Şahsım adına çok önemsiyorum isimlerinizin olmasını. Böyle düşünmeyin lütfen.
Kırıldıysanız özür dilerim ama bu kirlilik algım sadece çevirmenlerden ibaret değil. Stephen King ve Ursula K. Le Guin’in yorumları da bestseller yazması da benim için kirlilik. Sade, temiz bir kapak görmek istersen her seferinde karmakarışık bir kapakla karşılaşıyoruz. Bu kapak konusunda favorim İthaki’nin BK serisi kapakları.
Şahsım adına belirtmek isterim ki yediğim sürprizbozanlar, daraldığım onun bunun övgüleri yüzünden arka kapaklara pek bakmıyorum. Ya da şöyle desem daha doğru olur: Arka kapağı çevirdiğimde zevklerine zerre güvenmediğim bir takım insanların veya kurumların tavsiyeleri var ise okumadan pas geçerim. O sözcük karmaşasının içinde de çevirmeni görmem haliyle fakat her zaman vaktimiz olmuyor içini açıp incelemeye. Ön kapakta sevdiğim bir çevirmen var ise alelacele yürürken bile görebilirim ve kafama yer eder. Öbür türlü binlerce kitap var…
Konuyu hemen kişiselleştirmeden de geçmek istemem. Aslı Hanım Malerman kitaplarını çeviriyor. Belki de yeni gelecek olanların hepsi kendisinden gelecek. Artık bu bizim aklımıza bu sekilde kazındı. Ne zaman Malerman görsem Aslı Hanım geliyor aklıma. İkisi artık bütünleşmiş, etle tırnak gibi olmuştur bizler için. Bu bağlamda bence güzel bir jesti hak ediyor. Şahsen Ithaki’de çevirisini beğenmediğim birkaç kişinin kapaklarda adını gördüm. Eğer onlar hakettiyse bence Aslı Hanım tartışmasız hak ediyor. Kapaklara bir sürü gereksiz şey yazılıyor ama ben eminim ki yeni Malerman kitabında kendisinin adı ön kapakta olursa çok mutlu olacaktır. Bence bazen sürekli çalıştıkları ve daha da çalışmayı düşündükleri bir çevirmenin ismi kapağın önünde durmalıdır. Onlara güzel sürprizler yapın. Hayat jestlerle güzel.
Son bir şey: Kaldırın abicim şu New York Times Bestseller yazısını koyun oraya çicek gibi çevirmenlerimizin isimlerini.
Yukarıdaki kapak tasarımcısı konusundaki görüşünüzle aynı yönde ilerlediğinizi fark ediyorum. O tanıtım yazılarıyla çevirmeni aynı kefeye koymanın yanlış olduğu görüşündeyim. Tüm samimiyetimle anlamanızı umduğum şey, çevirmen olmazsa o kitabı kendi dilinizde okuyamayacak olmanızın diğer hiçbir şeyle denk tutulamayacak olması.
Yazar olmazsa o kitap olmaz.
Çevirmen olmazsa o kitabı kendi dilinizde okuyamazsınız.
Kapak tasarımı, övgüler, filanca kitabın yazarından yazıları vs satışı arttırmaya yönelik pazarlama hamleleridir.
Yeminle Emre kapıya dayanacak şimdi. :)))
Yanlış düşünüyorsunuz. Allah olmasa hiç biri olmazdı.
Kitap kapağında çevirmenin adının olmasında fayda var. Güzel ve anlaşılır bir çeviriyse övmek için, kötü ve kitaptan soğutan bir çeviriyse yermek için.
Tam da kahve yaptım. Gelsin birlikte içeriz.
Bence kitabın ön kapağına yazılabilir. Sonuçta çevirmenin de kitapta büyük emeği oluyor. Özellikle şu şekilde bir kapak çok güzel:
Hem kapak süper hem yazarın adı kapağın yarısını kaplamıyor hem de çevirmene yer vermişler. Ayrıca bilmem ne bestseller, bilmem neyin yazarı gibi saçma sapan yazılar da yok.Temiz iş.
Yani diyorsunuz ki Aslı Hanım’ın da ismi yazsın. Hem de ne güzel yeni Malerman kitabı gelirkene.
Kesinlikle. “KAFES kitabının yazarından ve çevirmeninden” yazsın en kötü.
Yok adı yazsın. Baktım çevirdiği hiçbir kitabın kapağında adı yok. Yazsa ne güzel olmaz mı?
Düzelenme: Hem öyle yazmak daha uzun olurdu. Oysa Aslı Dağlı kaç karakter? 10 karaktercik.
(Erkeklerle olmuyor, kadın dayanışması şart😅)
Aynen. Hem de isim ve soyisim kafiyeli olduğu için güzel durur. İnsanı yoran bir kombinasyon değil.
“KAFES kitabının yazarından" ifadesine illa ki yer buldukları için yazdım bunu. Yoksa elbette ki ismi yazılsın. Artık yazılmalı.
Ben çeviri tarihini de çoğu zaman merak ediyorum. Özellikle klasik eserlerde. Ama hiç bir yayınevinde çeviri tarihi bilgisine rastlamadım.
Bu kadar çok yorumu hangi ara yazdınız Bizede fısıldayın bir kaç kitap bilelim Çevirmen Adı konusunda İthaki modern serisindeki gibi bir yol izlenebilir Modern serisindeki bu yaklaşım gayet güzel bazı çevirmenlerin zaman zaman başka çevirileri bile alıp bir iki kelime değiştirdiğini görenler için bu tip konular önemli oluyor Sonuçta çevirmenlerde eserin başka bir dile aktarılmasında önemli bir işlev üsteleniyor Çoğu insan çevirmene olan güveninden kolay kolay vazgeçemiyor Kitabı ucuza alma şansı olsa bile başka yayınevi tercihinde bulunmuyor O yüzden kaliteli iş yapan çevirmenlere ve artarak devam eden bir şekilde başka kitaplarda da ver verilmesi kitabın değerini azaltmayacaktır.
İşbankası HAY klasikleri ve modern klasiklerde hangi dilden çevrildiği de yazıyor.
YKY ve Can yayınlarının da tüm kapaklara çevirmeni yazdıklarını farkettim. Yayın politikları böyle demek ki ve takdir ediyorum.
Ben yazılmasından yanayım. Yaptıkları işi daha sahipleniyorlar hissi uyandırıyor bende. Daha bütün oluyor sanki kitap; “kapak adı-yazar-çevirmen”.
Bu tarz ciddi konuların içinde böyle bir trolleme okuyunca kahkahalarla gülüyorum her seferinde arkadaşa jdjfmdmskakgng
Bana kalırsa kapakta çevirmenin adının yeri olmalı. Ben türü fark etmeksizin kitap alırken kim çevirmiş mutlaka bakarım. Özellikle ‘Türkçesi: …’ şeklinde belirten kitaplar, hem kitaptaki Türkçe kullanımının o çevirmene ait olduğunu vurguluyor hem de yayınevinin o kişinin Türkçesine güvendiği izlenimi uyandırıyor ben de. Bu da güven aşılıyor bana.
Bak gardaşım Allah daha ciddi bir mesele. Öteki dünyada sana kaç tane Aslı Dağlı çevirmesi okudun diye mi soracaklar?
İçinde yazması (ama muhakkak yazması) yeterli. Kapakta kitap adı ile yazar adı bulunmalı…