Ben de aynen böyle düşündüm ilk başta fakat bence hassas bir nokta bu. Sahte şeyh anlatımını daha farklı verebilirdi. Manidar seçimler olmuş. Baki niye normal mesela o zaman diye sorarlar Onu da çarpıtmış olsaydı daha netleşirdi her şey.
Bu kitapta değil de Kara Kitap’ta öyle bir cümle varmış.
Daha önce Kafamda Bir Tuhaflık’ta bu konuda eleştiri yapılmıştı. Belki de bile bile bu romanda da yaptı. Hangi sayfa olduğunu hatırlayamadım. Bakınca yazayım.
Hatırladığım kadarıyla bu kitapta bilerek kullanmış. Öncesi Kara Kitap.
Biraz internette araştırdım, bazı çevreler bir zorunluluk yoksa hastalık, yaşanılan ülke vs. tabutla gömülmeyi “mekruh” görüyorlar. Bazıları da isteğe bağlı olabilir ama tabutun içinde toprak koymak lazım diyorlar. Çok bildiğim konular değil, tabutla gömülme galiba yaygın bir durum değil ama tabutla gömülen Müslümanlar varmış… Orhan Pamuk olunca hata mı bilerek mi yazdı emin olamadım.
Tabutla gömülme sayfa 302’de yer alıyor. Bu kitapta bilerek yazmıştır. Kitapları için çok fazla araştırma yapan birisi kendisi, bu kadar basit hatalar yapması mantıklı gelmiyor.
Kafamda Bir Tuhaflık romanında 351. sayfa. Belki de çoğu romanda var ama biz fark edemiyoruz.
Belki “beyaz Müslüman Türkler” kefenle gömme yerine tabutla gömüyor olabilir. Orhan Pamuk bunu yaygın bir ritüel zannediyor olabilir.
Ben o kitabı okumadım. Orhan Pamuk’u tabutla gömme yüzünden eleştirdikleri için Veba Geceleri’ni okurken dikkatimi çekti. Acaba Hristiyan mı gömüyorlar diye birkaç sayfa geri gidip tekrar okudum, ama Müslüman gömülüyordu.
Boşuna eleştirdik galiba. Pandemi dolayısıyla tabutla gömüyorlarmış.
Edit:
https://covid19.saglik.gov.tr/Eklenti/37704/0/covid-19rehberimorgvedefinhizmetleripdf.pdf
Yönetmelikte de yazıyor.
Bu kitapta öyle olabilir ama corona öncesi kitabında da geçiyormuş. Kara Kitap’ta.
O kitapta yanlışlıkla yapmış olabilir veya @alper’in de dediği gibi zenginler tabutla gömülüyor olabilir.
Okumadığım için bir şey diyemem o konuda. Bende ekşi’de görmüştüm bu tabut meselesini.
Bence tüm bu tartışmaları tartışma başlığında yapmalıyız çünkü kitaplık başlığında yeni kitap, edisyon haberleri arada kaynayabilir nacizane fikrim.
Ben mesela kitaplık başlıklarına her zaman kitap baskıkarı için dönüp bakıyorum. Bu tartışmalar aradığımızı bulmada sorun olabilir gibi.
Bu nasıl bir hasetliktir, kıskançlıktır. Şu sözleri söylemek için Orhan Pamuk’un ülkemizde ve dünyada gördüğü ilgiyi kıskanıyor olmak hatta kıskançlıktan çatlamak lazım heralde. İnanılmaz haset bir dil ve üslup.
Veba Geceleri. Nobel almış bir yazarın son ve müthiş kitabı. Yıldızlar yanıp sönüyor tepemizde. Sanki havai fişekler patlıyor dört yanımızda. Reklam kampanyaları. Mutlaka oku anlamında söyleşiler. Hayranlıkta tavan. Beş yıl üç yüz kırk beş sayfa. Dayan yüreğim dayan. Hele Covid günlerine rastlaması da ayrı bir kehanet, yazarımızın büyüklüğünü anlamamız için adeta tanrısal bir işaret.
Kapak resmini de kendi çizmiş. Demek ki nasıl bir heyecan ve hezeyana kapılmış ki resmi bile kimseye bırakmamış, fırçayı eline almış. Picasso’ya nal toplatmış.
Olabilir elbette.
Kitaplık başlıklarını ben yazar başlıkları gibi değerlendirdiğim için eleştiri, övgü, kitap yorumları vs. genelde bu şekilde başlıklar içerisinde paylaşıp, bir araya toplamaya çalışıyorum.
Belki kitaplık başlığı dışında yazar başlığı da olabilir.
Aynen. Mesela Brandon Sanderson’ın var atıyorum. Hem kendi başlığı hem kitaplığı var. Yeni başlık da açabilirsiniz bana göre bu tarz konularda.
Devamında ilkokul ayarında bir resim diyor LKSFLJALJFSAJFAJSF.