Öykü Seçkisi'nde okumak için: Açlık – Aylık Öykü Seçkisi
Koca bir göz; kallavi ve kana bürünmüşlüğün kızıllığında. Etrafı süzmekte şimdi, gözünü yakan denizin bulanmakta olan suyuna karşın. Vücudu, karanlık suda zelzeleye vesile olan sarsılmalara bürünmüş. İs rengindeki derisi, pörsümüş vücudundaki çatlakların gözükmesinin bile önüne geçemiyor artık. Deniz saklamakta ancak onu, zamandan kaçabildiği kadar. Lakin bir şeylerden kaçan bir tek bu devasa korkunçluk değil. Karanlığı… (DEVAMI…)
Merhaba,
Elinize sağlık, gözlerime aç ve yaşlı bir balinanın gözlerini yerleştirdiniz
Öykünüzün akışını beğenmekle birlikte, ilk başlardaki devrik cümle kullanımınız bana biraz yoğun geldi. Biraz daha azaltılabilir belki.
Öykünün sonu biraz aceleye gelmiş gibi. Belki bilerek yaptınız. “Üstünde sarı bir ceket vardı ama suratı gayet duygusuzdu.” Çok detaycı gelebilirim belki ama buradaki “gayet” kelimesi, vermek istediğiniz duygusuzluğu çok zayıflatmış. Yani adamın duygusuzluğunu betimleyeceğiniz daha vurucu bir anlatım olmalı diye düşünüyorum.
Emeğinize sağlık
Merhaba Müge,
Yazdığım şeyi okuyup yorum yaptığın ve eleştirdiğin için öncelikle teşekkür ederim. Devrik cümle kullanmamım sebebi; gidişatı hayvanların gözünden daha yabanıl bir şekilde anlatmak ve yaşadıkları hislere daha çok gömmekti. Bundan dolayı sizi böyle bir yoğunluğa boğmuş olabilirim, kusuruma bakmayın Öykünün sonu aceleye gelmedi çünkü ölüm spontane gelişen bir olay ve yanı başımızda nicesi ölürken, bu olayın kısa ve öz duygusunu vermek istedim yani ölenlerin umarsızca geçmişe gömülmesini. Sarı ceketli adamın duygusuzluğunu daha vurucu bir şekilde anlatabilirdim evet Ama zaten bir balinayı kolayca vuran kişinin duygusuzluğunu daha ne güçlendirebilir ki?