Kendi Okuru Spekülatif Kurguyu Nasıl Benimsiyor?

Bazen aynı kişi, kişisel beklentisine göre spekülatif kurmacaya yönelik zıtlaşabilen söylemlerde bulunabiliyor.

Edebiyatın o kısmıyla fazla haşır neşir olmamışların tepkileri sıra dışı gelmiyor. Mesela, o zamana kadar hiç spekülatif kurmaca okumamış biri ilk okuduğu spekülatif kurguyu fazla entelektüel geldiği için ağır bulabiliyor. Neyi ağır bulduğu sorulduğunda, spekülatif kurgudan beklentisinin okunup unutulan, fazla kafa yormayan maceralar olduğu yorumu olabiliyor. Bu, o türe aşina olmayan birinden gelebilecek bir yorum. Ancak uzun süredir o ana kategoriye mensup işleri okuyanların dile getirdiği çelişkili bakış açıları/tutumları belli bir çizgiye oturtmakta zorlanabiliyorum. Spekülatif kurguyla haşır neşir olduğu iddiasındaki birinden de farkı gerekçelerle benzer yorumlar gelebiliyor. Ya da, yine aynı kişi, spekülatif kurmacayı hakir gören eleştiriler karşısında türün veya eserin entelektüel altyapısını öne sürebiliyor. Okuduğu eserdeki meselelere ve çıkarımlara övgüler dizebiliyor, türü o sebeple sevdiğini ifade edebiliyorken, aynı şeyler kendi geçekliğinde vuku bulunca kendi övgülerinin tam tersi tutumlardan taraf olabiliyor. Spekülatif kurmacayı savunmak adına, onu değersizleştirmek için ortaya atılmış eski savların değişik biçimlerini öne sürebiliyor. Bir eseri överken ciddi, ayaklarının yere bastığı düşünülen noktalarına dikkat çekiliyor, ama söz gelip türün edebiyattaki yerine gelince “farazi hikâyeler yazını işte, ne olacak” yorumu gelebiliyor.

Kendi okur kitlesi içerisinde de spekülatif kurmaca edebiyatın parçası bir oluyor, bir olmuyor, bir değerli, bir değersiz gibiymiş gibi bir şey var sanki.

Burada her eserin niteliğine göre yapılan yorumlardan bahsetmiyorum elbette. Bazı işler çok iyi veya çok kötü gelebilir; edebi değeri düşük veya yüksek olabilir; belli alt kategoriler, belli konularda daha çok veya az tercih edilebilir.

Konuyu getirmeye çalıştığım nokta, spekülatif kurmacanın kendi okuru gözündeki değerinin belli bir temele bağlı kalamadan değişkenlik göstermesi.

Kişisel olarak spekülatif kurmacayı edebiyatın parçası olarak görüyorum. Ona göre, o ana kategori altında üretilmiş işleri değerlendirmeye çalışıyorum. Sanırım bu yüzden, bizzat spekülatif kurmaca takipçilerinden o türde çelişkili tutumlar gelmesi beni biraz şaşırtıyor. Duruma ve savunulan görüşe göre bir türün değerli veya değersiz olabilmesi, savunmaya çalışırken savunulan şeyin değerinin düşük gösterilmesi, vs. biraz düşündürdü.

Spekülatif kurgu takipçileri tükettikleri hikâyeleri nasıl ve ne biçimde benimseyebiliyor ki bu türden çelişkiler doğabiliyor?

1 Beğeni