Yeni bir hastalığa tutuluyorum
Her akşam bir doz zehir gibi nakşediyorum zihnime
Gözlerime bir perde iniyor
Göremiyorum karamsarlığımı
Uzanıyorum…Orda değil sanki yalnızlığım
Sert kayaları hissedemiyorum ayaklarımın altında
Ve yağmıyor üstüme kara bulutlar
Kayboluyorum…Kaybettiğimi bile unutacak kadar
Bu tatlı zehirle ölmeye hazırken
Her şeyden vazgeçebilecekken
Uyanıyorum…
Lanet olsun! Uyanıyorum!
Çelişik dizelerden oluşan basit bir şiir çalışması olmuş, geliştirilebilir, güzelleştirilebilir. Dize anlık yazılır, bir duygu doğrultusunda ama sonraki aşama daha zor: işlemek, emek.
Katılmıyorum. Şiir öykü veya roman gibi değil. Geliştirilemez nasıl yazıldıysa öyledir. Bu şiir bence zaten güzel. İçindeki çelişik dizeler ise yazarının karakterinden bir parça taşıyor. Daha doğrusu düşüncelerinden.
Hayattaki çoğu şey gibi, şiir anlayışı da görecelidir.
Benim için şiir önce duygu (ki bu şiirde yoğun olarak mevcut) sonra emek işidir. Üzerinde çalışılmış bir şiirin giriş dizesinden örnek vermek istiyorum. Ahenk ve etki nasıl arttırılır görmeniz için.
Bu dizeyi okurken gerek virgül olsun gerek kelimelerin hece sayısı olsun bir tekleme mevcut. Şiirin adı “Yağmur” ve şairi Tevfik Fikret. Bir yağmur damlasının cama düzenli bir şekilde vurmasını kullandığı sert sıradan harflerle (k çt r z) size hissteriyor. İşte bu emektir.
Dize anlık yazılır, ama şiir anlık yazılmaz. Kullandığın kelimenin eş anlamlısı ahnegi sağlıyorsa, şiire hoşluk katıyorsa kullan. Bu dizeyi, doğallığı öldürmeyecektir. Çünkü dizeyi yazarken kullandığın kelime değil, hissettiğin duygular doğaldır. Ve duygular birçok kelimeyle dile getirilebilir.
@Ishamael
Tatlı zehir, duygular. Yeniden hissedebilmek. Bunun zehirli olduğunu ve seni öldürecek şeyin hissetmek olduğunu bilirsin, ama yine de çok tatlıdır.
@bakirbukowski Eleştiriniz benim için değerli. Fakat @Ishamael 'e katılıyorum. Sizin de dediğiniz gibi şiir anlık yazılır. Yazdığım ya güzeldir ya da değildir. Değiştiremem, geliştiremem ve düzenleyemem. Aslında bu sebeple size, umarım yazarken hatırlayabilirim demiştim belki de. Çünkü şiir yazarken başka türlerin aksine, ne yazdığımı bile bilmem çoğu zaman. Bir şey düşünmem, sadece görünmez bir iplikçesine içimden dökülür kaleme. Yazdıktan sonra o şiir benim için bitmiştir. Belki saklar, belki atarım.
Fakat bütün bunlar; benim ve yalnız benim şiire bakış açımdır
Çelişik kelimesini olumsuz bir manada kullanmadığımı belirtmek istiyorum. Benim hoşuma gider çelişik şiirler, yazar ve/veya şairin zihin akışına ortak oluyormuş gibi gelir. Hani şu kafamızın içinde yaşadığımız “Evet, hayır hayır ama evet ya” sürecinden bahsediyorum.
Söylediğiniz hiç bir şeyi olumsuz olarak algılamadım Bu konuda en ufak bir rahatsızlık hissetmeyin. Aksine yapıcı konuşmanız ve eleştirmeniz de hoşuma gitti. Gerçek hayatta da bir çelişkiler yumağı olduğum için, benden çıkan bir şeyin de böyle olması normal. Ne kadar çelişkili olduğumu @Ishamael iyi bilir
Bir kitapta yayınlamak için şiir yazanlar için haklısınız ama hem ben hem @bluesedai şiiri içimizdekileri anlatmak için kullanıyoruz. Onun da bahsettiği gibi bir gecede aklımızdakileri kağıda döküyoruz. Sonrasında dönüp düzeltmek sadece kurgulanmış bir duygu anlatımına yol açar benim görüşüme göre. Çünkü bizim yazma stilimize göre yani o anlık duyguları yazma yöntemine göre en doğru kelime o an yazılandır.
Kendisinin de belirttiği gibi çelişkilerini ve duygularını iyi biliyorum. O yüzden sordum aslında tatlı zehrin anlamını. Çünkü birbirimizin yazılarında başkalarının göremediği şeyleri görüp anlayabiliyoruz. Anlayamadığım yer olunca şaşırıyorum.
Teşekkürler. Dizelere kapılıp gidenleri görünce hoşuma gidiyor, konuşmadan duramıyorum. Üç yıla yakın bir süredir şiir çalışması yapıyorum ve sadece üç tane şiire sahibim. Not uygulamalarım, defterlerim dizelerle dolu. Her vezni, her kafiye şemasını denedim. Denemeye de devam ediyorum. Zira, şiirde yüzmeyi öğrenmek gerekiyor.
Anlıyorum ve hissediyorum ki, yol aştıkça duygularınız saklanacak ve saklı kelimeler, daha değişik kelimeler çıkacak o anda kaleminizden. Bu da bir gelişme yöntemidir. Yaşamak yani.
O zaman haklı olabilirsiniz. Bense şiirden çok haz eden biri değilim aslında. Ama bazen, yazacağım veya yazmak istediğim diğer şeyleri boğmaması için, dizelere döküyorum fazla karamsar duygularımı. Öyleyse neden burada paylaşıyorsunuz diye sorabilirsiniz. Açıkçası bilemiyorum… Belki bu da bir çelişkidir.
Yazdıklarınızı düşünüp, tekrar okuduğumda da, size hak veriyorum. Özellikle yinelenen kelimeler konusunda.