Biz Han Yargıçlarıyız Kimsenin Tanımadığı

Merhabalar,

Kafdağı zihinlerimizde genelde varmak istediğimiz, ulaşılmaz bir yükselti olarak canlanırken; kurgunda Araf etkisiyle karşılaştık. Kararsızlığın çok farklı türüne aşina oluyoruz çoğu zaman. Öyküdeki ikilem ve handaki bekleyiş hali kimilerimiz için bir ömür devam ediyor sanırım. Bilmiyorum, bir çocuğun gözünden düştüğümüz bu bildik diyarın bekleme salonunda vakit geçirirken zihnim farklı yerlere dalıp gitti. Kafdağı içimi dinlese ne bulurdu acaba diye düşünürken buldum kendimi.

Kimsenin tanımadığı han yargıçların beni talepsiz bir şekilde ikilemlerimle boğuşmaya itti. Ki gerçekten talep etmemiştim. Kalemin gücü burada vuku oluyor sanırım. Bahsedilenler zümrüt yeşili bir kapıdan Kafdağı’na varış mı yoksa sadece başını yere mi vurdu diye düşünmüyorsun. Derdin tüm bu olanları sorgulamak değil de içindeki dikenleri batan yargıçlarla arafında baş başa kalmaktan kaçmak olabiliyor.

Zihnine sağlık, keyifle okudum dağın eteğine dahi varamadan karlarda yuvarlanmakla meşgulüm.