Türkiye’de ciddi bir voleybol kültürü gelişti, oldukça büyük bir voleybol seyircisi kitlesi ortaya çıktı. Fakat bazı takımlar gerçek voleybol seyircisine inanmıyor ve takıma destek olsunlar diye salonları futbol seyircisiyle dolduruyorlar.
Sonra da ortaya voleybolla alakası olmayan tezahüratlar ve sıkıcı bir tablo ortaya çıkıyor. Üstelik bu futbol seyircisinin kalitesinin düşük olması hoş olmayan davranışların voleybol tribünlerinde de ortaya çıkmasına neden oluyor.
Bugün Çukurova Belediyesi Adana Demirspor’un Galatasaray HDI Sigorta ile maçı vardı. Maç Galatasaray’ın 3-1’lik galibiyetiyle sonuçlandı. Maçın analizine şu an girmeyeceğim. Fakat taraftar kitlesi hakkında konuşmak istiyorum.
Bu takım alt liglerdeyken adı sadece Çukurova Belediyesi’ydi. Sultanlar Ligi’ne çıkınca nedense takımın yönetimi, taraftar desteğinin yetersiz kalacağından korktu ve Adana Demirspor ile birleşti. Kulüp yönetimi Adana’daki gerçek voleybol seyircisine güvenmek yerine Adana Demirspor’un futbol seyircisinden medet ummaya başladı.
Hatta bu takım Sultanlar Ligi’nde olmasına ve son yıllarda voleybola bu kadar büyük ilgi rağmen maçlar bedava oynandı. Çünkü seyirci gelmez diye korkuyorlardı. Bu kez de her maça salon kapasitesinin çok üstünde seyirci gelmeye başladı. En son Eczacıbaşı maçında izdiham tehlikesi atlatılınca mecburen biletli sisteme geçildi.
Hatta bugün tribünlerin en güzel yeri bu futbol seyircilerine verildi. Bugün maçta bir takım olaylar yaşandı. Tribünde kavga çıktı. Özel güvenlik görevlileri ve polis olaya müdahale etti ve bu kişilerin hepsi salondan çıktı. Ondan sonra salonda sadece gerçek voleybol seyircisi kaldı. Ve takıma çok güzel destek oldular. Takım canlandı ama biraz geç kalındığı için maçı çevirmeye yetmedi. Futbol seyircisinin tezahüratı diğer seyircilere de sahadaki takıma da gürültü gibi geliyormuş meğerse. Bunu görmüş olduk.
Futbolun akışı voleybolun akışından çok farklıdır. Voleybolda anlık gelişmeler çok olur ve taraftar da anlık müdahalelerle takıma destek olur. Futbolda ise böyle değildir. Bu yüzden futbol seyircisinin tezahüratı daha az değişken olur. Bu tezahürat tarzı voleybol maçlarında olmuyor. Voleybol maçında belirli bir tezahüratı birkaç dakika yapamazsınız. Her dakika sayı olur ve oyun yeniden başlar. Islıklamak, alkışlamak, tezahürat yapmak buna göre şekillenmek zorundadır. Zaten futbol seyircisinin bazı tezahüratların maçla hiç ilgisi yok. “Şimşek gol gol gol” diye bağıran taraftar var. Voleybolda gol diye bir şey mi var?
Bir de cinsiyetçi ve uygunsuz tezahüratlar yapıyorlar ki ne tür şeyler olduğunu burada yazamayacağım. Siz tahmin edersiniz zaten. Sahada kadınlar oynuyor, tribünde bir sürü kadın ve çocuk var ama cinsiyetçi tezahüratlar havada uçuşuyor.
Futbol seyircisinin salonlara doldurulması voleybol, basketbol ya da diğer salon sporlarının gelişmesine beklenenin aksine olumlu bir etki sağlamıyor. Hatta tam tersine olumsuz etkiliyor.
Yukarıda Çukurova Belediyesi Adana Demirspor’dan örnek verdim, çünkü benim şehrimde bulunan başlıca voleybol takımı bu. Fakat Türkiye’de bunun gibi bir sürü örnek gösterebiliriz.