Arkadaşlar, bu başlıkta sevilen eserlere ilişkin gerçek (!) düşüncelerimizi paylaşıyoruz. Bu vesileyle, gerçekler gün yüzüne çıkar da söylenemeyenler söylenir belki. Ben başlatıyorum siz arkamdan gelirsiniz.
Yüzüklerin Efendisi
İlk bakışta ne kadar da destansı ne kadar da masum bir eser, öyle değil mi? Fakat gerçekler hiç öyle değil dostlarım. Bir dinleyin, bana hak vereceğinize eminim.
Şu yukarıdaki fotoğrafa iyice bakın lütfen. Vicdanınıza sesleniyorum şimdi: Eğer kötülüğün kalbine ölümüne bir yolculuk yapacak olsanız ve yanınıza yol arkadaşları almanız gerekse en büyük sorumluğu fotoğraftakilerden hangisine verirdiniz? Yani hangi akıl gidip de, zıplayınca 1.50 olan gariban bir ırka bu yükü yükler? Cevap veriyorum: Neoliberal oligarklar. Haksız mıyım? Onca savaşçı onca hokkabaz, kral, taçsız kral varken sen git en ufağa de ki “Bunu ancak sen yapabilirsin minik kuş.” Pardon ama siz kimi kandırıyorsunuz? Bir de iki gariban çocuğu Hüküm Dağı’na yollayıp, korkusuz savaşçılarımız şehir şehir geziyor, her gittiği yerde bir hatun bağlıyor, afiyetle karnını doyuruyor. Nerede adalet? Nerede hak, hukuk? Buna dur diyecek bir savcı yok muymuş koca Orta Dünya’da?
Saygıdeğer Romalılar, bize destansı bir hikaye gibi anlatılan bu eser, bir de çok matah bir şeymiş gibi filmlere ve son olarak milyar dolar bütçelerle dizilere adapte ediliyor. Ayıptır, günahtır. O parayı Afrika’daki aç çocuklara ya da Coronavirüs için aşı bulmaya çalışan medikal firmalara verin. Bu yoldan yol yakınken geri dönün. Daha fazla gencin kafasını karıştırmayın. Nerede ahlaki öğretiler? Nerede güçlünün güçsüzü koruması gerektiğini anlatan öğretiler? Ver güçsüzün eline sorumluluğu yolla düşmanın kalbine. Peh peh peh. Böyle mi büyük lider, akil adam olunuyor Gandalf efendi? Çok biliyorsan kartallarla yollasaydın yüzüğü? Hiç utanmıyor musun yaşına başına sakalına bakmadan bu çocukların hayatıyla oynamaya? Zaten 65 yaş üstüsün evden dahi çıkmaman lazım, yeter bu kısa boylu halkın hayatıyla oynadığın. Senin daha önce ne numaralar yaptığını da biliyoruz. Smaug falan konuşturma şimdi beni… Defterin kabarık, yatacak yerin yok.
Oh rahatladım.
Not: Valla rahatladım ahaha. Karantina stresim uçup gitti. Herkese öneriyorum. 