Orhan Pamuk Kitapları (Yapı Kredi Yayınları)

Bütün Eserleri okunacaksa ben de seninle aynı fikirdeyim. Hem yazarın gelişimi izlenebilir hem de kitabın çıktığı yıllarda yazarın anlattığı hikayeye o dönemle ilgili neleri dahil ettiği vs.

Serhat galiba ilk mesajda kitapları sıralarken İletişim veya YKY baskı tarihlerine göre sıralamış

Romanların ilk baskı tarihleri

  1. Cevdet Bey ve Oğulları - 1982
  2. Sessiz Ev - 1983
  3. Beyaz Kale - 1985
  4. Kara Kitap - 1990
  5. Yeni Hayat - 1994
  6. Benim Adım Kırmızı - 1998
  7. Kar - 2002
  8. Masumiyet Müzesi - 2008
  9. Kafamda Bir Tuhaflık - 2014
  10. Kırmızı Saçlı Kadın - 2016
  11. Veba Geceleri - 2 yıldır bekliyoruz. :slight_smile:
5 Beğeni

Geliyor az kaldı diye biliyorum ama tabi kanıtlayamam :smiley:

2 Beğeni
3 Beğeni

Şimdiye dek 5 romanını okuduğum, Oğuz Atay’la birlikte Türk edebiyatında en sevdiğim yazardır kendisi.

Türkiye ve dünyada bir “İstanbul romancısı” olarak bilinse de, benim en sevdiğim romanı hâlâ Kars şehrinde geçen Kar romanıdır ve son okuduğum Masumiyet Müzesi’nden sonra da bu değişmedi. Kara Kitap’ı henüz okumadım ve beklentim çok yüksek. Kar’ı geçebilecek mi gözümde bilemiyorum.

Veba Geceleri ise beni aşırı heyecanlandırıyor. Kara Kitap’ı okuduktan sonra hemen Veba Geceleri’ni okumayı düşünüyorum hatta, çok bekletmem. Heyecanla bekliyorum.

Özetle büyük romancıdır Orhan Pamuk. Ve iyi ki dilimizde okuyabiliyoruz kendisini.

1 Beğeni

Sonunda çıkıyor.

6 Beğeni

10 gün daha bekleyecekmişiz :slight_smile: ama vereyim ben siparişimi umarım beklediğime değecek bir kitap olmuştur.

1 Beğeni

544 sayfa. Bu kadar kalın bir kitap beklemiyordum.

1 Beğeni
3 Beğeni

Hacimli olmasına sevindim zira Cevdet Bey ve Oğulları ile Masumiyet Müzesi oldukça doyurucuydu. Çalışma saatlerim uygun olsa YKY kitabevinden ellerimle seçip almak isterdim. Fiyatı da makul şu ortamda.

3 Beğeni
4 Beğeni

Benim aklıma gelmemişti, az önce bir arkadaşımla kitap üzerine konuşurken o söyledi Ahmet Işıkçı Orhan Pamuk’un kurgusal karakteriymiş.

Egoistokur” adlı sitede Orhan Pamuk’la yapılmış söyleşi.

Masumiyet Müzesi’nde ressam Ahmet Işıkçı’nın birçok eseri sergileniyor. Sanat dünyamızın en esrarengiz şahsiyeti diyebileceğim Ahmet Işıkçı’yı biz de zaten Orhan Pamuk aracılığıyla tanımıştık. Önce, Cevdet Bey ve Oğulları’nın minör bir karakteri, sonra da Masumiyet Müzesi’nin kapak tasarımcısı olarak… Şuradan buradan edindiğim bilgi kırıntılarına göre, Işıkçı bahtsız bir ressam. Kalabalıklar tarafından tanınmıyor, tabloları müzelerde sergilenmiyor. Orhan Pamuk’la röportajımızda ona, “kendisiyle aynı yaşta olduğu ve ona ikiz kardeşi kadar benzediği” rivayet edilen bu esrarengiz sanatkârı da sormadan edemedim. Ama tabii kendisi malum, oyun seven bir adam, o yüzden bana somut bilgi vermek yerine oyunu sürdürmeyi tercih etti…

-Anlatır mısınız, nasıl biridir Ahmet Işıkçı? İyi bir ressam mıdır? Hangi bakımlardan sizden farklıdır? Onu sever misiniz?

Batı dışındaki milyonlarca sanatçı gibi Ahmet Bey’in sorunu da resmederken hakiki olma çabasıyla aşırı dertlenmek. Ona göre bütün resim sanatı, daha da önemlisi insanoğlunun dünyaya bakışı, Rönesans sonrası Batı resmiyle, özel olarak da perspektifle zehirlenmişti. Işıkçı’ya göre, hakiki olmanın, kendisi olmanın baş döndürücü ve çocuksu mutluluğunu yaşamak isteyen her ciddi ressam, önce onun ‘resmin metafiziği’ dediği şeyi araştırmak zorunda. Kendisine pek çok konuda katılırım ve arkadaşlığıyla gurur duyarım. Ne yazık ki medyaya çıkmaktan hoşlanmıyor ve Türk kamuoyu da onu yeterince tanımıyor. Ben bu işi üzerime almayı düşünüyorum ama Ahmet Işıkçı onu da istemez. İnşallah bu söylediklerimi gazetenizde okuyup bana kızmaz!

-Peki madem yakın arkadaşısınız söyleyin, Ahmet Bey’in, “daha metafizik” yapıtlarını ne zaman görebileceğiz?
İlerleyen zamanlarda Masumiyet Müzesi’nde Ahmet Işıkçı’nın başka yapıtlarına rastlamanız mümkün olabilir. Ama belki de burası, onun eserleri için pek de uygun değildir.

4 Beğeni

Evet. Kendini koyuyor kitaplarına Ahmet Işıkçı adıyla :slight_smile: Yaşayamadığı ressam hayatını onda işliyordur belki kimbilir.

2 Beğeni

İzlediğim ve okuduğum bütün röportajlarında ressam olmak istediğini fakat sonradan romancı olmak istediğini söylüyordu. Hep içinde ukde kalmış ressamlık. Üst düzey bir çizer olduğunu söyleyemeyiz tabii ki ama benim hoşuma gidiyor Orhan Pamuk’un elinden çıkan resimler.

Zaten bir sonraki romanının konusu da hazırmış. Ressam olmak isteyen ve İstanbul’a o gözle bakan bir adamın hikâyesi. Otobiyografik esintileri bolca göreceğiz demektir. Ama en az bi 4 yılı vardır…

1 Beğeni

6 Beğeni

Benim de okurken dikkatimi çekmişti ama kontrol etme fırsatım olmamıştı. Hem Recep hem de Muktedik, Allah’ın adlarının arasında yer almıyor.

2 Beğeni

Veba cini de güzelmiş :slightly_smiling_face:

2 Beğeni

Birde Müslümanı tabutla gömmesi var😀

2 Beğeni

Recep’i geçtim, Muktedik ne ola ki? Muktedir mi denmek istendi acaba?

Tabutla gömülme bu kitapta mı vardı? Hatırlayamadım.

@BiblofilYouTube çok ince düşünüyorum. :slight_smile: Orhan Pamuk bu cümlesinde sahte şeyh vurgusu yapmak için hem bir ay adını hem de yanlış bir isim yazdı. :slight_smile: