Rıhtım İtiraf Köşesi

Çalışmadığım zamanlarda da düzgün göremez hale gelirsem muhtemelen parmamğımı gözüme deydirmeyi göze alıp lense geçerim muhtemelen ama şu an idare ediyorum :smile:

1 Beğeni

Parmağınız göze değil lense değiyor. Bir de şu fark var. Gözlük ve göz arasındaki mesafe objelerin yeri, konumu ve ebatında bir parça sapma yapıyor. Lensin odak noktası direkt göz bebeği olduğu için her şey daha net ve daha doğru boyutta oluyor. Ben gece gündüz takılabilen daha kalın lensler kullanıyorum. Böylece kayma, yırtılma gibi panik yaratacak durumlar da olmuyor. Ben panik atak hastasıyım bir de anksiyetem var yoksa ben de kullanamazdım. :joy: Bayılmamam bir mucize olurdu.

3 Beğeni

Merhaba, lensinizin markası nedir?

Sadece araba sürerken kullanmama rağmen gözlükten bıktım. Lens kullanabilmeyi isterdim ama eşim takarken bile başka yere bakıyorum o kadar huylanıyorum gözden :confused:

2 Beğeni

Resmini atayım.

@narpal Bazı kimseler böyle olabiliyor. O yüzden anlıyorum. Ben de korkudan ameliyat olamıyorum mesela. :joy:

2 Beğeni

Ben de neredeyse 1 yıldır gözlük kullanıyorum. Askerde nöbet tutarken arkadaşımın gördüğü rakamı ben uzaktan okuyamıyordum. Doktora gideyim dedim direk gözlüğü yapıştırdı. :smiley: :smiley:

1 Beğeni

Ben de bunlardan kullanıyordum. Aslında bunlar kalın olanları sayılmaz. Hatta bunun %80 gibi bir sıvı oranı var rahatsızlık vermesin gözde diye. Maalesef ben de gece gündüz çıkarmıyorum :dd O yüzden sanki gözüm hiç bozuk değilmiş gibi oluyor haha. Gerçi denizde bile çıkarmadığım için enfeksiyon kaptım (biliyorum salağım) şimdi gözlüklüyüz djdldkf

2 Beğeni

25 yıldır kullanıyorum. İlkokul 1.sınıftan itibaren. Hiç lens kullanmadım.

1 Beğeni

Gözlük kullansaydın keşke denizde. Tuz lensi eritiyor resmen. :sweat_smile:

2 Beğeni

Beat kuşağı edebiyatından hiç hoşlanmıyorum.

İtiraf sayılır mı?

4 Beğeni

İtiraf ediyorum bu zamana kadar hiç fantastik seri okumadım. Gerçi övenlere heves edip kral katili ile centilmen piç serisini ayrıca filmlerinden dolayı yüzüklerin efendisi üçlemesini satın almıştım ama hiç başlamaya cesaret edemedim. Aksiyon olmadan çokça uzun uzun tarifleri, tanıtımları, betimlemeleri sevmiyorum. Sanki bunlara başlarsam daha başındayken bunalacağım gibi geliyor. Belki yanılıyorumdur, kim bilir.

Büyük bir şevk ve aşkla başladığım tüm yazılarımı, usanmışlık ve nefretle bitiriyorum :man_shrugging: :sweat_smile:

7 Beğeni

Son bir ayda forumda en az beş kere çok uzun gönderiler yazıp yarısına gelince silmeye karar verdim.
Hevesle yazmaya giriştiğim yazıların sonlarına doğru çok da önemli olmadığını, kimseye bir faydası olmayacağını fark ettim.

6 Beğeni

Geceleri bir ses olmadan uyuyamıyorum. Bu müzik, belgesel ya da bir podcast olabilir. :slight_smile:

Otuz yedi sayfa yazma artık. İki sayfa yeter de artar bile. :sweat_smile:

2 Beğeni

Kendime mukayyet olamıyorum ki :sweat_smile: Yazma mevzusu benim için tam bir sevgi-nefret ilişkisi :man_shrugging:

2 Beğeni

İşittiğim, okudum her The Crown övgüsünü The Crow’dan bahsediliyor sanıp, “Dizisi mi çıkmış? Övüldüğü kadar varmıymış?” diye heyecanlanıyorum :man_shrugging:

3 Beğeni

İtiraf ediyorum, Murat S. Dural’ın Kibrit Ev’ini kapağı yüzünden bir türlü okumak nasip olmadı. Çünkü,… kapağın yumuşaklığı bi’ harika! Kitabı kitaplıktan alır almaz, elimi yumuşacık kapağının üstünde gezdiriyorum, içimden, “Hmm kapak kalitesi bi’ harika…” diyor ve kapağı övmekten okumaya zaman ayıramadımı fark ederek kitaplıktaki yerine kaldırıyorum.

4 Beğeni

Bunu okuduktan sonra ben:

unnamed

@Bay_Karamsar

4 Beğeni

İyi ki yanaklarımı o yumuşacık kapağa sürttüğümden bahsetmemişim :rofl:

3 Beğeni