Namı, yalnızca hayatı titreyenler tarafından bilinirdi. Saati duranlar tarafından. Bugünüyle dünü arasında bir farkı kalmayanlar, yarını beklemeyenlere anlatırlardı. Yokuş aşağı, kimlerin kulağına gideceğini özenle seçip yuvarlanırdı. Geceleri öyle soğuktur ki, buz tutmuştu yokuşun taşları. Daha bir hızla yayılır. Şeytan tüylerini bilirsiniz, nereden geldiği belli olmayan, başına buyruk tüyleri. Bir kuşun desen değil, kanadından desen değil. Bir… (DEVAMI…)
Dilin kullanımı, gerçekçi, detaylı ve gerektiğinden ne fazla ne de az tasvirleriyle usta işi bir gerçekçilik yakalanmış. Bununla birlikte öykünün büyülü gerçekçilik tarzı olması da başarılmış. Gerçekten yetkin bir eser olmuş.
Elinize sağlık
Merhaba; yokuş metaforunu çok sevdim. Güzel ve oldukça farklı bir öyküydü. Ellerinize yüreğinize sağlık. Bu arada Kiltablet’te sizi ağırlamıştık öykülerinizle. Gelecek ay distopya teması üzerine çıkaracağız. Öykünüzü bekleriz.