Orhan Kemal Kitapları (Everest Yayınları)

1

BİYOGRAFİSİ

Asıl adı Mehmet Raşit Öğütçü olan Orhan Kemal, 15 Eylül 1914’te Adana’nın Ceyhan ilçesinde doğdu. Babası ilk TBMM’de milletvekilliği ve Adalet Bakanlığı yapmış olan Abdülkadir Kemali Bey’dir. Adana’a Ahali Cumhuriyet Fırkası’nın kurucusu olan Abdülkadir Kemali Bey daha sonra partisinin kapatılması üzerine ailesiyle birlikte Beyrut’a yerleşti ve Orhan Kemal bu dönemde orta son sınıftaki eğitimini yarıda bıraktı. 1932’de Türkiye’ye geri döndükten sonra, çırçır fabrikalarında işçilik, dokumacılık ve ambar memurluğu yapan Orhan Kemal 1937 yılında evlendi. 1938 yılında, Niğde’de askerlik görevini yaparken Ceza Yasası’nın 94. maddesine muhalefetten yargılanarak beş yıl hüküm giydi. 1940 yılında Bursa Cezaevi’nde Nâzım Hikmet’le tanışması sanat yaşamının önemli dönüm noktalarından biri oldu. 26 Eylül 1943’te serbest kalan Orhan Kemal 1951 yılında İstanbul’a yerleşti. Bu dönemden itibaren geçimini yazarlıkla sağlayan Orhan Kemal, 1966 yılında bir ihbar nedeniyle yeniden tutuklanarak Sultanahmet Cezaevi’ne gönderildi. Otuz beş gün sonra salıverildi. 1968 yılında bu davadan beraat ettikten iki yıl sonra 2 Haziran 1970’te davetli olarak gittiği Sofya’da öldü. İlk şiirlerini Raşit Kemali adıyla Yedigün, Yeni Mecmua gibi dergilerde yayımlayan Orhan Kemal, Nâzım Hikmet’in etkisiyle düzyazıya yöneldi. İlk düzyazısı Balık adıyla 1940 yılında Yeni Edebiyat gazetesinde yayımlandı. İlk öykülerini ise 1942 ve 43 yıllarında İkdam ile Yurt ve Dünya dergilerinde yayımlayan Orhan Kemal daha sonra Varlık, Gün, Yığın, Seçilmiş Hikâyeler, Yaprak, Yeni Başdan, Yeditepe, Beraber gibi dergilerde de yer alırken birçok romanı da Vatan, Dünya, Ulus, Son Havadis ve Cumhuriyet gazeteleri tarafından tefrika edildi. Kardeş Payı’yla 1958 yılında Sait Faik Hikâye Armağanı’nı kazanan Orhan Kemal, Önce Ekmek’le de 1969 yılında Sait Faik Hikâye Armağanı’nı ve TDK Öykü Ödülü’nü kazandı. 72. Koğuş, Murtaza, Eskici Dükkânı, Kardeş Payı ve İspinozlar (Yalova Kaymakamı) adlı yapıtlarını oyunlaştırdı. 72. Koğuş’la 1967 yılında Ankara Sanatseverler Derneği tarafından en iyi oyun yazarı seçildi. Orhan Kemal’in ailesi tarafından 1972 yılından beri yazarın ölüm yıldönümünde verilmek üzere Orhan Kemal Roman Armağanı düzenlenmektedir. Yapıtları: Murtaza, El Kızı, Yalancı Dünya, Sokakların Çocuğu, Müfettişler Müfettişi, Üçkâğıtçı, Ekmek Kavgası, 72. Koğuş, Eskici ve Oğulları, Cemile, Nâzım Hikmet’le Üç Buçuk Yıl, Bereketli Topraklar Üzerinde, Sokaklardan Bir Kız, Vukuat Var, Hanımın Çiftliği, Suçlu, Dünya Evi, Kötü Yol, Yağmur Yüklü Bulutlar, Kırmızı Küpeler, Oyuncu Kadın, Grev, Serseri Milyoner, Gurbet Kuşları, Evlerden Biri, Kaçak, Kanlı Topraklar, Arkadaş Islıkları, Devlet Kuşu, Bir Filiz Vardı, Avare Yıllar, Sarhoşlar, Baba Evi, Çamaşırcının Kızı, Önce Ekmek, Tersine Dünya, İstanbul’dan Çizgiler, Oyunlar 1-2, Yazmak Doludizgin (Günlükler-Şiirler), Senaryo Tekniği ve Senaryolar, Önemli Not! (Düzyazılar).
(Kaynak: Everest Yayınları)

ÇIKAN KİTAPLAR (Kitaplar Everest Yayınları’nın baskı sırasına göre düzenlenmiştir.)

  1. Kötü Yol (2007 Ocak)
  2. Müfettişler Müfettişi 1 (2007 Ocak)
  3. Önce Ekmek (2007 Ocak)
  4. Yazmak Doludizgin (2007 Ocak)
  5. Gurbet Kuşları (2007 Şubat)
  6. Önemli Not! (2007 Şubat)
  7. Grev (2007 Nisan)
  8. Kırmızı Küpeler - Babil Kulesi (2007 Nisan)
  9. Murtaza (2007 Nisan)
  10. Tersine Dünya (2007 Nisan)
    1. Koğuş (2007 Mayıs)
  11. Kanlı Topraklar (2007 Haziran)
  12. Yalancı Dünya (2007 Temmuz)
  13. Suçlu 2 Sokakların Çocuğu (2007 Ağustos)
  14. Bütün Oyunlar 1 (2007 Kasım)
  15. Arkadaş Islıkları (2008 Ocak)
  16. Bütün Oyunlar 2 (2008 Ocak)
  17. İstanbul’dan Çizgiler (2008 Ocak)
  18. Nâzım Hikmet’le 3,5 Yıl (2008 Ocak)
  19. El Kızı (2008 Şubat)
  20. Hanımın Çiftliği 2 Hanımın Çiftliği (2008 Mart)
  21. Suçlu 1 (2008 Nisan)
  22. Oyuncu Kadın - Gâvurun Kızı (2008 Eylül)
  23. Eskici ve Oğulları (2008 Ekim)
  24. Cemile (2008 Kasım)
  25. Ekmek Kavgası (2009 Haziran)
  26. Hanımın Çiftliği 1 Vukuat Var (2009 Ağustos)
  27. Hanımın Çiftliği 3 Kaçak (2009 Ağustos)
  28. Sokaklardan Bir Kız (2009 Eylül)
  29. Bereketli Topraklar Üzerinde (2010 Ocak)
  30. Bir Filiz Vardı (2010 Ocak)
  31. Çamaşırcının Kızı - Küçücük (2010 Ocak)
  32. Devlet Kuşu (2010 Ocak)
  33. Kardeş Payı (2010 Ocak)
  34. Müfettişler Müfettişi 2 Üçkâğıtçı (2010 Ocak)
  35. Serseri Milyoner - İki Damla Gözyaşı (2010 Ocak)
  36. Dünya Evi (2010 Nisan)
  37. Evlerden Biri (2010 Nisan)
  38. Yağmur Yüklü Bulutlar - Dünyada Harp Vardı (2010 Haziran)
  39. Sarhoşlar (2010 Temmuz)
  40. Kötü Yol Çizgi Roman (2011 Şubat)
  41. Yüz Karası (2011 Nisan)
  42. Baba Evi - Avare Yıllar (2013 Kasım)
  43. Uçurum - Orhan Kemal Soruyor - Röportajlar (2014 Ocak)
  44. Senaryo Tekniği ve Senaryolar (2015 Nisan)
  45. Kenarın Dilberi (2015 Mayıs)
  46. İnci’nin Maceraları (2015 Kasım)
  47. Elli Kuruş Çikolata (2016 Aralık)
  48. Aslan Tomson - Köpek Yavrusu (2017 Aralık)
  49. Farecik Uyku (2017 Aralık)

1 2 3 4

5 6 7 8

9 10 11 12

13 14 15 16

17 18 19l 20

21 22 23 24

25 26 27 28

29 30 31 32

33 34 35 36

37 38 39 40

41 42 43 44

45 46 4748

49 50

11 Beğeni

@fortknoxt

Kaybolan Romanlar (Yüz Karası - Uçurum - Kenarın Dilberi) - Orhan Kemal

listede göremedim. ctrl +f ile aradım, gözümden kaçmış olabilir.

1 Beğeni

Bu kitapta bulunan Uçurum, Yüz Karası ve Kenarın Dilberi ayrı ayrı tek kitap olarak basıldığı için listeye eklememiştim. Kitapları toplayacaklar için karışıklık olabilir düşüncesi ile.

1 Beğeni
1 Beğeni

Türk edebiyatı denilince akla gelen ilk isimlerden birisi olan Orhan Kemal’in bugün ölümünün 52. yıldönümüymüş. Hiç Orhan Kemal okumamış ama okumayı düşünenler varsa büyük ölçüde yazarın kendini anlattığı 4’lemesi ile başlamalarını öneriyorum.

  • Baba Evi
  • Avare Yıllar (Everest galiba Baba Evi ve Avare Yıllar’ı tek kitap olarak basmıştı.)
  • Cemile
  • Dünya Evi
3 Beğeni

Hans Fallada’nın “Küçük Adam Ne Oldu Sana?” kitabını okuyorum ve okurken aklıma sık sık Orhan Kemal’in “Küçük Adamın Romanı” serisi geliyor.

Farklı ülkeler, farklı yıllar, farklı kültürler, farklı insanlar vs vs her şey farklı ama bir tek aynı olan küçük insanların hikayesi. Dünyanın neresinde olduğu veya hangi yıl olduğu fark etmiyor küçük adamların hikayesi birbirine benziyor.

4 Beğeni

Orhan Kemal’in Küçük Adamını henüz okumadım ama Hans Fallada’nın kitabını çok severek ve kısa sürede okumuştum. İyi kitaptı.

3 Beğeni

97897528961479789752894778_428469789752896123

8 Beğeni

Orhan Kemal’le tanıştım sonunda. Uzun zamandır okumak istiyordum kitaplarını. Bu güzel hediyeyi alınca hemen başlayıp bitirdim çok da bekletmeden. Üç günlük bir okuma yolculuğu oldu hatta hiç bitiresim de gelmedi diyebilirim. Açıklamalı basım olması artı bir güzellikti. Görseller ve kullanımlarını yerinde bulduğum bilgilendirici notlar da hoşuma gitti. Kitap bittikten sonra “eleştiriler” kısmını da inceleme fırsatı buldum. Kimisi övmüş kimisi de beğenmemişti. Ayrıca beyaz perdeye uyarlanmış filminin hikayesi de mevcuttu kitap içerisinde. Onu da en yakın zamanda izlemeyi düşünüyorum.

Üç kişinin köyden şehire inme muhabbetiyle başlıyor her şey. İflahsızın Yusuf, Pehlivan Ali ve Köse Hasan. Bu üç arkadaş Çukurova’ya para kazanma umuduyla gidiyorlar çünkü içine düştükleri geçim derdi çukurunda boğulmak üzereler… Çukurova onlara çukur mu olacak yoksa tepelere mi çıkaracak sorularıyla elimden bırakamadan okudum. Diyalog ağırlıklı ve bol şiveli bir anlatımla ilerleyen sürükleyici bir kurgu karşılıyor bizleri öncelikle. Eski Türkiye’nin kasvetli zamanlarında yaşanan durumları ve acıları hiç sakınmadan yazmış Orhan Kemal. Erkek ve kadın eşitsizliği, kadınların cinsel obje olarak görülmesi ve hizmetçilik kategorisinde değerlendirilmeleri, yoksul ve zengin ayrımıyla beraber köylü ve şehirlinin aynı haklara sahip olamaması, emek isteyen ağır işlerde insanların karşılığını alamaması, yetersiz ve neredeyse hiç olmayan sağlık hizmetleri, her konuda ahlaksızlığın toplum önünde yaşanması ve normalleştirilmesi, iş etiği kurallarının olmaması gibi benzeri ve birçok farklı konuya değinmesi de ilgimi çok çekti. Kitaba dört elle sarılmamı sağladı. Günümüzde hala devam eden sorunların gelenek ve töre haline getirilmesine de şahit oldum bir yandan.

Yalnız karakterlerin yaptıkları davranışların arka planı ve psikolojileri biraz havada kalmış bunun yerine lüzumsuz uzatmalar ve gereksiz diyaloglar da konmuş. Tabii yazarın çalışma hayatı ve koşulları yüzünden gelişigüzel yazmış olduğu bir gerçek. Sonradan düzeltmeler ve eklemeler de yapmış. Belki daha rahat bir hayatı olsaydı bu kadar sığ kalmazdı diye düşünüyorum. Ama hayatında yaptığı zor meslekler ve tecrübeleri sayesinde yazmış bunları… Bir yaşanmışlık olduğu çok belli. İnsanı derinden etkileyen ve hüzüne iten yapısı var kitabın. Yazarın kalemini ilk defa tattığım için hiç beklemediğim olaylar da gelişti kitap içinde. Başından sonuna giden süreci hiç tahmin edemedim. Şaşırtmayı başarıyor kesinlikle. Kitabın adı da çok anlamlı. Topraklar bereketli de ya insanlar, ya onların yaptıkları, ya da onlara yapılanlar nasıl? Ben sevdim umarım sizler de seversiniz. Konuyu da çok anlatmak istemiyorum çünkü köyden şehire inen üç adamın, üç dosttun ne göreceğini hissedersiniz belki de? Yazarın diğer kitaplarını da listeme aldım.

Şu an HanımınÇiftliği’nin birinci cildi olan Vukuat Var’ı okuyorum.

1 Beğeni
3 Beğeni