Öykü Seçkisi'nde okumak için: Çağlar Boyu İlmihal – Aylık Öykü Seçkisi
Gençliğimde iyi ki Trabzon’a gitmişim. Fıstık yeşil yaylalarda gördüğüm her şeyin fotoğrafını çekene kadar akşam olmuştu. Oteller, kilo kilo metrelerce uzaktaydı ve ilerde bir küçük ahşap evin kapısını çalıp, “Selamünaleyküm, Tanrı misafiriyim. Bu gecelik buyur etseniz,” dedim. Kapıyı açan kır sakallı, lacivert takkeli dede boynuma asılı fotoğraf makinesine baktı. “Ve aleykümselam. Gel oğlum buyur,” dedi.… (DEVAMI…)
Sevgili Mehmet,
İlk öykünle aramızda olduğunu görüyorum hoş geldin…
Çok uzun zamandır bu kadar özenli, dikkateli ve ince ince işlenmiş bir öykü okumamıştım. Beni içine çeken, sakin ve derin bir öyküyle buluşturduğun için teşekkür ederim.
Ölmez altın otu ya da bizim oralarda dendiği gibi alaycık otunu niye tavana astığını ancak hikayenin sonunda anlayabildim. Hele ki kahramanın ilmihale yazma girişimini, sayısız farklı medeniyetten yazıları bulmasını sonra tam ömrünün sonunda tekrar başa dönmesini ve bunu her defasında bilinçsizce yapmasını üstelik okuyucuya - belki şuan varsayıma girdim - kahramanın nesillerdir o değişik yazıları yazanın ve ölümsüz olduğunun, kendi versiyonları sayesinde kitabı geliştirmek farklı bedenlerle kesintisiz bir yaşam sürdüğünün ya da kitabın onun ölümsüz hayatını sürmesi için ona koruyuculuk yaptığının sonucuna vardığımı söylemeye cüret edeceğim. Bu durumda, öğrenmek istediğim tek şey o kitabın ilk sayfasının ilk defa yazıldığı an kahramanın oraya ne yazdığıdır
2020 yılında hayal gücümün ateşine odun attığın için teşşekkürler.
Eline ve düş gücüne sağlık
Sevgiler
Dipsiz