Savaştaki Bir Adam

İyi okumalar dilerim.

Tuğla parçaları yağmaya devam ediyordu. Şimdi eğik gibi görünen kuleden yağıyorlar, yanındaki diğerleri gibi kara dumanlar saçıyorlardı. Gökyüzünü boyadıkları rengi gördü. Yakın olan hiçbir tonu sevemeyecekti. Bir daha asla tuğla görmek istemiyordu. En azından bunları yapabilecekti, ölü bir insanın neyi sevip neyi görmek istediği bir önem teşkil etmezdi. Teşkil etmemesini umuyordu. Bugün sadece tuğlaların fırçaları konuşmamıştı, İnsanlar fırça olmuştu ve hiç bu kadar işi bir arada görmemişti. Ellerinde de vardı o işçilikten. Şuradaki girintide kırmızı akan bir şelale vardı. Sanki tarlalara dalmış gözü dönmüş bir fare gibi hissetti. O kadar fazla istemiş, o kadar fazla avuçlamıştı ki hayatının sonuna kadar doymuştu. Öyle olmadığını biliyordu. Başka bir tarlaya gireceğini, ellerinin ve heybesinin olduğundan büyük olacağını sanacaktı. Şimdi de gözlerinden şelaleler akıyordu. Kara sular. Ama toz ve kirden değil, daha derinden gelen bir kirlilikten kararmıştı sular. Temizlemeyi düşünmek bile yorucu geliyordu. En kötüsü ise o şelalelerin sesleriydi. Hiç susmuyorlardı. Sustuğunu sandığı anlarda başka şelalelerin seslerini duyuyordu. Onu daha kurak hissettiren şelalelerin. Ete saplanan kılıcın sesini, kanının kaynayarak gürlemesinin sesini, son nefeslerin sesini unutuyordu çünkü. Heybeleri boşalıyor, elleri daha çok büyüyordu. Aç gözlülük gibi görüneceğini biliyordu ama kendine inkar edemeyeceği şeyler vardı. O heybelerin her gün dolu olmasını istiyordu. Kuraklığın hiç gelmemesini, hiçbir zaman yemek duası etmemeyi. Şimdi bile tam dolu değildi o heybe. Ne kadar geniş olduğunu görmek içini ürpertiyordu. Şelalelerin borusunun hiç ötmediği bir yer düşledi. Bir gün gidecekti elbette. Hiçbir zaman kazananın olmadığı bu yerde ya da uykusunda yüklenecekti heybesini sırtına. Huzurlu bir yolculuk olmayacaktı.

3 Beğeni

Şurasını anlayamadım. Bir hata olmuş sanırım. :slight_smile:

İç buran ve hissettiren bir deneme olmuş. Sanki birkaç cümle daha istiyor gibi ama daha fazlası asla değil. Sadece bir-iki cümle daha yılgınlık, tükenmişlik ve umutsuzluk…

1 Beğeni

Uyarı ve yorumunuz için teşekkür ederim. Eksik cümleyi tamamladım ve birkaç ekleme yaptım. Umarım başarılı olmuştur.

1 Beğeni

Bir kez daha okudum ve şimdi daha etkileyici olmuş. Sanki bir kitabın giriş bölümü gibi. Hikaye gelecekte hiçbir şey vadetmiyor (umut açısından) ama merak ediyorsun. Eline sağlık. :slight_smile:

1 Beğeni