Balığın Günlüğünden

Öykü Seçkisi'nde okumak için: Balığın Günlüğünden – Aylık Öykü Seçkisi

image

Kapı açık. Beyaz bir ışık yükseliyor koridorun sonundan. Adeta beni davet ediyor. Yürürken çorap sesimi, ayakkabı sesime tercih etmek istediğimi anlıyorum. Aslında keşke yapsaydım. İçeri girer girmez kurtulsaydım ayakkabılarımdan. Halıfleksin sert yüzeyi asla rahatsız etmezdi beni. Ama tedbir, tedbirdir yine de. İçimde yankılanan şey, sıradan bir gürültünün çok ötesinde. Çığlık atan bir arzu, orkestranın en… (DEVAMI…)

2 Beğeni

Merhabalar @Umutunjelibonu;
Konuya yaklaşımınızı oldukça farklı buldum. Henüz iki öykünüzü okumuş olmamla beraber öykülerinizin uzunluklarını beğendiğimi söylemeliyim. Bu uzunlukta öyküleri okumak bana çok dinlendirici geliyor. Bazı noktalarda kafa karışıklığı yaşamadım diyemem ancak genel olarak okumak keyifliydi. Özellikle benim gibi gerilim duygusu hakim eserleri okumayı tercih ediyorsanız. O nedenle son 4 paragrafı girişe nazaran daha çok beğendim. Tek eleştirim kelime tekrarları olacak. Üst üste çok fazla balık geldiği için yorucu olabiliyor okurken. Gelecek seçkilerde tekrar görüşmek dileğiyle… :smile:

2 Beğeni

Çok teşekkür ederim. Uyarınız çok doğru. Fazla tekrar olmuş, haklısınız:)
Zaman ayırdığınız için çok sevindim. Teşekkürler

Saygılarımla

1 Beğeni

Merhabalar,

Genellikle öykülerinizde metaforları kullanmayı seviyorsunuz sanırım, en azından benim gözlemlerim bu yönde oldu. Bu nedenle oluşturduğunuz kurgular genellikle hoşuma gidiyor.

Bana ilk paragraflarda kullanılan virüs benzetmesi biraz fazla yüzeysel geldi sadece. Sonlara doğru kafamda daha net oturtabildim hikayenin düzenini bu yüzden. Ama hikayelerinizi okumak beni eğlendiriyor doğrusu, sıkıldığımı söyleyemem.

Sadece sizden vurucu kesinlikte birkaç paragraf isterim. Belki bir sonraki öykünüzde ya da ondan sonrakinde…Bu tamamen size kalmış en nihayetinde tabi. Ben oluşturduğunuz metaforu kesin bir temele dayandırdığınız bir kurgunuzu okumak istiyorum ama. Belki bir gün kaleme alırsınız. :slight_smile:

Sevgiler.

1 Beğeni

Çok teşekkür ederim. Çok bonkör yorumlamışsınız, sağ olun. Açıkçası biraz dergi mantığıyla yazıyorum burada. 1000-1200 kelimeyi aşmadan, sanki bir derginin sayfalarına ritim kazandırma gayreti içerisinde gibi. Çok bağımsız çalışmalarım var. Belki bir gün diyelim :slight_smile:

Ziyaretiniz değerliydi

1 Beğeni

Paylaşmak isterseniz özelden atabilirsiniz. Üşenmeden, elimden geldiğince bu yolda ilerlemeniz için okuyarak katkıda bulunurum ben size. Başarılarınızın devamını dilerim. :slight_smile:

1 Beğeni

Çok çok teşekkür ederim. Vaktinizi kendi zimmetime geçireceğim için üzülürüm ama seve seve paylaşırım tabi ki :slight_smile:

1 Beğeni

Yaklaşımınızı ve yazım tarzınızı beğendim. Benim de tek takıldığım şey ‘balık’ kelimesinin sürekli tekrar etmiş olması. Onun dışında metaforu güzel bir şekilde yapmışsınız. Emeğinize sağlık gelecek seçkide görüşmek üzere…

2 Beğeni

Çok teşekkür ediyorum. Balık fazla yüzdü, katılıyorum size de. Eksik olmayın, saygılarımla

2 Beğeni

Merhaba tekrar,

Kısa bir öykü, biraz psikolojik biraz sosyolojik çağrışımları olan nitelikli bir parçaydı.
Kısalığı da değil aslında, dinginliği çok etkiliyor öykünüzün. Çok yumuşak, çok hafif ama aynı zamanda oturaklı yazıyorsunuz. Bir bilgelik katıyor bu yazdıklarınıza ve ben bu özelliğini çok sevdim.

Virüs bağlantısı dolaylıydı ama zorlama değildi.

İki hayalet eleştirim var ama boşuna hayalet demiyorum okuyunca anlayacaksınız ne demek istediğimi;
1- Şekil olarak paragraflar belki daha kısa tutulabilir ama okurken yormuyorlar doğrusu.
2- Balık çok kullanılmış ama başka bir şey de kullanamazdınız bence. Tüm öykünün gizemi ve yapısı kötü etkilenirdi aksi durumda.

Siz yazın hep, biz de okuyalım.
Görüşmek dileğiyle…

1 Beğeni

Çok teşekkür ederim. Eleştirilerinize katılıyorum. İnsan yazdığını çok beğenirse, hep yerinde sayar zaten.
Değerlendirmeleriniz kıymetli.

Biz de sizi hep okuyalım. :))

2 Beğeni

Merhaba @Umutunjelibonu

Metninizi üç kere okudum. Anlatmak istediğinizi anlamış olsam da bunu kesinlikle başka bir biçimde anlatmanızı tercih ederdim. Metaforunuza balığı hiç oturtamadım. Başta okuduğum o çorapların sesi benzetmesi beni kopardı ama daha önceki seçkide sizi okuyup beğenmiştim. Devam etmek istedim ama bu metnin içine giremedim. Kurgunuzu sağlamlaştıran öğelere ihtiyaç duyuyor sanki metin. Belki benimle ilgilidir bilemedim.

Sizin çok daha sağlam metinlerle bizimle olabileceğinize eminim

Kolay gelsin

3 Beğeni

Zaman ayırdığınız için çok teşekkür ederim. Bir önceki metnim için “Bence öykü değil. Öyküyse bile buna gerek var mı?” demiştiniz :slight_smile: Yazılarım size pek hitap etmiyor. Olumsuz eleştiriler de değerlidir. Herkese saygım sonsuz. Teşekkürler

Yok öyle demedim
“Bu bir öykü mü onu bilmiyorum, olması gerekir mi onu da bilmiyorum” yazdım. İkisi çok farklı. Sizin öykülerinizin bana hitap edip etmemesi değil söylemek istediğim ki bir önceki öykünüzü beğendiğimi belirtmiştim.

Elbette takdir yazarındır.
Sevgiler

Merhaba @Umutunjelibonu,

Öncelikle her cümlesine emek verilerek yazıldığı çok belli olan bir metin. Bu yüzden emeğinize sağlık diyorum. Ek olarak aşağıdaki yorumlarımı belirtmek istiyorum;

  • Öyküleri önce okuyup, kendim not aldıktan sonra diğer arkadaşlarımın yorumlarını okuyorum, burada benim de okuduğum sürede aklımdan şu geçti aslında, bu yazı bir öykü mü? Tür olarak kafanızda bir netlik var mı açıkçası merak ettim. Günlük, günce, çok fazla iç ses duymuşuz, bu da öyküden beklediğim olay kurgusunun önüne geçmiş gibi duruyor bana göre. Bu arada önceki öykünüz için yapılan bir yorummuş, ben de bunun için düşünmüştüm. Konusu geçtiği için paylaşmak istedim anlayışınıza sığınarak.
  • Metaforlarınız ve benzetmeleriniz oldukça başarılı ancak yine “öykü” ile tam olarak eklemlenip eklenmediği konusunda soru işaretlerim oldu. Örneğin;

ya da;

Ölümden bahsederken, sahanda yumurta tasvirinin canlanması, aşk denilirken püre, içine gireceğim duygular arasında biraz şaşkınlık yaratıyor bende naçizane.

Öte yandan şu kısmı çok beğendim mesela;

Buradaki içimde yankılanan sesi orkestraya bağlamak çok güzel ama mesela bunu da yumurtayı mutfakta yere düşürdüğümüzde çıkan sese bağlasaydınız yine okuyucuda bir tık şaşkınlık doğabilirdi. Özetle yazdığınız konudan çok zıt bir metafor; konudan uzaklaşmamı sağladı benim ve tekrar içine girmek için biraz çabaladım. Umarım ne demek istediğimi yanlışlığa mahal vermeden anlatabilmişimdir. :pray:

Özetlemem gerekirse metin kısa ve emeğin yüksek olduğu çok belli.

Kaleminize sağlık,

Sena

1 Beğeni

Çok teşekkür ederim epey zaman ayırmışsınız, detaylı biçimde ve açık yüreklilikle ifade etmişsiniz. Eksik olmayın. Eleştirinin her türlüsü kabulüm, bunu bilmenizi isterim her şeyden önce.
Kendi düşüncelerimi aynı samimiyetle affınıza sığınarak aktarayım:

  • Yazdıklarımın hepsi öyküdür. Formları alışılmışın dışındadır, çok doğru. Ama klasik öyküleme üzerine çalışmıyorum.
  • Öyküdeki balık figürü özeldi. Balık olmalıydı çünkü karada yaşamaması gerekiyordu. Balık olmalıydı çünkü suyun değişkenliğine uyum sağlamış bir varlık olmalıydı. Balık olmalıydı çünkü su, her girdiği kabın şeklini alır, formu yoktur.
    Bu açıklamayı yapmaya mecbur hissettim. Bir önceki yorumda Balık için eleştiri gelmişti çünkü. Ve sizin de git gel yaşamanıza sebep olan şey, tam da anlatmak istediğim detay. Çünkü sabit, klişe bir örgüde gitmemeliydi. Veya düz insan duyguları ve mantığıyla çalışmamalıydı.

Bu kadar açıklama yaptım, lütfen kusura bakmayın. Sonuçta bu bir kısa öykü ve benim tarzım da genellikle postpozitivist. Genel okuyucu kitlesinin yüzde üçüne hitap ediyormuş :)) O açında beğenmemek veya garipsemek çok normal. Tüm yorumlara sonsuz saygım var.

Tekrar teşekkür ediyorum, var olun

2 Beğeni

Ben de detaylı yorumlarınız için çok teşekkür ediyorum.

Şimdi kafamda daha netleşti.

Postpozitivist tarzda öykücüleri biraz araştıracağım, siz söylemeden önce bildiğim bir öykü türü değildi açıkçası.

Beğenmemek değil ama garipsemek daha doğru bir tabir sanıyorum hislerimin karşılığı olarak. Beni anlamanıza sevindim ben de. :pray:

Yüzdelik dilimimi de açıkladığımız için ayrıca teşekkür ederim. Belki bu türü daha çok okuduktan sonra ben de üçlük dilime geçerim, kim bilir :sweat_smile: sonraki seçkilerde görüşürsek haberleşiriz.

Sevgiler,

Sena

1 Beğeni

Kötü yorum yazacağım zaman kelime bulamıyorum :slight_smile:
Aslında geneline baktığımızda çok emek verilmiş bir metin olduğu dikkat çekiyor. Ama işte hikaye/öykü olarak göremedim bir türlü. Yani deneme mi desem, başka bir şey mi desem. Normalde okumadığım ve okumayacağım bir tarz ama burada genel olarak tüm hikayeleri okumak ve yorumlamak zorunda hissediyorum kendimi.

Tabi tarzım olmadığımı belirttiğimden benim yorumumu hiç dikkate almayın en güzeli.
Emeğinize sağlık.

1 Beğeni

Zaman ayırdığınız için teşekkür ederim. “Beğenmedim. Kötüydü. Bana hitap etmedi vb.” diyebilirsiniz. Bunlar kırıcı olmaz benim için. Sorun yok. Saygılarımla

@mit’e düzenleme için teşekkür ediyorum. Uyarı olarak kabul edip bundan sonraki yorumları bu ciddiyetle yazacağım.
Geçmişten gelerek de okuduğum için sizi de ayrıca öykülerinizden dolayı tebrik ederim.

@Umutunjelibonu aslında anlatmak istediğim benim sizin öykünüzü yorumlayacak kadar tarzın içinde olmamam. Yazma gafletinde bulundum ama sanırım sonraki sayılarda okuyacağım ama yorumlamayacağım. Teşekkür ederim.

1 Beğeni