Şapkalı Harflerin Dramı

Bugün bu forumdan bir arkadaşımızın Instagram’daki bir paylaşımı bana bu konuyu yeniden anımsattı. Üzerinde bir inceltme işareti bulunan sesli harflere şapkalı harfler diyoruz. Son zamanlarda bir bilinçlenme olsa da bu harflerin kullanımı konusunda hâlâ kafa karışıklığı var. Bu harfler var ama kimi hiç kullanmıyor, kimi de kullanılmaması gereken yerlerde dahi kullanıyor.

Sıradan insanlar buna dikkat etmediklerinde bir nebze tahammül etmek mümkün, fakat bazı edebiyat dergileri ve yayınevleri buna dikkat etmeyince gerçekten de sinir bozucu oluyor. Siz ki Türkçeyi doğru kullanma konusunda örnek olması gerekenlersiniz, eğer siz de yanlış kullanırsanız nasıl ciddiye alınacaksınız?

Pekâlâ nedir bu şapkalı harfler, nereden geliyor? Aslında Öz Türkçe sözcüklerde bu harfler hiç kullanılmıyor ama dünyada başka bir dilden etkilenmemiş saf bir dil yoktur. Türkçe de başka dillerden etkilenmiş ve başka dilleri etkilemiştir. Bu yüzden dilimizde başka dillerden gelen sözcükler vardır. İşte bu sözcüklerin bir kısmında bazı kalın seslerin inceltilmiş hâlleri var. Bu Türkçede olan bir şey değil aslında.

Şapkalı harfler hangi durumlarda kullanılıyor?

  1. Kalın sesli harflerin inceltilerek söylendiği sözcüklerde. Örneğin; hikâye, kâr, kâğıt, hâlâ, zekâ, mahkûm…

  2. Harfin çok inceltilerek değil de uzatılarak söylendiği durumlarda. Örneğin; âlâ, âşık…

  3. Nispet ekinin belirtme durumu ve iyelik ekiyle karışmasını önlemek için. Mesela resmi derken resim sözcüğünün ek almış hâlinden söz ettiğiniz için kullanılmaz. Cümle içinde kullanıma örnek: “Şu resmi beğendin mi?” Fakat devletle ilgili bir şeyden söz edilirken kullanılır. Örneğin, “burası resmî bir devlet dairesidir.”

  4. Eş sesli sözcükleri birbirinden ayırmak için bazı durumlarda kullanılır. Örneğin hal sözcüğü balık hali, sebze hali gibi yerleri tanımlar. Hâl ise tutum, tavır, durum gibi anlamlara gelir. Aşık sözcüğünün iki anlamı vardır. İkisi de ilk aklınıza gelen değil. Biri aşık kemiğidir, diğeri de aşırmaktan gelir. Âşık ise bildiğiniz aşkla, sevgiyle ilgili olandır. Dahi sözcüğü bile anlamındadır. Dâhi ise olağanüstü yeteneği olan kişidir.

Yıllar evvel TDK’nin şapkalı harfleri kullanımdan kaldırdığı haberi çıkmıştı. Bu aslında yalan haberdi ama çok sayıda insan buna inandı. Hatta benim Türkçe öğretmenim dahi bunu bize gerçekmiş gibi aktarmıştı. 2016’da TDK bu bilgiyi yalanladı, hiçbir zaman böyle bir karar almadığını ifade etti.

Bana sorarsanız bu yalan haberin kaynağı TDK’nin bu harflerin kullanımını azaltma kararı almasının yanlış anlaşılmasıdır. TDK; İngilizce, Fransızca, Almanca gibi batı dillerinden Türkçeye geçen sözcüklerde şapkalı harflerin kullanılması kuralını kaldırdı ama Arapça ve Farsça gibi doğu dillerinden Türkçeye geçen sözcükler için böyle bir karar almadı.

Yine de bu yalan haber o kadar etkili oldu ki çok ciddi bazı yazarlar da dâhil olmak üzere çok sayıda insan şapkalı harfleri unuttu. Öte yandan bir kesim ise aşırı kullanıyordu. Onlar da kullanılmaması gereken sözcüklerde bile kullanıyorlar. Hâk, sâdece, İslâm, ân… TDK’ye bu yanlış bir kullanım. Doğrusu hak, sadece, İslam, an…

Bir arkadaşım bana, muhafazakâr iktidarlar döneminde bu harflerin kullanıldığını, bugünlerde bu yüzden daha çok kullanıldığını, buna karşılık karşı tarafın iktidarında bu harflerin kullanılmadığını söylemiş, konunun siyasetle ilgili olduğunu iddia etmiş, kendisi sol görüşlü biri olarak şapkalı harfleri kullanmadığını söylemişti. Ben de ona yanıldığını söyledim. Bu kez konunun siyasetle alâkası yok. O, iki nedenden ötürü yanılıyordu.

  1. 90’larda muhafazakâr olmayan bir iktidar döneminde şapkalı harflerin kullanımdan kalktığını sanıyor ki bu gerçeği yansıtmayan bir bilgi.

  2. Son zamanlarda şapkalı harfler konusunda görülen kullanım artışını aşırı kullanan muhafazakâr kesim ve iktidardan kaynaklanıyor sanıyor ki bu da yanlış. Hâlbuki bu bilinçlenme ile ilgili bir durum. Bunun da iki nedeni var. TDK’nin 2016’daki “hiçbir zaman öyle bir karar almadık” açıklaması ve biz Gramer Nazilerinin mücadelesi.

Bu yazıyı okurken belki de “dahi anlamındaki de ekini öğrendik de sıra buna mı geldi” dediniz. Hoşunuza gitsin ya da gitmesin, dilin kuralları bunlar. Anlaşılmak ve ciddiye alınmak istiyorsak, hepimiz, özellikle de aramızdaki yazar adayları bunları öğrenmek zorunda.

9 Beğeni

Edebiyat bölümü okuyorum, hocalarımız bu harflerin bizim alfabemizde olmadığını sık sık dile getirmiştir. Okunuşlar ince olabilir ama biz şapkalı kullanımlar yapmıyoruz. TDK bu kuralları sık sık değiştirip duruyor. Takip etmek lazım.

1 Beğeni

Şu kısım istisna olabilir. Çünkü bu harfler Osmanlıca Farsça kelimelerin transkripti için de kullanılıyor.

Bunu şu yönde değiştirirsek doğru olur: “Arapça ve Farsça kökenli sözcüklerin şapkalı harflerinin kullanımı muhafazakar iktidarlar döneminde ortaya çıkar.” Böylesi daha doğru olmadı mı? Çünkü sonuçta zihniyet kelimeyle kendini belli eder. Bu fikre göre de muhafazakar insan ya da kurum bu kökende sözcük kullanımını arttırmalı. Yoksa Fransızca, Inglizce sözcüklerin şapkalı harflerini niye kullansınlar?

Bir de Gramer Nazi’sini beğendim :buyucu:

2 Beğeni

Şapkalı harflerin muhafazakâkarlıkla, siyaset görüşüyle falan ne alakası varmış Allah aşkına, bir filoloji konusu siyasete nasıl dahil olabiliyormuş, ilginç :smiley: Türkçe bildiğimiz üzere okunduğu gibi yazılıp yazıldığı gibi okunan bir dil. Türk insanlarının yeni duyduğu kelimeyi kağıda dökerken çok fazla zorlandığını göremezsiniz. Ancak İngilizce gibi bir dil için telaffuz ve yazım çok farklılık gösterebildiğinden, “spelling” denen bir sıkıntıları var, İngilizce öğrenmeye çalışanlar iyi bilir.

Türkçe’nin bu özelliğinden ötürü de harf devrimi elzem idi, zira Arap harfleri de telaffuz konusunda sıkıntı çıkarmaktaydı. Eski Türk kaynaklarındaki isimlerin, yer adlarının kiminin doğruluğu kesin değil. Çünkü yazılışlar farklı okunabiliyor. Kur’an-ı Kerim öğrenen kimseler bu karışıklığı gidermek adına hareke denen belirli ses belirteçlerini öğrenirler. Eski dilde bu belirteçler de yok idi.

İlber Ortaylı’nın bu hususta söylediklerini şu izletide bir görmenizi tavsiye ederim.

Nitekim, ben mümkün olduğunca şapkalı harflerin kullanılmasını tavsiye ediyorum. Özellikle dil ile iç içe olan kimselerin bu hususta çok dikkat etmeleri gerek. Güzel bir başlık olmuş, ellerinize sağlık.

2 Beğeni

Girmekte olduğumuz sesli kitap, yapay zekâ ve erişilebilirlik çağıyla birlikte bu konunun öneminin artacağını düşünüyorum. Neden mi?

Herhangi bir metni seslendirebilen yazılımlar ortaya çıktı. Siz ona okuması gereken yazıyı veriyorsunuz ve o da akıcı bir dille okuyor. Görme engelli insanlar için büyük bir kolaylık. Sadece onlar için de değil. Bazen gerçekten bir şeyi okumak yerine sadece dinlemek isteyebilirsiniz.

Ben bazen Google’ın Metin-Konuşma Motoru ile internet âlemindeki haberleri okumak yerine dinliyorum. Fakat bu yazılımın haberleri düzgün okuyabilmesi için haberlerin doğru bir şekilde yazılmış olması gerekiyor. İşte sorun da burada başlıyor. Eğer şapkalı harfler doğru bir şekilde kullanılmamışsa bu yazılım da metni doğru okuyamıyor. Yapay zekâ dedik ama yazılım bizim hatalı yazdığımızı anlayacak kadar gelişmedi. Mesela ekonomi ile ilgili bir haberde kâr sözcüğü kar şeklinde yazılmış. Bu yazılım bu yüzden “a” harfini inceltmeden okuyor.

Sadece bu değil, diğer yazım hatalarıyla da ilgili örnekler verilebilir. Sonuç olarak bilgisayar yazılımları, günümüzde metin okuma ve yazma konusunda yavaş yavaş bazı roller ediniyorlar. İşlerini doğru yapabilmeleri için hatasız metinlere ihtiyaç duyacaklar. Bu nedenle dilin doğru kullanımı daha çok önem kazanacak.

1 Beğeni