Sizce Kitapların Kapağında Çevirmen Adı Yazmalı mı?

Bencede çevirmenin ismi ön kapakta olması çok iyi olur kitaba değer katar gibi.Misal Tolkien’in neredeyse bütün kitaplarını illustrations yapmış Alan lee’nin eklenmesi kitabın çizim içeriğinin kaliteli oldugunu belli ediyor,iyi çevirmenler için bu tarz şeylerin yapılması bence gerekli.

5 Beğeni

Birisi bu kitabı 6.45’den kurtarsın bizi de Google Translate den…

2 Beğeni

Öyle demeyin Google Translate çok gelişti. :smiley: Yirmi sene önceki haliyle bir mi?

5 Beğeni

6.45’le çok gelişti o halde desenize :slight_smile:

Şaka bir yana bende çok faydalanıyorum Google Translate uygulamasından.

2 Beğeni

Çevirmenin verdiği emek tartışılmazdır bu yüzden kapakta isminin yer almasını isterim. Hem çevirmeni onore etmek adına hem de rıhtım okuyucuları olarak sadece yazarlarla değil çevirmenlerine kadar kitapları didiklediğimizden kapakta isimlerinin yer alması iyidir.

Diğer yandan saade kapak amacı varsa çevirmenin adının olmaması anlayışla karşılanır ve daha iyi olur. Buna örnek olarak İthaki bilimkurgu serisini örnek verebilirim. Ancak kapağa New York Times’ın “nefes kesici, xxx bu işi çok iyi biliyor” yazısını ya da “xxx’in yazarı” şeklinde ibareler koyup çevirmenin ismi eklenmiyorsa bu bence verilen emeğe haksızlıktır.

3 Beğeni

Bence kapakta yazar adı ve kitap adı dışında bir şey olmamalı ama aşağıda verdiğim örneklerde olduğu gibi yazılabilir. Hem çevirmenin emeğine saygı hem de okuyucu ne okuyacağını bilir kapağa baktığında. Ön kapağa olmasa bile arka kapağa kesin yazılmalı bence.

rum-doodle-tirmanisi-eb2bbb901f404965a6c0915f8ffed010


1 Beğeni

“Kapakta yer yok.” saçma bir bahane bence. Diledikleri zaman 3-4 satırlık övgü yazılarına, kocaman puntoyla “çok satan şu kitabın yazarından” gibi ifadelere yer bulduklarını biliyoruz.
Ben kapağında çevirmenin adını gördüğüm kitaplara daha çok güveniyorum. Yayınevi bu insanın çıkardığı işe güvenmiş ve arkasında duruyor ki adını kapağa taşımış diye düşünüyorum.
Bir arkadaş İthaki Bilimkurgu Klasiklerini örnek göstermiş ama onlarda bile kitap adının altında bir satır daha yazı olması kapağın güzelliğini bozmazdı bence.
İlla ki kapağa konulmayacaksa da iç kapakta olmalı. Künyede büyüteçle aramamalıyız.

8 Beğeni

Çevirmenin çok önemli bir unsur olduğunu klasik eserlerde fark ettim ben de. Güncel telifli eserlerde muhtemelen “Telife o kadar para veriyorum bari hakkıyla çevrilsin” diye düşünülüp iyi bir çevirmenle anlaşılıyor. Ama iş telifsiz eserlere geldiğinde makine çevirisine azcık düzenleme yapmaya kadar gidebiliyor. Artık çevirmenine ve yayın evine bakmadan klasik eser almıyorum.

Eskiden çevirmene bakmazdım pek artık kim çevirmiş diye bakıyorum. O yüzden yazar adının üzerine çıkmayacak şekilde kapakta yazması da uygun benim için. Bahsedildiği gibi kitabın başında ya da sonun da çevirmenle ilgili bilginin de bulunması lazım.

4 Beğeni

Bu işi şöyle görüyorum. Herkes yemek yapıyor, herkes bir şekilde portakal soslu ördek de yapabilir. Ancak onu Oktay usta yapınca farklı, Arda Türkmen yapınca farklı olur. Bu kişilerin tarifleri tekrarlanabilir ve işe yarar tutarlılıktadır (bkz. profesyonellik). Biz o tarifleri onların adlarıyla biliriz. Daha önce tariflerini denediysek başka tariflerin de aşağı yukarı lezzetli olup olmayacağını biliriz. Bence bu yüzden çevirmenler yazılmalı kapağa. Kimin tarifiyle o yemeği yediğimizi bilmek son derece gerekli.

3 Beğeni

Ben hepsini herkesten önce biliyorum. O zaman cümle alem çatlasın gayrı sakldfjadsf
Bahisler yükseldiğinde görün siz beni.

Konuya dönecek olursam:

Kitabın önem boyutuna göre kapakta yer almasını tercih ederim. İlyada’yı çeviren kişinin adı kapakta bangır bangır yazsın elbette. Ama zaten çevirmen ve editör adına bakmak bir okur alışkanlığı, kültürüdür. Kapağa 64 punto ile yazılsa bile görmeyen göz zaten görmez.

Bugün daha yayınevlerinin kapsam ve yetkinliklerini bilmiyor okurlar. Maalesef gidilecek çok yol var.

Bir okur olarak ben kapakta yazmamasını çok dert etmiyorum. Zaten otomatikman açıp içine bakıyorum.

3 Beğeni

Ben de aynı şekilde yapıyorum lakin çevirmenin yazılması gerektiğini düşünüyorum. Bu yazarın kitapları çok güzel dendiğini fakat bu çevirmenin çevirileri harika dendiğini hiç duymuyoruz. Çünkü insanların çoğu kapağın arkasına minik minik yazılmış isimlere bakmaz. Ön olmasa bile arka kapağa yazılabilir. Kitap kapakları arasında gezerken, yeni çıkanlara üstünkörü bakarken ben sevdiğim bir çevirmenin adını yakalayıp hiç duymadığım bir kitabı merak edebilmeliyim.

5 Beğeni

Türk edebiyatı olarak muhteşem derecede eserler veriyor, Nobeller alıyor, adımızı tarihi altın harflerle yazdırıyor olsaydık o zaman bu konu üzerinde çok durmazdım. Fakat geneli çeviri edebiyatla dönen bir piyasadayız ve bu yükün ağır başlarından biri çevirmenler. Önünüzde saygıyla eğiliyorum efendim.

Yazılsın adlarınız ön kapakta, ne olacak ki? Sonuçta bilimsel bir makale çevirmiyorsunuz, sanat değeri olan bir yapıtı edebiyatımıza katıyorsunuz. Bu da yepyeni bir eser inşa etmek, ortaya koymak demektir. Büyüteçle okumak zorunda olsam bile siz değerli çevirmenlerimizin emeğine karşılık olarak isimlerinizi ön kapakta görmek isterim.

Ayrıca şu arka kapak övgüleri kalkmalıdır. İnsan, başkasının ne dediğiyle değil, kendi aklıyla okumalıdır. Pazarlama stratejisi olarak kullanıldığı için kaldırılmayacağı açık maalesef.

Onun dışında şu ön kapaklara çikolata, gözlerinizin kusmasına sebebiyet verecek derece yoğun pembe, kahve, çay vs. insanların duygularını çelecek malzemeler koymayın. Mümkünse eğer, satışına karar verdiğiniz o kitabın okunma miktarı edebi değeriyle artsın. Mümkünse diyorum.

Konudan sapmış olabilirim biraz ama ufak detaylar da önemlidir.

5 Beğeni

Kapak için illüstrasyon çizen de emek gösteriyor, görsel uygulamayı yapan da. Gösterilen emekleri kapağa yazılacak kadar önemli ya da kapağa yazılacak kadar önemli değil diye sınıflandırmaya karşıyım. Bu yüzden hiç sınıflandırma yapmadan kapakta sadece kitap ismi ve yazar ismi yazmalı.

1 Beğeni

Kesinlikle çok haklısınız, kitaba emek veren çok kişi var. Çevirmenin ismi geçiyorsa kapak resmini çizen çizerin de isminin geçmesi gerekiyor. Sonuçta o da bir emek veriyor. Bu iş böyle uzar gider. Eser ve yazar adı dışındakiler önkapakta kirlilik yapıyor maalesef. Çevirmene göre almak isteyenler çok kısa bir araştırmayla çevirmeni öğrenebilir.

Ithaki Yayinlari (Bebegimler! :heart:) Kapak Illustratoru’nun adini arka kapakta Cevirmen’inkinin yanina yaziyor. Cunku emege saygi.

Yalniz sunu atlamamak gerek. O kitap cevrildikten sonra bos kapakla da satilir. Lakin cevrilmeyen kitabi en suslu kapakla da olsa satamazsiniz. Haliyle cevirmenin yaptigi isi biraz kucumsuyorsunuz gibi geldi bana.

13 Beğeni

Bence kapakta çevirmen adı bile yeterli değil, mümkünse -mesela kitap Fransızcaysa- “Fransızca aslından çeviren:” şeklinde yazılması gerek. Bu hem yayınevinin, hem de çevirmenin ne kadar özenli olduğunun sembolü bence. En azından bende uyandırdığı izlenim bu.

Yanılmıyorsam İngiltere’de her yıl yabancı bir yazara ödül veriliyor fakat yazar bu ödülü çevirmenle paylaşıyor, ortak bir ödül alıyorlar yani. İyi çevirmenlerin teşvik edilip desteklenmesi gerekirken kitapta adının bile doğru düzgün yazılmaması hoş değil.

6 Beğeni

Nice güzel kapaklı kitaplar alıp lanet çeviriden dolayı isyan ettik hatta okumayı yarıda bıraktık. Emek olayına girersek matbaacı Remzi dayıyıda ekleyelim.

2 Beğeni

Argumaninizdaki sorun su: Okur cevirmenin adina maruz kalmadikca cevirmen bilinci olusmayacak. Izmir Kitap Fuari’nda bir okurun benden imza almakta oldugunu goren, elleri kollari kitap torbalariyla dolu bir kadin onumde durup, “Pardon siz kimsiniz?” dedi. Imzayi gorunce “unlu” sandi herhalde. “Bu kitabin cevirmeniyim,” dedim. “Yani ne yapiyorsunuz?” dedi. “Bu kitabi Ingilizce’den Turkce’ye ben cevirdim,” dedim. Bir elindeki torbalari birakti, tezgahin ustunden bir kitap aldi, acti, sonra kitabi gogsume firlatti. “Siz cocuk mu kandiriyorsunuz? Bunlar zaten hep Turkce!” diye bagirip yuruyup gitti. Cunku Dostoyevski’nin filan Turkce yazdigina inaniyor. (Ellerinin kitap torbasi dolu olduguna tekrar dikkat cekerim.)

Okur profilinin cogu bu. Ve bu ortamda cevirmene gore kitap secmekten once cevirmenin varligini kabul ettirmek gerekir. Bu da ancak goz onune cikarmakla olur. Bunu “kirlilik” olak gormenizi kendi adima gercekten cok talihsiz buldum.

13 Beğeni

Çevirmenin adı mutlaka yazılmalı. Yazmamak gibi bir durum olamaz. Ben genellikle arka kapak köşesine yazılmasından yanayım. Neden derseniz genellikle kitapçılardan kitap alanlar mutlaka kitabın arka kapağını okumaktadır. yani ister istemez arkaya bakıyoruz. O sayede çevirmenin ismini de ister istemez görüyor veya okuyoruz. Tabi ön kapağa da yazılabilir.

Bir çoğumuz kitapları alırken çevirmene de bakıyoruz. (Özellikle bu forumda olanlar ve takip edenler) Takip ettiğim bir kaç çevirmen var. (@mit , @Asli_Dagli, @YaprakOnur vb. gibi) Yeterki çevirsinler diyorum. :heart_eyes::heart_eyes:

6 Beğeni

Ya ben adimin bir kitap kapaginda “kirlilik” kaynagi oldugu gorusu karsisinda kisisel olarak cok kirgin hissediyorum kendimi. Su verdigim tamamen duygusal bir tepki ama epey icime oturdu.

9 Beğeni