Çok teşekkür ediyorum. Beğendiğiniz için mutluyum. Deney konusunda uzun süre düşündüm ve benimde yazarken yüreğimi sızlattığı halde anne çocuk ikilisini kullanmayı seçtim. Öykü son bölümlere doğru duyguyu kaybetmişti bir şeyler hissettirmek istedim ufak da olsa.
Dikkatinizi vererek okuyup yorumladığınız için çok teşekkür ederim.
Doğru bir mesaj çıkarmışsınız.
Umarım bu öyküden sonra bilim karşıtı olduğumu düşünmezler dedim yazarken. Odaklanmaya çalıştığım noktalar aslında bahsettiğiniz gibi ekonomik rekabet için temelleri atılmış çoğu bilimsel faaliyetin doğaya ve doğal olarak bizlere verdiği telafi edilemez zararlardı.
Emna aşıyı daha da geliştirmek kusursuz bir hale getirmek istiyor. Ancak bunu insanların iyiliği için yapmaktan ziyade körü körüne bağlı olduğu bilime hizmet etmek amacıyla geliştiriyor. Bir yerde egoist bir bilim insanı diyebiliriz onun için o yüzden ikilemde kaldığınız konuların ikisinden de biraz biraz var diyebilirim. Yeterli açıklamamışım demekki gözden geçireceğim mutlaka.
Vakit ayırıp okuduğunuz için tekrar teşekkür ederim.
Merhaba,
Sürükleyici bir kurgusu var öykünün. İnsanların hapsolunmuşluklarıyla ilgili aşağıdaki bölümü çok beğendim:
“Raya uzun sessiz ve sonu belirsiz bir dönemin içine girmişti. Şehrin sokakları bomboş kalmıştı. İnsanlar dışarıdan gelen bu tehlikeye karşı tedbiri evlerine hapsolmakta bulmuştu. Yabancıya karşı uzun süre düşündüler. Düşündükçe hikâyelerin üstüne hikâyeler eklendi. Zamanla şehir eski hareketini yakaladı. Yakalamak zorundaydı. Zaten etraflarındaki duvarın içine hapsolmuş insanlar duvarın içine bir duvar daha öremezlerdi.”
Hikâyenin gidişinden ve vardığı sondan sürekli umut arayan bir okuyucu olarak çok hoşnut kalmadım sadece. Keşke küçücük de olsa bir umut olsaydı.
Düşünce gücüne ve emeğine sağlık. Öykülerini takip edeceğim,
Sevgiler,
Dilek
Özellikle bu yazımın sürükleyiciliğiyle ilgili kafamda soru işaretleri vardı bu açıdan beğendiğiniz için çok mutlu oldum.
Genelde yazdıklarımda ve okuduklarımda bende umut, yeniden doğuş ve mutlu son arayanlardanım ancak bu sefer içimde küçük bir umut kırıntısı bile kalmamıştı öyküyü yazarken. Çoğu yerinde psikolojik durumumu betimlemeye çalıştım hatta. Umarım sonraki öykülerim daha umut dolu olur.
Bende sizi takip ediyor olacağım. Hoşça kalın…
ilk paragraf harici beğendim. giriş olsun diye galiba biraz daha süslü cümleler yazmışsın ama benim şahsi fikrim fazla süslü cümleler okumayı zorlaştırıyor. bu ay bir kaç hikayeye daha yaptım aynı eleştiriyi. tekrar ediyorum dediklerim tamamen benim görüşüm. yok ben böyle keyif alıyorum diyebilirsiniz.
genel olarak okuduğum -ve çok okunan kitaplarda- (mitolojik hikayeleri özellikle de türk mitolojisi ile ilgili olanları ayırarak konuşuyorum) bu tarz süslü cümlelere sık rastlamıyorum. anlatılan anlatılıyor. süsleme daha minimal tutuluyor.
sizde bu kısım sadece ilk paragraf bu arada bu kadar yazmaya da gerek yoktu gerisi gayet kararında. gayet de beğendim. elinize sağlık.
Merhaba @Kursat_Akbulut
Öykünüz başarılı. Geniş ve gelişmeye açık düşsel evreninizin yazıya dökülmüş hali, oldukça iyi.
Kelimelerinizi, akışınızı ve karakterlerdeki isim seçimlerinizi öncelikli olarak beğendiğimi söylemeliyim.
Birkaç küçük eleştirim var. Zaman kiplerine biraz daha eğilim ve noktalama işaretlerine redaksiyon gerekebilir.
Başarılar diliyor ve geç kalmış bir hoş geldiniz bırakıyorum buraya
Merhaba @nkurucu;
Aslında ilk paragrafta destansı bir anlatımla olayların üzerine ışık tutup daha sonraki bölümlerde karakterlerin gözünden anlatmayı düşünmüştüm bu şekilde ilk bölüm küçük bir söylence niteliği taşıyacaktı. Ancak bu fikrim değişti, sonrasında tanrısal bakış açısına geri döndüm bu nedenle biraz yoğun ve süslü kalmış olabilir doğrudur.
Yinede genel anlamda beğenmenize çok sevindim. Zaman ayırıp değerlendirdiğiniz için teşekkür ederim.
Yine hızlı bir şekilde okuduğum ve bittiğini anlamadığım bir hikaye oldu, ama diğer hikayelerine kıyasla bana farklı geldi, senin realistic hikayelerini daha çok sevdiğimi söylemeliyim. Sonunda daha farklı bir olay bekledim, aslında ben kralın yaptığı şeyi bir ihanet olarak değil bir keşif aşkı olarak görüyorum. Bilinmezliği aramak her zaman bize daha çekici gelmiştir, bu yüzden kralın göreceği şeyleri de daha gelişmiş bir düzen, gelişmiş bir toplum olarak betimlemiştim kafamda, senin bu şekilde yazacağını düşündüm daha doğrusu. Ama hikayenin temelini ve başlangıcını çok sevdim, genelde geçmişin anlatımını daha çok seviyorum böylece kafamızda bir şeyler canlanıyor ve sonrasını dinlerken daha berrak bir zihinle dalıyoruz hikayeye.
Bilimin uzun yıllar boyunca hastalık ve virüs olarak görülmesine de vurgu yapmış olmanı ayrıca takdir ettim, böyle ince ayrıntılar hikayelerde kendi adıma sevindirici oluyor.
Tabii söylememe gerek yok ama diğer hikayeleri bekliyorum
Ben öyküde yarattığınız krallığı Game of Thrones‘u düşleyerek okudum. Yorumlardan birinde sizin de aklınızdan geçtiğinden bahsetmişsiniz. Bu durumda isabetli bir yazım yaratmışsınız diyebilirim.
Anlatımı ve vermek istediği eleştirel mesajı sevdim. Bilime elbette kimse karşı değil ama laboratuvarlarda beyaz önlüklerle çalışma yaparken, insanlığı da gözardı etmemek gerekli. Güzel bir mesajdı.
Bu arada aşağıdaki cümlenizden ayrıca çok etkilendim. Cesaret her zaman hayranlık uyandırır ama hangi topraklarda ne kadar kaldığı, belirttiğiniz gibi meçhul.
@difunta;
Diğer yazdıklarıma da tam anlamıyla realist diyemesemde sürekli yeni tarzlarda denemeler yapmak istiyorum biraz değişime ihtiyacım olduğunu hissettiğimdendir belkide. Hikayenin sonuyla alakalı kafamda çok fazla alternatif vardı açıkçası, sende farketmişsindir zaten her yöne çekilebilirdi. Beğenmene çok sevindim.
Okuyup yorumladığın için çok teşekkür ediyorum. Görüşmek üzere…
Tarzını çok beğendiğim ve takip ettiğim yazarlardan böyle geri dönüşler almak beni çok mutlu ediyor.
Krallığın sınırlarını belirtmek için kelime arayışına girdiğim ve sonunda duvar kelimesini uygun bulduğum anda aklımda canlanan sahnelerin çoğu Game of Thrones’a ait sahneler oldu. Sizde bunu düşleyerek okumuşsunuz ne mutlu bana.
Bu yazarken en zorlandığım tema oldu diyebilirim. Temadan çok yaşadığımız durumun da sebebi olan bir şey hakkında yazmak beni tedirgin ediyordu. Birçok aksiliğe rağmen vermek istediğim mesajın bu derece anlaşılır olduğunu görmek çok sevindirici.
Öykünün final kısmı etkiliydi. Başlangıç ve bitsin kulaktan kulağa işlenmesi de iyi bir buluş. Öyküde beni sıkan bir metin olmadı. Dolu bir öykü okudum. Başarılar dilerim
Senin yazım tekniğinde kesinlikle insanı dinlendiren ve okuduklarının sular seller gibi akıp gitmesine neden olan birtakım öznellikler var. İnsanı kurguna nasıl bağlayacağını çok iyi biliyorsun. Geneldede ilgi çeken, sıradışı konularla haşır neşir oluyorsun.
Virüsün kulaktan kulağa yayılma durumu benim için çok ilgi çekiciydi. Öykü biter bitmez aklımda canlandırdım hemen devamı olsaydı nasıl olurdu acaba diye. Distopya türüne ait eserler her zaman için beğeni alanıma giriyor, bu nedenle bu türe ait başarılı bir öykü okumak beni yeterince keyiflendirdi.
Sendende uzun metinler görmek isterim sadece arada bir. Tabi bunun kararını sen verirsin, benimki sadece bir okur beklentisi.
Kalemine kuvvet, masal temasında tekrar buluşmak üzere,
Çok teşekkür ederim yorumların ve eleştirilerin için. Yazım sürecini birbirimizden uzakta geçirdiğimiz ilk seçki buydu. İçim biraz buruk o yüzden. Kulaktan kulağa yayılması kısmını düşünmemde etkisi en büyük olan kişi @Yuzuri dir. Biliyorsun sen zaten sebebini.
Uzun yazmak konusunda herhangi bir cevap veremiyorum. Konuya aklımda oluştuğu şekline bağlı şimdilik.
Covid-19 Pandemisi ve beraberinde getirdiği sosyal sorunlara tatlı bir dokunuş olmuş. Daha detaylı ve daha uzun olmasını dilediğim hoş bir tema işlemişsiniz. Fazlasıyla ilgimi çeken Emna karakterini daha detaylı okumak isterdim açıkçası. Her zamanki gibi, give us more please!
Hikayenin sonuyla alakalı kafamda çok fazla alternatif vardı açıkçası, sende farketmişsindir zaten her yöne çekilebilirdi.
