Philip K. Dick Kitapları (Alfa Yayınları)

Evet ama kitap ciltli olarak çıkacağı için sıkıntı olmaz diye düşünüyorum. Ciltli olması bence çok iyi. En olarak sana katılıyorum. Hatta kitap diğerlerine göre bile küçük. Diğer kitapları 13.5 x 21 cm bu kitap 12 x 20 cm biraz daha küçük yani. Bekleyip görelim bakalım

2 Beğeni

Büyülü Fener’den çıkanını almıştım büyük bir hevesle. Ama iki üç öykü ancak okuyabilmiştim. Hem çeviri berbattı hem de editörlük. Aslında Alfa yayınlarından birkaç kitapta daha bu sıkıntıyı yaşadım.Mesela Bertrand Russel’ın Batı Felsefesi Tarihi 3. ciltte de anlam düşüklükleri, yazım yanlışları çok fazlaydı. Kendilerine defalarca farklı mecralardan yazdim bu konuda. Bir geri dönüş olmadı. Bu kadar büyük bir yayınevine yakışmayan bir şey bu bence. Alacağım bir sürü kitap var Alfa’dan ama açıkçası korkar oldum yine çeviri ve editörlük faciasiyla karsilasirim diye.

2 Beğeni

@fortknoxt Diğer kitaplar 13.5x21 değil.11x19 diye biliyorum.Ciltli olması güzel olmuş :+1:t6:

1 Beğeni

Çevirmen aynı kişi düzeltme yapmışlardır inşallah dediğin gibiyse :pray:t6:

3 Beğeni

Bende o konuda tereddütlerim var. Onun için çevirmen aynı diye yazdım. Alacaklar onu göz önünde bulundursun diye. :face_with_monocle::face_with_monocle:

3 Beğeni

Evet belitmissin unutmuş bulundum bende yazdım tekrar :grin:.Koskoca yayınevi alıp aynısını koymazlar heralde diye düşünüyorum :sweat_smile:

2 Beğeni

Bilgilendirdiğiniz için çok teşekkürler, siparişi verdim…

2 Beğeni

İyi bir edisyondan geçirmişlerdir umarım.
Bir çıksın ona göre alınır. erken davranmaya gerek yok.

3 Beğeni

Öykü derlemesi tamamlansın. Hevesimiz kursağımızda kalmasın. Şu an için tek çekingem, ilk iki cildi tekrar almak. Belki önce, üç, dört ve beşi alır, ilk iki cildi sonra alırım. Dayanamayıp, ilk iki cildi alabilirim de… Kendi kendimi tereddüte düşürdüm yahu!

3 Beğeni

Kapağını PKD serisinde olduğu gibi yapsalarmış keşke. PKD’nin renkli, çeşitli, kaos dolu dünyasını daha iyi temsil eden bir kapak bekliyordum açıkçası. Çevirisini de direk alacak arkadaşların yorumlarına göre karar veririz artık.

3 Beğeni

Büyülü Fener Yayınları, Alfa’nın alt markası arkadaşlar. Bu tür kitaplar çıkarıyorlardı ama sonra o markayı çocuk kitaplarına ayırdılar. PKD’ler de Alfa’ya geçti.

6 Beğeni

Yıllardır beklediğimiz oldu eyvallah da şimdi sırf set bozulmasın diye ilk 2 cildi yeniden almak zorunda mı kalacağız yani? Keşke şu planlamalar daha iyi yapılsa en baştan…

İlk cildi okumuştum, muhteşem diyebileceğim birkaç öykü vardı, gerisi ise ortalama güzellikteydi. Zaten PKD’nin ilk öyküleri olduğunu düşündüğümüzde bu durum normal sanırım. İkinci ciltten ise zaman zaman açıp 1’er öykü okumaya devam ediyorum şimdilik.

Neyse artık olumlu yönden bakacağız mecburen. Tamamlansın da 5 ciltlik set.

5 Beğeni

Tamamlanmadan yanına bile uğramam kendi adıma. Bu defa üç cilt basıp, Everest Yayınları adı altında baştan başlarlar. Yayınevleri; okur kitlelerini adam yerine koymayarak kendi kendilerine zarar verdiklerini ne zaman anlayacaklar bakalım. Alfa Yayınları yetkililerine her denk geldiğim fuarda "PKD Toplu Öyküleri"nin akibetini sordum. Serinin devam edeceğini söyleyenlerin yanında, seriden haberi olmayan bir çok yetkiliye denk geldim. Ancak seriye başlayıp, yarıda bırakıp, kapağı, formatı değiştirip yeniden başlamak nedir allah aşkına. O iki cildi alan okurların kabahati nedir şimdi? Okura saygısız yayınevi kontenjanında boşluk var sanırım. Saçmalık konusunda İthaki’si, Alfa’sı deparda…

3 Beğeni

Toplu Öyküler, ilk cilt itibariyle Büyülü Fener baskısıyla aynı içeriğe sahip. Elinde Büyülü Fener versiyonu olanlar için hiç bir yenilik yok.

2 Beğeni

Nasıl bir yenilik bekliyordun ki?

1 Beğeni

Konunun geçmişine bakın lütfen. Çevirmenin çevirisini yenileyip yenilemediği merak edilmişti.

1 Beğeni

Gece gece forumda dolanırken sıkıntıdan bir şeyler yazayım bari dedim. Bu seriden henüz okumuş olduğum dört roman hakkında kısa birkaç yorum.

Gökteki Göz: İlk PKD romanım, aynı zamanda içlerinden en sevdiğim. Bir laboratuvar gezisinde meydana gelen kaza sonucu yedi kişi ağır radyasyonun ortasına düşer ve bunun sonucunda yedi farklı paralel evrene (aslında birbirlerinin zihnine) hapsolurlar. Bu evrenler karakterlerin kişilikleri doğrultusunda farklılık gösterir, mesela dinin ön planda olduğu teokratik bir düzen, cinselliğin olmadığı deli saçması bir dünya, komünist bir ABD vs. vs. Kahramanların zihninde bu evrenlerin birinden çıkıp diğerine atlarız. Dediğim gibi diğerlerine kıyasla en sevdiğim buydu.

Alfa Ayının Kabileleri: Savaştan sonra başıboş kalan ve normalde akıl hastanesi olan bir aydan kaçan akıl hastaları kendilerine yeni bir düzen kurar ve hastalık şekillerine göre aralarında iş paylaşımı yaparlar. İşte paranoyaklar yönetime, şizofrenler sanata, obsesifler devlet işlerine falan. Bu okuduklarım arasında en eğlencelisi de buydu. Akıl hastalarının normalden daha kötü olmayan bir düzen kurması da düşündürücüdür, ulan yoksa dedirtir. Yine bunu da sevdim.

Vulcan’ın Çekici: Bu da en sürükleyici olandı. Atom savaşlarından sonra dünya kendini bilgisayarların eline bırakır ve her şeyi onlara danışmaya başlar. Çünkü görünün odur ki insanlar kendileri için iyi olan kararları veremiyordur, tabi ki bilgisayar da bir süre sonra kontrolden çıkar ve yine bir dizi oyunların, paranoyaların arasında kalırız.

Sizi İnşa Edebiliriz: Gelelim en sıkıcı bulduğuma. İki ortak, geçmişten bazı kişilerin simulakrumunu yapmayı planlar ve yaparlar da. Ve bu ortaklardan birinin hafiften şizofreniye doğru sürüklenmesini tetikler. Bunun hakkında çok yazmak istemiyorum çünkü pek sevmemiştim.

Şuan okuduğum PKD’ler bunlar. Seriden diğer kitaplar pek ilgimi çekmedi, sizin beğendiğiniz mutlaka oku dediğiniz olursa bir bakabilirim, toplu öyküleri alacağım (tamamlanır tamamlanmaz).

Daha uzatmayayım, dışarıda müthiş bir yağmur var, can sıkıntısından foruma sardım, ilk girdiğim konu da burası olunca bir şeyler yazıvereyim demiştim.:roll_eyes:

6 Beğeni

Konuyu takip ediyorum. İçerik deyince öyküleri düşündüm ilk etapta.

1 Beğeni

Alfa çok yavaş çıkarıyorsun PKD kitaparını duy sesimizi :pray:t6:

Bir Palavracının İtirafları

Fay, eşi ve iki kızlarıyla birllikte taşranın ücra bir köşesinde yaşamaktadır.Hayatlarında dört koyun, bir at, bir ördek ve birde köpek vardır.Bir gün hayatlarına uçuk kaçık fikirleriyle deli diye görülen Fay’in abisi Jack katılmak zorunda kalır.Jack’s göre asıl tehlikeli olan diğer normal insanlardır.Her istediğini yaptırmaya çalışan ve insanlar üzerinde otorite kuran bir kadın, piskopat bir koca, tüm alametlerin gerçekleştiği dünyanın sonunun geldiğini söyleyen bir kardeş.Ve bu arada yaşanan trajikomik olaylar.PKD okuyorsanız her şeye hazır olun.

İlk başta ne okuduğumu anlamadım ama sonradan çok sardı kitap.Taşrada bir ailenin başından geçen trajikomik, zina, fantezi delilik üzerine kurulu eğlenceli bir kitap.

2 Beğeni

Toplu Öyküler ikinci cilt geliyor devamıda hızşı gelse keşke.Birde Stanislaw Lem kitaplarından hiç ses yok

5 Beğeni