Adayan

Öykü Seçkisi'nde okumak için: Adayan – Aylık Öykü Seçkisi

image

“Sessiz ol!” Aska bu gereksiz uyarıdan ne kadar bıktıysa bunun mümkün olmadığını adama göstermekten de o kadar bıkmıştı. Zamanı gelene kadar sessizce beklemesi gerektiğini daha ilk gün öğrenmişti. Hem de birkaç kelimelik uyarıdan çok daha acı verici yollardan. Son ziyaretçi de çıkınca ayağa kalktı. Adam bir süre daha kımıldamadı. Ana giriş kapılarının kilitlenmesi için bir… (DEVAMI…)

Selam @nkurucu,

Öykü duygusunu geçirmekte başarılıydı. Ben en çok Aska’ya üzüldüm. Her yanından yaralı bir karakter: Hem esir, hem cellat, hem birçok şeyini kaybetmiş…

Öykünün geneline baktığımda potansiyeli olan ancak ayakları tam yere basmayan bir anlatım gördüğümü söyleyebilirim. Bazı cümlelerde tekrar eden ifadeler ve küçük sorunlar var:

Aska adayandı. Her gün batımında, ışık tam piramidin küçücük boşluğundan süzülüp firavunun mezarının üzerine düştüğünde orada çırılçıplak bir kadının yatmasını o sağlamıyordu belki evet. Ama o kadının ölü olarak yatmasını o sağlıyordu.

Yukarıdaki örnekte, ilk cümlenin sonundaki evet fazla olmuş gibi. Ayrıca bu küçük pasajda yine bana göre fazla miktarda “o” zamiri kullanılmış. Mesela aşağıdaki cümlede de aynı sorun var:

Çünkü ondan önceki adayanların hepsinin bu ölümlerden birini tattığı ona öğretilmişti.

Mesela bu cümle “ Çünkü önceki adayanların hepsinin, bu ölümlerden birini tattığı ona öğretilmişti.” şeklinde daha duru olabilir.

Çünkü kendisi on yıl önce buna benzer birkaç adam tarafından şimdilerde yuva dediği o taşın içine çekildiğinde kızı ve babası tuvalete gitmek için piramitten çıkmışlardı.

Bu cümlede, Aska’dan bahsettiğimiz için kızı ve babası değil de kızı ve kocası demek daha doğru olurmuş.

Kocasının sesini sonraki bir kaç gün boyunca daha duvarın ardından duymuştu.

Bu cümlede ise sonraki ifadesi fazla olmuş gibi. Ya da cümle şöyle düzenlenebilir: “ Kocasının sesini sonraki bir kaç gün boyunca, duvarın ardından duymaya devam etmişti.”

Böyle işte, belki birkaç örnek daha verilebilir. Bu arada yanlış anlamayın, amacım metni didik didik edip küçük kusurlar bulmak değil. Bu kusurları çapağa benzetebiliriz: Temizlendikleri takdirde ortaya pürüzsüz bir iş çıkabilir.

Yazdıkça kendinizi daha da geliştireceğinizden eminim. Bir de finalde, Aska’nın yaşadığı şok, üzüntü vs daha iyi yansıtılabilirmiş.

Elinize emeğinize sağlık. Bol selamlar…

1 Beğeni

Yorumunuz için teşekkür ederim. Tüm yazdıklarınıza katılıyorum. Yaklaşık 10 yıl önce çok sık yazmakla birlikle geçen sürede çokça okudum sadece. Son bir yıldır da yazmak ile ilgili okuyup duruyorum ama ne yazık ki yazmadan ilerleme kaydedilmiyor.
Umarım ilerleyen aylarda daha iyi işler çıkarırım. Tekrar teşekkürler.

1 Beğeni

Merhaba.

Güzel kurgulanmış bir öykü kaleme almışsınız. Tebrik ederim. Okurken cellatın yani sizin deyiminiz ile adayanın kadın olması şaşırttı. Genelde, cellatların erkek olduğunu özümsediğimizden dolayı bu şaşkınlık sanırım.
Yalnız, @ebuka 'nın da dediği gibi ben de öykünün final bölümünde karşılaşılan durumun, okuru fazlaca şaşırtmasını, onda şok etkisi yaratmasını beklerdim. Bunun sebebi, öykünüzün kısalığı sebebiyle anne-kız ilişkilerine yer vermeyişiniz olabilir.

Cümle yapıları olarak çok büyük sorunlar olmasa da Ebuzer değinmiş bir çoğuna zaten. Benim gözüme çarpan şu kısımda kullanılan bir kelime oldu :

Burada projeksiyon perdesi demiş olabilir misiniz?

Emekleriniz için, güzel bir öyküyü paylaştığınız için teşekkürler.
Yeni öykülerde görüşmek dileğiyle.

Sevgiler…