Öykü Seçkisi'nde okumak için: Bir Masal da Bana – Aylık Öykü Seçkisi
“Masalı dinleyen uyur, anlatan uyumaz. Masal anlatan gecenin bekçisidir, nöbetçisidir.” HEBÛ TUNE BÛ / BEHÇET ÇELİK Zifiri karanlık bir oda. Eskiden sevdalı iki yürek birbirinden uzak aynı yatakta uykudalar. Karanlığın dostu olan sessizliği daha da bilinir kılmaktan başka bir işe yaramayan, adamın soluğu duyuluyor. Zaman ağır ağır akarken nefes alış verişi değişiyor, derinleşiyor, göz kapakları… (DEVAMI…)
Dilek merhaba;
Öykünün canımı acıttığını söyleyebilirim. Diğer yandan sondaki ters köşeden önce, öykünün mutlu bir sonla bitmesini de hiç istemedim. Herhalde biz insanlar, genelde canımızi yakan şeyleri daha çok seviyoruz. Mesela hayat gibi:)
Öyküde benim için olumsuzluk sayılacak tek nokta anlatımda kullanılan zaman seçimiydi. Biraz mesafeli geldi bana. Şöyle ki, dili geçmiş zaman kullanılmış olsa öyküye daha çok gireceğimi düşünüyorum.
Ben çok beğendim öykünü, eline emeğine sağlık. Gorusmek üzere…
Merhaba Ebuzer yorum için çok teşekkür ediyorum. Normalde yüzü sürekli gülen biriyim hatta hayatta başımıza gelen her kötü şeyde bile umut vaadeden bir şey olduğuna inanan bu ruh halimden bazen sıkılırım. Ama gel gör ki iş yazmaya gelince eğer çocuklar için yazmıyorsam hep hüzün dökülüyor. Hikâyelerdeki katmanlardan bahsediyoruz ya sanırım yazarken kendi katmanlarımız açılıyor. Neyse… Bazen bir öyküye başlarım ve biter. Bazen de başlarım bir paragraf çıkar. Sonra bekler. Sonra bir cümle. Gece rüyalar girmeler. Zaman ve anlatıcı değişimleri… ve sonunda biter. Bu öyküm de öyle oldu. Anlatıcısı değişti. Zamanı değişti. Dediğin gibi önce -di’li geçmişte ve yine tanrı anlatıcı olarak yazılmıştı.
Tüm bunlar sanıyorum bir öykü yazmanın en güzel halleri.
Tekrar bu yapıcı eleştirin için çok teşekkürler ve sevgiler
Dilek
Merhaba @Dilek73;
Tek kelimeyle bayıldım. Bir önceki öykünüze nazaran daha çok beğendiğimi belirtmeliyim. Bu tarz hüzünlü hikayeler okumayı ve yazmayı hep çok sevmişimdir. Sizde masal temasına benim gibi anne-çocuk ikilisinden yaklaşmışsınız bu konuda farklı bir perspektif görmek beni çok mutlu etti. Halit’in psikolojik durumunu işleyiş şekliniz gerçekten çok güzel ve kararındaydı. Emeğinize sağlık.
Altını çizip işaretlemek istediğim favori cümlemse işte bu.
Instagram sayfanızı takip ettim bu arada diğer öykülerinize de oradan ulaşıp okumak isterim.
Görüşmek üzere…
Merhaba @Dilek73
Genelde öyküleri okurken çok şaşırdığım şeyler olmuyor. Çok beğenerek okuduğum öykülerde bile tahmin edememiş bile olsam şaşırtıcılık unsuru çok vurmuyor.
Ama senin öykünde gerçekten kaşlarım havaya kalktı ve “aaa” dedim. O ana kadar yazacağım yorum şekillenmişti ama o detaydan sonra değişti Belki odağımı o kadar çok anne ve acısına çevirdin ki, ilginç, gerçekten. Sona gelip tekrar okudum.
Aslında marifet, daha önce de o ya da bu şekilde işlenmiş bir konuyu okuyucuyu şaşırtabilecek bir biçimde kurgulamış olman bence.
Evet çok dramatik ve hüzünlü bir öykü, bence kipler de yerli yerinde serbest kalmışlar, ama böyle bitmesine sevindim desem yeridir. Diğer türlüsü yakışmazdı.
Eline emeğine sağlık bu etkileyici öyküyü bizimle paylaştığın için
Sevgiler
Gerçekten etkileyici bir öykü okudum. Katmanlı bir hüzün, dalga dalga büyüdü. Sonu ise öyküyü sıradanlıktan çıkaran bir kurşun gibiydi. Attın ve vurulduk… Vıcık vıcık olmayan, çığlık atmayan, bağırmayan hüzün iyidir, sen de bunu çok güzel kotarmışsın. Kalemin dert görmesin diyorum.
Sevgiyle…
Öykünün mutlu sonla bitmesini istemeyen okur:)) Keşke tüm okurlar böyle olsa…
Merhaba Kürşat bu güzel yorumun için çok teşekkür ederim. Üretmeye teşvik eden böyle eleştirilerin olması üstelik yazdıklarını aynı duyguyla hissedenlerin okuması ve yorumlaması mutluluk verici.
Hesabımı takip ettiğin için ayrıca teşekkür ederim. Öykülerim ara ara farklı mecralarda ama düzenli olarak kiltabletoyku fanzine de yazıyorum.
Farklı mecralarda yayınlanan öykülerin varsa ben de okumak isterim.
Sevgilerimle,
Dilek
Merhaba Hande bu yorum beni çok mutlu etti. Öykü fanzin’in en sevdiğim yanı bu işte. Boşluğa değil okuyanlara yazıyorsun ve onlardan bir şeyler alıyorsun. Çok teşekkür ediyorum. Sonraki fanzinde buluşmak üzere…
Sevgiler,
Dilek
Merhaba Mügecim senden böyle bir yorum almak beni çok sevindirdi.
Bunu duymak öyle güzel ki…
Çok teşekkür ederim. Sevgilerimle,
Dilek
Merhaba @Dilek73,
Öykünüzü beğendim. Yazım dilinde de akıcılığı bozduğunu düşündüğüm bir şey gözüme çarpmadı. Masal temasıyla bağlantıyı iyi kurmuşsunuz ve aktardığınız yoğun duygu da okuyucuya gayet iyi geçiyor. Sürpriz son da çok iyi kurgulanmış. Gayet beğendim ben.
Emeğinize sağlık,
Sevgiler,
Sena
Henüz öykülerimi yalnızca burada yayınlıyorum ancak önümüzdeki iki aylık vakti değerlendirmek adına yeni mecralar keşfetmeye de hazırım. Kiltablet’i hem öykü gönderim koşulları hakkında bilgi edinmek hemde öykülerinizi okumak için muhakkak ziyaret edeceğim.
Merhaba @Dilek73,
Karamsar öyküler okumayı seviyorum. Karamsarlıktan kastım, bir öyküde işlenen hüzün ve dramatik atmosfer ne kadar başarılıysa, beni de bir o kadar içerisine çekiyor. Seninki de bu türün başarılı örneklerinden. İnsanda buruk bir tat bırakıyor.
Hissedebilmek ve hissettirmek…Yazım dünyası ile haşır neşir olan herkesin benimsemesi gereken iki dev konu. Yürekten gelen bir yazı okudum kelimelerin vesilesiyle.
Ellerine sağlık.
Sevgiler.
Merhaba sevgili Dilek; Öykünü yayımlanmadan okumuş ve çok etkilenmiştim. Hüzünlü bir öykü. Kalbimi avucuna alıp sıkıştırmıştı. Ellerine, yüreğine sağlık arkadaşım. Kalemin dert görmesin:)
Sevgili @Dilek73
Adamın soluğunun karanlığın dostu olan sessizliği daha bilinir yapması hususunda: bu cümleden ne hissetmemiz gerektiğini düşündüm. 1.Ortam çok karanlıktı ve karanlık sessizliği getirmişti. Ancak adamın soluğu sessizliği kırdığı için artık ortam sessiz değildi. Bu durumda yazar nereye bakmamı istemişti veyahut 2.Adamın soluğu sessizliği daha vurgulamıştı o zaman sessizliğin bilinirliğini nasıl anlayacaktık.
“Karanlığın dostu olan sessizliği daha da bilinir kılmaktan başka bir işe yaramayan, adamın soluğu duyuluyor.”
Bu cümleden sonraki rüya sahnesini başarılı bulduğumu söylemek isterim. Bununla beraber ilk cümlede adama vurgu yaptığından rüyanın, adamın rüyası olduğunu ve yanında kimse olmadığını düşünmüştüm. Sonra ise “Anne” seslenişine cevap veren kadının rüyada mı yoksa gerçekte adamın yanında yatan biri vardı da onun rüyasına mı girmiştik kısmını düşünmem gerekti.
Belki bu bağlamda tekrar kontrol etmek istersin diye paylaşmak istedim.
Eline ve düşgücüne sağlık
Sevgiler
Dipsiz
Merhaba @Dilek73
Türünün başarılı bir örneğiydi. Twist, garip kurgu öğeleri, finalin, öncesinde küçük küçük sezdirilmesi ve trafik kazasının söylenmeden bile anlatılması gibi…
Tasvir ve betimlemeler de yerindeydi.
Benim en çok beğendiğim şey ise yazıma dair bir konu oldu. Normalde aynı paragraf içinde anlatıcının tarz değişikliği, pratikte fiil kip değişikliği rahatsız edici olur. Siz bunu son derece başarılı şekilde yapmayı başarmışsınız. Yazınıza boyut katmış. “Dedi” kullanmayan diyaloglar da cabası olmuş.
Elinize sağlık.
Dilek’cim kalemine sağlık. Fena vurdun be arkadaşım. Bu sonlar bana göre değil. Midemdeki yumruk hala duruyor… Kendimi tahtaya vurarak kulağımı çekerken buldum. Yaşattığın gerçeklik duygusu müthiş; kutluyorum. Sevgiler…
Elinize sağlık. Başarılı bir öykü okudum. Bir kaç yerde noktalama sıkıntısı dışında kusursuz. Ben çok beğendim.