Will Smith'li Yeni Aladdin Uyarlaması Olmuş mu?

Kısa cevap: İzleyici olarak sinema dili ve film okuması hakkındaki çalışmaları incelemeniz daha faydalı olacaktır. Eleştirmenin eleştiride değinmeye çalıştığı kısımlar, filmin özelinde ne beklenmesi gerektiği üzerine yoğunlaşır.

Evet, bir filmin beğenilmeyen yönlerinden bahsetmek, doğrusu nasıl olurduya noktası noktasına denk düşmüyor. Çünkü söz konusu kurmaca olunca, bir şeyi anlatmanın bir değil, bin türlü yolu yordamı olabilir. Ve bu yüzden farklı neticeler çıkıyor. O yüzden eleştiride beğenilmeyen noktalara odaklanılması doğal. Nasılı üzerine durulduğunda da zaten o beğenilmeyen noktaların nasıl iyileştirilebilineceği üzerinde durulur. Bu da izleyiciye yeni fikirler, bakış açıları kazandırır. Evet, eleştirinin zaman ve maliyet hususunda bir yönlendiriciliği var. Ancak eleştirinin bir de kişiyi neyle karşı karşıya kalabileceği hususunda bilgilendirme niteliği de var. Eleştirinin olumlu veya olumsuz olması bu noktada göreceleşmeye başlayabilir. Örneğin, filmin hangi noktalarda zayıf olduğunu bilen bir izleyici, o kısımları tolere etmeye daha yatkınlaşabilir, bu da seyir zevkini hiçbir şey bilmiyorken alacağı tatminden kat be kat fazlasına çıkartabilir. Aynı şey olumlu yorum alan filmler için de geçerli. Örneğin, olumlu yorumlara dayanarak filme giden biri, bu filmin neresini beğenmişler, diye dert yanabilir. Filmin neden iyi olduğunu izah etmek de bir o kadar önemli. O sayede izleyici filmi neden beğenip beğenmediğini daha iyi idrak edebilir. Yani eleştiri doğası gereği, hangi noktada, ne gibi durum ve hissiyatlarla karşılaşılabilineceği hakkında önbilgi/uyarı yapmaya yatkın.

Doğrusu nedir, sorusunun peşine düşülmesi sorun değil. Ama bunu eleştirmenden talep etmek ne kadar doğru, bilemiyorum. Çünkü eleştirinin temel görevi, belli başlı noktalara dikkat çekerek, neyle karşılaşılabileceği bilgisini vermek, son kararı da tüketiciye bırakmak. Tüketici, eleştiriyi değerlendirip, tüketeceği şeyin kendi beklentilerini ne kadar karşılayabileceği hesabını, yine kendisi yapmalı. Örneğin, eleştirmene yetersiz gelen ayrıntı, tüketicinin özelinde yeterli veya önemsiz gelebilir. Eleştiride yer bulmuş, daha iyi nasıl olabilirdiye dair ek bilgiler, tercihe göre değişen olasılıklar ve sonuç çeşitliliği sebebiyle, bu görevi desteklemek mahiyetinde sınırlıdır.

Ha, nasıl oluru üzerine gidilince, önceden de bahsettiğim gibi “Sen daha iyisini yap!” çıkışları geliyor. Bundan kaçış yok. Elbette buna bazen hak vermemek elde değil. Özellikle neyi, neden beğenmediğini ifade etmede zorlanıp, işi doğrudan kötüleme boyutuna vardırıldığında, kime ne faydası olduğu anlaşılmayan serzenişler çıkıyor.

Bu ve bunlar gibi sebeplerden dolayı, eleştirmenden doğrusu nedir, nasıl yapılır türü açıklamalar yapmasını zorlamamak gerek. Çünkü tek doğru yok ve eleştirmenin yapabileceği en iyi şey de uyarılarını yapıp gerisini izleyicinin kararına bırakmak.

Çözümleme gibi kişi özelinde eseri iyi veya kötü yapan şeyleri bunun dışında tutuyorum. İşin o kısmı bir hayli karmaşıklaşabiliyor; genel ile özel arasındaki sınır, filmden filme değişiklik göstermekte. Eh, zaten bağzı işleri bağrımıza basarken, bazılarını meh, bulmamızın sebebi o kısım; kurnacanın tarifi zor çekiciliği orası.

2 Beğeni