Teras kattaki iki odalı evinin büyük balkonunda, çekyatın üzerinde uzanmış gökyüzünü izliyor ve ağzındaki sigara ile ciğerlerini dumana boğuyordu. Arada bir yıldız gördüğünde kendini şanslı hissediyordu. Şehir ışıkları ve hava kirliliği, güzelim yıldızları görmesine engel oluyordu. Dört duvarın arasında yaşamak başkomiser Akın’a göre değildi. Damda yatıyormuş gibi uyumasına olanak veren havadar yere taşınmasının sebebi buydu.… (DEVAMI…)
Merhabalar
Öykü çok akıcı ve anlaşılırdı. Bir çırpıda okudum. Eğer daha fazla detay, betimleme ve karmaşa olsaydı bir roman olarak görmek isterdim. Öyküden biraz John Verdon’ un polisiye kitaplarındaki gibi bir tat aldım. Olayların akışına göre biraz daha gerilim yüklü olmasını beklerdim. Yine de verilen emek belli, ellerinize sağlık. Diğer seçkilerde görüşmek üzere.
Merhaba,
Öykünüz akıcıydı, belki biraz hızlı akıyordu ama ilgiyi uyanık tutan bir yapısı da vardı.
Olay örgüsünü ve bunun kaf dağı ile bağlantısını çok beğendim. Tebrik ederim.
Tekrar görüşmek üzere…