Öykü Seçkisi'nde okumak için: At, Boynuz, Kartal – Aylık Öykü Seçkisi
Dede Korkut, gözlerini kısıp, gökyüzüne baktı. “Öğleden bu yana bulutlar gürleyip durur. Üst üste binip yağmayanından hayır gelmez.” Sağ eliyle kemerini kaşıdı. “Yılkı (at) yılında toprak çelik gibi olur. Yaz akşamları toplanan bulutlardan ılık yağmurlar yağar.” Durdu. “Böylesinden hayır gelmez.” Sakalını sıvazladı ve parçalandıktan sonra tekrar tekrar katlanan bulutlara baktı. Çadırının yanında, yıllardır yandığı rivayet… (DEVAMI…)
Çok iyiydi gerçekten
Farklı ögeleri olabildiğince uyumlu şekilde harmanlamaya çalıştım. Teşekkür ederim.
Diğer öyküleri de okudum, ama en beğendiğim bu oldu. Tebrik ederim
Merhaba,
Daha önce de yanlış hatırlamıyorsam benzer bir öykünüzü okumuştum. Finaldeki twisti kast ediyorum, insanı şaşırtan ilgisini arttıran bu tekniği çok iyi kullanmışsınız.
Bu seçkideki çoğu öykü eski türkçe epik diliyle yazılmış. Siz de benzer bir öykü kaleme almışsınız ama dili günümüze yakın tutmuşsunuz. En azından tasvirlerde. Bu da bir renk olmuş.
Ak çaylağı ve hareketlerini tasvir ettiğiniz paragraftaki görselliği de çok başarılı buldum.
Yalnız espriyle karışık bir eleştirim var; eski bir Total War oyuncusu olarak Roma ordusunda Piyadeler önde, okçular arkada, mancınıklar en arkada ve süvariler kanatlarda olmalıydı
Ellerinize sağlık
Gelecek seçkilerde görüşmek dileğiyle…
Çok beğendim Dede korkut hokayrlerine fantastik bir nazire olmuş
Merhabalar,
Çok hoş bir öykü kaleme almışsınız. Neden bilmiyorum ama birden bire Romalılarla karşılaşmak beni şaşırttı Bir de bildiğim kadarıyla ak çaylak bir atmaca türü, kartal ak çaylağa mı dönüştü, yoksa bir karmaşa mı oldu o kısımda bilemedim. Ancak kuşla ilgili betimlemeler gerçekten harikaydı, gözümün önünde canlandı her şey Elinize sağlık.
(Not: Şimdi tekrar baktım da kartallar atmacagiller familyasına üyeymiş, kartal ve atmaca deyince aklıma iki farklı kuş geldiği için, benim hatam, bilmiyordum.)
Sevgiler,
Dede korkut, önce kartalı ok ve yaya dönüştürüp veriyor Dengizik’e. Daha sonrasında ise daha önce dönüştürdüğü farklı özellikte oklardan birkaç tane veriyor. Oklardaki tüy renkleri o yüzden farklı. Farklı oklar atıldığında farklı şeyler oluyor. Ak çaylaktan dönüştürdüğü ok gökten ok yağmuru şeklinde bir reaksiyona yol açıyor ve sonunda da dev ak çaylağa dönüşüyor.
Sevgili @Aremas
Son ana kadar anka kusu, dede korkut, tin/sunesun/ozut ruhu, kahramanin ilahlasmasi gibi okumaktan en cok hoslandigim cercevede giderken aniden supriz bir finalle saskina dondum. Keske bu finali biraz daha acsaydi ve Dede Korkutun neden boyle bir sey yaptigini anlayabilseydik dedim.
Romalilara sasirdigimi bende itiraf etmeliyim. Cunku oyku anadoludan ziyade haya gucumde orta azya bozkirlarinda geciyordu ya da bu belki bir onyargiydi.
Ayni zamanda konusma sekli ve dede korkutun asagidaki gibi betimlemelerini de cok begendim. [quote=“Aremas, post:1, topic:13607”]
Ateşim sönmez. Kovalarım boş kalmaz. Ondandır ki tenekelerim hiç tıngırdamaz.
[/quote]
Eline ve dus gucune saglik
Sevgiler
Dipsiz
Dengizik, Avrupa Hun imparatorluğunun son hükümdarı olarak kabul görüyor kaynaklarda. İmparatorluk son yıllarında Doğu Roma ile savaşmış. Roma askerleri Orta Asya’ya gitmemiştir muhtemelen. Öykünün en azından bir kolunun gerçeklik kılıfıyla sarılmasını istedim. Elbette ciddi bir kısmında muzip bir kurguculuk var.
Teşekkür ederim.
Muthis bir detay! Simdi anladim ve bir daha okudum,daha da keyif aldim. Muzip.kurgu otesinde bence:)
Sevgiler
Dipsiz
Evet, Dengizik Avrupa Hun İmparatorluğunun son hükümdarıdır
@Aremas
Olağanüstü olmuş. Kartalla ilgili detayları, ok yağmurunu çok beğendim. Final kafa karıştırıcı; ama güzeldi. Bu ay herkes döktürmüş. Ama birkaç kişi bir tık üstte. Sizde kesinlikle başı çekenlerden birisiniz.
Tebrik ediyorum.