Gökte kanlı bulutlar, karşısında bir dağın heybeti, önündeyse viran bir köy vardı. Öğle güneşini yutmuş toprak ayaklarının altında sıcacıktı. Bu hissi seviyordu. Etraftaki tekleme insanlardan, köylerinde gezinen bu gariban, avare kılıklı adama arada bir dönüp bakan olsa da ona sokulan, kim, neci olduğunu soran eden yoktu. Bu da bir açıdan iyiydi; zira gerekmedikçe durmak, yolundan… (DEVAMI…)
Gerek betimlemeler gerek öykü konusu harikaydı. Büyük bir ilgiyle okudum ve çok beğendim. Kelime seçimlerinize ise hayran kaldım. Daha önce de birkaç öykünüzü okumuştum onları da beğendiğimi hatırlıyorum. Sadece birkaç diyalog hoşuma gitmedi. Anlatımın o güzel akışı içinde biraz basit durmuşlar. Kusur denemez zaten. O büyülü havanın içinde biraz daha süslü konuşmalar bekledim sanırım kendimce. Bu güzel öykü için kendi adıma size teşekkür ederim. Diğer seçkilerde de görüşmek dileği ile…
Merhabalar
Öncelikle betimlemeleri çok başarılı buldum. İnsanın gözünde canlanıyor her şey. Olay akışı merak uyandırıcıydı. Öykünün gizemli havasını sevdim. İll oldukça ilginç bir karakterdi, hikâyeye renk kattı. Argin’ i ise pek benimseyemedim. Tabi sizin yazımınızdan kaynaklı değil, normalde de sevemeyeceğim bir kişiliğe sahip.
Merhaba; çok güzel bir ortam yaratmışsınız öykü su gibi akıp gitti. Ellerinize, yüreğinize sağlık. Diyaloglarda arada kendinizi eğlendirdiğinizi düşündüm sanki yazarken tebessüm ediyorsunuz gibi. Buralarda biraz ortamın dışına çıkar gibi oldum yani yazarın varlığı hissedilir gibi oldu. Bu bir tarz da olabilir tabii ona bir şey diyemem. Ama tasvirlerdeki ve tapınma şekillerindeki yaratıcılığınızı çok sevdim.
Merhaba @Osman_Eliuz
Genel anlamda akıcı ve iyi şekillendirilmiş bir hikayeydi. Aşağıya yazacağım cümle, sanki başladığı gibi bitmedi ya da ben tam anlamıyla kavrayamadım. (?) ‘Etraftaki tekleme insanlardan, köylerinde gezinen bu gariban, avare kılıklı adama arada bir dönüp bakan olsa da ona sokulan, kim, neci olduğunu soran eden yoktu.’
Bunun dışında, genel esintiye uymayan bir iki kelime vardı, onlardan az hoşlandım. Ama kurgulama şeklinize ve şahane cümlelerinize bayıldım.
Tebrikler
Öykülerimi en başta kendim için yazıyorum ve evet yazarken eğlendiğim doğrudur. Diyaloglar konusu aklımda, tekrar bir üzerinden geçmem gerek anlaşılan; teşekkür ederim. ‘‘Bu bir tarz da olabilir,’’ demişsiniz, sanmıyorum. Aslında bu öyküde karakterden biraz ötede durdum ve onu geriden izledim. Bu normalde kullandığım ama insan içine pek çıkarmadığım bir yöntem; bu alışılmamışlık da öyküde birtakım kusurlara yol açmış olabilir.
Zamanınıza teşekkür ederek daha iyilerine diyelim.
Söz konusu cümleyi süslerinden arındırırsak geriye şöyle bir iskelet kalıyor: Etraftaki insanlardan, köylerinde gezinen bu adama arada bir dönüp bakan olsa da ona sokulan, kim olduğunu soran yoktu. Bir sorun göremiyorum fakat dikkat çekmeniz üzerine tekrar üzerinden geçeceğim. Bir de ‘‘Genel esintiye uymayan birkaç kelime vardı,’’ demişsiniz; tabiidir; fark edebildiğim oranda onlardan da kurtulacağım. Yapıcı yorumunuz için teşekkürler.
Çok başarılı bir hikaye olmuş. Bir fincan kahve alıp keyfine vararak okudum. Bu kısacık alanda dinler ve yapıları ile yarattığın dünyaya gıpta ile baktım. Ne kadar zahmetsiz görünüp okuyucuya hızla benimsetebiliyorsan o kadar yoğun ve üst düzey bir yazım sürecinden geçmişsin, demektir. Bu yüzden böyle başarılı bir hikaye çıkardığın için tebrik ederim
Bundan sonra söyleyeceklerim sadece çok çok detay ve belki de şu aşamada bahse bile gerek yok ancak paylaşmak istedim.
Küçük kızla karşılaşma sahnesinde çocuğa “şımarık velet” diye kızıyor. Aslında, okuyucunun kız hakkında düşündüğü şımarık olması değil ukala-bilgiçlik taslayan-çok bilmiş biri olması.
Kız çocuğunun yarattığı tekinsiz hava, karanlığın bastırması, karakterin onu yeme ihitmali olan bir konuşma ile olağanüstü yaratığa ilerledi hikaye. Ancak, bu yaratığın pek de tehlikeli olmayan, kurnaz da sayılmayan ve karakterin kolaylıkla manipüle edebildiği bir yapıda olduğunu öğrendik. Burada durup düşündüm: yaratığı daha kurnaz yapıp karakterin işgüzarlığından dolayı onu cezalandırmalı mıyım yoksa karakter olağanüstü yaratığı kandırıldığı için üzülmeli miyim. Yaratığın kötü kurnaz ve tehlikeli olabileceğini düşünürken, hikaye beni ters köşeye yatırarak yaratığa üzülmem ile sonuçlandı.
Sonsöz: bence bu yeni karakter, hayatın çemberinden geçmesi, yaşamın ondan aldıkalrına kızgın olması, daha fazlasını hakettiğini düşüncemsi ve yeni kazandığı becerileri ile Yazar’a üzerinde çalışableceği güzel bir dünya sunuyor.
Bundan sonra söyleyeceklerim sadece çok çok detay ve belki de şu aşamada bahse bile gerek yok ancak paylaşmak istedim,’’
demişsiniz. Küçük, büyük her türlü tenkide açığım; farklı gözler ve farklı görüşler bana büyük faydalar sağladı; özellikle de sizin gibi yetkin isimlerden gelen.
‘‘Küçük kızla karşılaşma sahnesinde çocuğa “şımarık velet” diye kızıyor. Aslında, okuyucunun kız hakkında düşündüğü şımarık olması değil ukala-bilgiçlik taslayan-çok bilmiş biri olması,’’
demişsiniz; kesinlikle. Güzel yakalamışsınız, üzerinden geçeceğim.
Diğer sözleriniz hakkında ise: İll’e o kadar üzülmeyin. İnsanlara verebileceği en büyük zarar onları ısırmak olsa da sonuçta köylülerin hayvanlarını çalıyor. Çok da masum değildir kendisi. Argin’e kolayca birtakım güçler vermesinin sebebiyse belki ona acımasıdır, belki de Argin’den bir şekilde hoşlanmıştır; bilemiyorum.
Öykünün dünyasını sevmenize memnun oldum. Ve evet, bu sanırım üzerince çalışabileceğim bir dünya.
Zamanınız ve güzel sözleriniz için teşekkür ediyorum.
Büyülü bir dünyada o büyülü ortamı bozmadan eğlenceli diyaloglar kurmak gerçekten çok zor. Bence bunu çok iyi başarmışsınız. İkinci bölümde de farklı bir hikayeye mi geçtik diye düşünürken unuttuğum bir ayrıntıya dönmek keyifli oldu
Bu dünyaya devam etmenizi kesinlikle tavsiye ediyorum. Belki birkaç ana karakter daha ekleyip paralel hikayelerle merak uyandıran olaylar gelişebilir.
Zamanınıza ve güzel yorumunuza teşekkür ediyorum. Gelecek seçkide Argin’in de içinde olduğu iki yazarlı ortak bir çalışmayla buralarda olacak gibiyiz. Bekleriz.
Merhaba,
Baştan sona keyifle okunan bir öykü yazmışsınız. Betimlemelerin de ötesinde hayalgücünüze hayran kaldım.
Finali “umarım bozmaz” diye düşünerek okudum ve yanılmamış olmaktan gayet mutluyum . Elinize sağlık.