yüzden yazacaklarımı lütfen bir ‘karşı çıkma’ olarak adlandırmayın. :slight_smile:

  • Reform kelimesini kullanmadan önce, üzerinde biraz düşündüm aslında. Fakat kelimenin kökeni Türkçe kökenli olmadığı için özellikle orijinal dilindeki anlamına da baktım. Yenilik ve düzenleme anlamına geliyor. Benim anlattığım hikayede de bu aslında ilk baştaki nötr olaylara tekabül ediyor. Yani reformdan kastım yaşanılan felaket senaryosu değildi aslında. Metinde ona gönderme yapacak şekilde tasarladım bu olayı fakat bir anlam kayması yaşanmış olabilir, tekrar bir göz atacağım hemen.

  • Zaman ve devlet konusuna gelecek olursak, bunun tamamı ile algı odaklı bir tutum olduğunu söyleyebilirim. Belki zaman konusu bahsettiğiniz gibi kısa kalmış olabilir, daha derin bir tarih ya da arkaplan istiyor olabilir. Ona da aynı şekilde tekrardan bakacağım. Fakat hükümetin inandırıcılığı konusunda yanıldığınızı düşünüyorum.

Bu hikayenin düzlemini bu şekilde kurmak zorundaydım maalesef. Benim anlatmaya çalıştığım şey, bu olayın zaten var olduğu ve çevreye olan etkileri üzerineydi aslında. Sizin söylediğiniz gibi daha inandırıcı bir sistem için biraz da okurun metne bağlılığı devreye giriyor bence. Yanlış da düşünüyor olabilirim tabi. Fakat ben direk böyle bir sistemin var olduğunu kabul ederek yazmaya başladım. Keza aynı şekilde mültecilerin topluluklar oluşturarak, isyana kalkışması ve devlete karşı çıkmaları gibi. Eğer günümüz siyasi ve askeri normları aracılığıyla değerlendirme yaparsanız söyledikleriniz haklı birer önerme, buna katılıyorum. Fakat bu daha kurgusal bir evrende geçiyor ve kendine ait bir düzeni var. Bu isyan kaçınılmazdı gibi düşünebilirsiniz. Bu anlamda belki de sizin söylediğinizi anlamakta güçlük çekiyor olabilirim.

  • Psikolojik alt metin mesajı olarakta halkın inancından yola çıkmıştım aslında. Bir kısımda yerel halkın bile Yaova Lee’ye sırtını döndüğünü ve ondan umudunu kestiğine değindim. Bu bir nevi çöküş onlar için. Çünkü karşılarında, bulunduğu alana düzen getireyim derken yıkım getirmekte olan diktatör bir lider var. Bunun etkileriyle boğuşmak zorunda kalan da mülteci halktan öte daha çok uzun zamandır orada yaşamakta olan yerli halk. Bir nevi söylediğiniz gibi talepleri devlet tarafından sürekli geri çevrilmiş oluyor bu haliyle.

Bu şekilde yazmanız gayet güzel. Bazen belkide ‘seninde hepsine bir cevabın var canım’ şeklinde görülüyor olabilir dışarıdan ama ben yazılanlar doğrultusunda fikir alışverişinde bulunmayı seviyorum. Ben eleştirilerimi doğru ve ya yanlış hiç önemli değil, daha çok kurgusal anlamda almayı sevenlerdenim sanırım. Çünkü işin teknik kısmı bir şekilde öğreniliyor fakat bir evren oluşturma, bir düzen kurma, bir paradoks yaratma gibi türlü türlü durumlar o kadar kolay oluşmuyor. Özellikle bu anlamdaki eksikliklerimi görmeye her zaman ihtiyacım olduğunu düşünüyorum. :slight_smile:

En yakın zamanda öykünüze bakacağım.

Görüşmek üzere, tekrar teşekkürler.

1 Beğeni

Seçkiyi niye seviyorum biliyormusunuz, burası bana göre güzel bir yazım atölyesi. Kimse birbirinden iyi ya da kötü değil, yazma yolunda farklı km’lerde farklı hızlarda giden sürücüler. Bu da hepimizi yol arkadaşı yapar. Bu yüzden lütfen bana karşı çık ya da daha verimli bir tartışma nasıl geliştirebileceğimize inanıyorsan öyle devam et. Çünkü Reform konusundaki açık yorumun ile “teorik bir tartışmanın” kapısını açtın. Akademik bir geçmişim olduğundan buna asla hayır diyemiyorum.

Şöyle ki;

Reformun anlamı konusunda haklısın eğer şöyle bir cümleyi ilk cümlenin akabinde yazsaydın “Reform halkın yönetime daha adil katılımını sağlamıştı ancak herşey çok daha önce başlamıştı”. Reformun yapılması ve akabinde o reformun daha iyi bir şeyle sonuçlanmasını anlamak için çok uzunca okumak gerekiyor. Örneğin, okuyucun olarak, sonraki yazdıklarını olumsuz olarak algıladığımdan hikayenin vurucu yerini kaçırmışım/tam anlayamamışım. Bu yüzden yazar olarak okuyucunun - özellikle evren yaratma amacında olan yazarlar için - neyden neyi anlaması gerektiğini vermesi hatta yönlendirmesi gerekir. Burada yularıda yaptığın her evrenin kendi kuralları olması konusundaki yorumuna hak verdiğimi söyleyebilirim, ancak bu anlamda bir yönlendirme kurgusal düzende okuyucuyu istediğin hıza getirebilir.

Buna “Kanca Sorunsalı” diyorum :slight_smile: okuyucu okuduğu metinde herhangi bir yere takılmadan akmak ister. Eğer bir yere takılırsa oraya beyni kanca atar ve artık o okuyucunun hikayede yazarın istediği gibi sörf yapması imkansız hale gelir.

Bende farkl ıbir türde kendi evrenimi uzun yıllardır burada yaratıp hikayelerimi Seçki ile paylaşıyorum. Seni bu ayki öykümde ağırlamayı çok isterim. Ancak Baba ve Oğul öyküm kurduğum evreni daha geniş perspektiften gösteriyor. Zamanın olursa diye paylaşmak istedim.

Sevgiler
Dipsiz

2 Beğeni

En sevdiğim kısım bu zaten. Birbirimize en çok faydalı olduğumuz kısımda bu bence.

Söylediklerin çok mantıklı aslında. O konuda belli ki bir yerde aksama olmuş. Hemen bu sorunun önünü açmak için gerekli çalışmalara başlayacağım.

Normalde bu kadar bariz mesaj vermeyi sevmem. Çoğu zaman metaforlar ve benzeri şeylerden yararlanırım. Belki de bu anlamda ilk olduğu için tökezledim. Hiç sorun değil. Farklı bakış açılarını görmeme neden oldu bu durum. :slight_smile:

Bu arada, bu tür şeyler için her zaman ayıracak vaktim vardır. Söylediğim gibi, en yakın zamanda 3575’i, sonrasında ise Baba ve Oğul’u okuyacağım.

Görüşmek üzere.

Sevgiler. :hugs:

2 Beğeni

Merhaba @UlianaHippogrief

Evren, hayal gücü, masal bağlantısı ve alt metin son derece başarılı ve düşünülerek tasarlanmış.

Yazım kısmında daha iyisi olabilir. Özellikle fiil kiplerinin uyumuna biraz daha dikkat ederseniz yazınız seviye atlar. Kolayca da yapabilirsiniz bunu. Naçizane tavsiyem; öyküyü birkaç gün demlemeye bırakıp tekrara bakmanız.

İkinci bölümde de bu arada zanaat anlamında ciddi bir toparlanma var. Bence doğru yoldasınız, devam edin…

Görüşmek dileğiyle…

1 Beğeni

Merhabalar,

Biraz mesajı bol olan bir öykü olsun istedim :slight_smile:

Eleştirileriniz için çok teşekkür ederim. Yeni şeyler denemeyi seviyorum. Normalde daha süslü bir yazım tarzım var fakat bu sefer de bunu denemek istedim. Hepsine elimi atacağım bu gidişle. :sweat_smile:

Çok teşekkür ederim değerli sözleriniz için.

Sevgiler.

1 Beğeni