Varolmayanlar nam romanın kritiğini, ıcığını cıcığını sizlerle paylaşmadan önce girizgâh olarak anılarımdan giriş yapmayı uygun gördüm. Şahsi tarihimde hem içeriğiyle hem de bahsiyle uzun bir süredir beklediğim bir romandı, hem de beklediğimi fazlasıyla bulduğum bir hayalperest manifestoydu. (DEVAMI…)
Anlatım dili çok güzel, okurken akıp gidiyor, insan hayalciliğin içinde kayboluyor. Özellikle kendi deneyiminizi anlattığınız giriş bölümünü çok beğendim.
Hayalcileri anlatırken, şurası da hoştu
Taksim Meydanında kaşarlı tost yiyordur ama asıl isteği, bir ortaçağ hanında Kara Murat’a musallat olan Bizanslılarla birlikte şarap içip geyik budu kemirmek istemektedir.