Haluk Bilginer var ama 8 bölüm. Hakan Muhafız falan gibi de değil. Çok sağlam senaryo, çok sağlam oyunculuk. Polisiye.
Şimdi açtım ingilizce adını kopya çekerek yazıyorum A series of unfortunate events. Neden aklımdan yazamadığımı anlıyorsunuz değil mi
Aaaa, Haluk Bilginer olanı biliyorum ama sanki adı başka bir şeymiş gibi anımsıyorum. Neden ben başka bir şey olarak anımsıyorum bilinmez. Haluk Bilginer’i severim ama eşimi ikna edemedim ona daha. Olmadı ben izleyeceğim.
@Karahayalci Kesinlikle anlıyorum. Ben muhtemelen aramaya bile yazamazdım. Benim aklımda “a fortuneli bir şey” olarak kalacağı net.
Eşler öyle sonra en çok onlar seviyor ama ne hikmetse
Birisi senin için izliyorum deyip herkese tavsiye eder oldu da.
Bir öneri daha bırakıp sahneyi arkadaşlara bırakayım Brooklyn Nine-Nine. Komedi
Ayyy asıl Maniac var izlemediyseniz. Emma Stone başrolde. Korku değil kesinlikle
Emma Staooone… Haaa, bildim bildim…
Evet maalesef öyle oluyor nedense. Bir de benim eşimin anlamadığım bir biçimde kronik reddetme huyu var." Çay içelim mi?" bile diye sorsanız ilk önce “yok” der. Aradan biraz geçer “Hani, çay içmiyor muyduk?” der.
Sanırım son 3 yıldır dizi filan izleme fırsatı bulamadım. Ne söylerseniz muhtelemelen izlememişimdir.
Varmış…
Ya bu kadar tanıdık olabilir ajxjxjs.
Tamam tamam, kapanışı bir yarışma ile yapıyorum : Million Pound Menu
Heh. Hayal meyal hatırlıyordum. Neyse ki forum halkı hep bir adım önde
@Agape Netflixte değil ama Şahsiyeti öneririm. Gerçeklere çok güzel değinmiş bir dizi. Üstelik tek sezonda bitiyor. Muazzam bir görüntü yönetmenliği ve renk seçimi var. Tabi jeneriği de unutmamak lazım o da çok güzel.
Senaryoyu ise Hakan Günday yazmış. Yönetmeni de Onur Saylak.
Netflix üyeliğiniz bittikten sonra ilk işiniz Puhutv’den Şahsiyeti izlemek olsun.
Dizi bittikten sonra birkaç gün kendinize gelemeyebilirsiniz baştan belirtiyim.
Araya kaynamadan Peaky Blinders diyip gideyim. Arkadaşım çok övdü, yat kalk Peaky Blinders… Aklımın bir köşesinden uçup gider yakında. Sizin gitmesin
@Agape Muhtemelen Haluk Bilginer’in oynadığı dijital platform dizisi deyince aklınıza gelen budur.
Ben de hem Masum’u hem Şahsiyet’i tavsiye ederim.
Masuma’ bir bölüm baktım. Beğendim. Kendisini de severim ve diğer oyuncuları da güzeldi. Sevdiklerim var içinde. Muhtemelen devam edeceğim.
The Umbrella Academy’e de baktım beğendim. Bunu da bitiririm gibi.
Redkit’i de arada bir izliyorum güzel oluyor.
Bir şeyler daha vardı ama unuttum şuan.
Masum’un ilk bölümü “tamam ben çözdüm olayı” havası yaratıyor. Aldanmayın Her bölüm arapsaçına dönecek bir kurgu var arkasında.
Mindhunter, izlemediyseniz çok iyi bir dizi bence.
The Crown tarih severseniz ve Dirk Gently’s Holistic Detective Agency Douglas Adams severseniz.
Yetişkin animasyon olarak da BoJack Horseman ve Final Space.
Anime değil de animasyon diyelim mi biz ona ? Anime olsa duramayız çünkü
Bence de BoJack
Çok haklısınız.
Hissediyor musunuz bilmiyorum da sürekli Rıhtım’ın kulaklarını çınlatıyorum. Yayın dünyasındaki arkadaşlarla konuşurken yeri gelince buradaki başlıklardan, artık yayınevlerinin aldığı bandrollerin bile takip ediliyor ve kitapların hevesle bekleniyor oluşundan bahsediyorum, şaşırıyorlar, hoşlarına gidiyor. Gerçi bandrol meselesinin herkeste epey şaşkınlık uyandırdığını da ayrıca belirtmeliyim.
Öyle yani, fahri Rıhtım elçisi gibi bir şey oldum.
- Kimiz biz?
Kayıp Rıhtım ahalisi
- Ne istiyoruz ?
Daha çok kaybolmak
- Kimden istiyoruz?
Yayın evlerinden.
- Ne zaman?
Hemen şimdi, hemen, hemen…
Aldanmamıştım zaten. Her karakterin ardında bir şey olunca biraz fazla karmaşık olduğunu düşündüm zaten fakat bunu tam anlamıyla toplayabilecekler mi, sonu kotarabilecekler mi benim için bu önemli. Yoksa kendi içinde ne kadar güzel olursa olsun daha ilk bölümden bu denli psikolojik problemler her karakterde varsa sonrasında toplaması da bir o kadar zor olur. İnşallah hepsi bir karakterin bütün bir şizofrenisi değildir. Ona sinirlenirim.
Bir bakarım fragmanına ve konusuna.
Sevmiyorum maalesef. Çok bunalıyorum. Çok nadir sevdiklerim oluyor içinde.
Bojack ise biliyorum galiba üç-beş bölüm daha önceleri izlemiştim.
Ben Jim Carey’den izlemiştim filmini biliyorum eksikleri filan vardı. Çok da severim. Aslında Neil Patrick Harris de mükemmel bir oyunculuk sergileyerek Jim Carey’i aratmamış. Biraz izlemiştim çok önceleri. İlk iki bölümü filan nedense savsakladım. Çok sonra bakarım diye düşünüyorum.
Bunların hepsini televizyonda izlemişim ben. Normal kanalları aşağı yukarı 10 senedir açmadığımız için sürekli belgesel kanalarında geziyoruz. Bu ve bunun gibi adını hatırlamadığım uzaylılar vs. de dahil olmak üzere onlarcasını izledik eşimle.
Bunu da izleyeli çok oldu. Sanırım ilk çıktığında izledik hemen. Çok da beğenmedik. Daha iyi olabilirdi. Zincirsizler daha çok hoşumuza gitmişti konu bakımından.
Bu ikisine eşimle bakarız diye düşünüyorum. Fragmanlarını beğendim.
Aklımda. Bakacağım. Teşekkür ederim.
Geçen gün Yaşar Üniversitesi’nde bahsettim ben de :)))