Öykü Seçkisi'nde okumak için: https://oykuseckisi.com/dunyani-yarat/
Uzay mekiğine bağlı olması gereken güvenlik kablosu uzay boşluğunda savrulurken ben önümde uzanan hiçliğe bakıyordum. Boşlukta nereye doğru süzüldüğümü bilmesem de artık çok geç olduğunu biliyordum. Mekik benim için gelemezdi ve gelseydi bile o kadar uzun süre hayatta kalamazdım. Büyük bir hızla uzay boşluğunda savrulan bir adam için umut yoktu. Kendimi ölümüne hazırlamış olsam bile… (DEVAMI…)
6 Beğeni
Merhabalar Can 
Sen de benim gibi öykü seçkisine hoş geldin kadim dostum
Öncelikle; bu öyküyü senin yazdığını bilmeseydim bile, okuduğumda sana ait olduğunu anlaybilirdim. Ya da anında sana gönderirdim ‘Bak aynı senin gibi biri yazmış!’ diye.
Darılmaca yok; ne yalan söyleyeyim ilk halini daha çok sevmiştim. Biliyorum insana kendini sorgulatan bu derin diyalogları çok seviyorsun. Ama bu sefer biraz fazla olmuş gibi geldi bana. Ve birazcık yoruldum okurken diyebilirim. Öykünün kurgu kısmı sadece son kısımda ufacık yer bulabilmiş kendine. Oysa ki; o kurguyu da çok beğendim. Fakat bütün o ağır diyaloglar, sanki bir öykünün tamamını kaplayarak art arda değil de, bir romanda ara ara yapılan sohbetler olsaydı belki çok daha etkileyici olabilirdi.
Hepsini bir kenara bırakırsak; yine şizofrenliğimizin bir kanıtı gibi, bütün o cümlelerde kendimi gördüm, kendimi buldum.
Kalemine sağlık, bir diğer seçkide görüşmek üzere 
1 Beğeni
Merhaba kadim dostum hoş buldum, öncelikle üşenmeyip öykümün ikinci halini de okuduğun için teşekkür ediyorum. : )
Öyküm hem benden hem de yazım şeklimden birçok parça taşıyor ama kimse anlamasa bile dostlarımın anlayacağına eminim. İlk hali daha kurguydu ama senin de belirttiğin gibi bazı mantık hataları vardı. Onları düzeltebilirdim ama yeniden yazmaya karar verdim. Ancak senin de belirttiğin gibi kurgudan çok felsefi derinliği olan (veya olduğuna inandığım) bir öykü çıkmış ortaya. Aslında bu biraz etkisinde kaldığım yazarlardan kaynaklı. Uzun bir kurgu yazacaksam pekâlâ RJ’den BS’den ilham ve esinlenme alıyorum ve onların tarzlarına yakın yazıyorum ama öyküler öyle değil. Ne kadar derin düşünen yazar varsa onların tarzlarını kullanıyorum ama derinlik kısmı biraz fazla kaçıyor sanırım.
Kendini görmen doğal şizofrenliğimiz artık sınırları aşıyor yürümeye başlayacak yakında
Çok teşekkürler dostum görüşmek üzere diğer kurgularda
1 Beğeni
Çok güzeldi. Forumda okuduğum ilk öykü bu oldu. Çok beğendim.
1 Beğeni
Okuduğun ve yorum yaptığın için çok teşekkür ederim. Beğenmene de ayrıca sevindim. : ) Diğer öyküleri de okumanı ve diğer temada kendi öykünü göndermeni öneririm. : )
1 Beğeni
Merhaba,
Öncelikle finali beğendiğimi ve etkileyici bulduğumu söylemek istiyorum. Karakterin ruh dünyası, iç sesi güzel aktarılmış. bluesedai; nin dediği gibi karakterin diyalogları bana da biraz uzun geldi, her ne kadar düşündürücü olsa da biraz öyküden kopmama sebep oldu. Genel olarak dikkat çekici ve insanın kendiyle olan kavgasını gerçekçi şekilde yansıtan bir öyküydü. Ellerine sağlık.
1 Beğeni
Teşekkür ederim Duygu hem okuduğun hem de düşünceni yazdığın için. : )
Dialoglar ve kopmalar konusunda haklısın onları kurguya yediremedim. Karakter sınırı da az değildi hâlbuki ama olmadı. Bir dahakine daha dikkatli olacağım. Teşekkür ederim tekrar yapıcı yorumun için. : )
Merhaba Can,
Öykünü çok beğendiğimi ifade etmeliyim. İnsanın kendisiyle yaptığı bir iç savaşı çok etkileyici bir şekilde aktarmışsın. Diyaloglar nedense beni daha da bağladı öyküye. Belki ben de bu tür diyaloglardan hoşlanıyorumdur, bilemiyorum. Lakin öykü bana kısa geldi nedense. Bir bu kadar daha olsa okuyabilirdim rahatlıkla. Kalemine sağlık, diğer seçkilerde görüşmek üzere.
1 Beğeni
Anıl seni buralarda görmek güzel. : )
Öyküyü okuyup yorumladığın için teşekkür ederim. Beğenmene de ayrıca sevindim. Uzatmak isterdim öyküyü ama kurgudan çok düşünce akışına benzer bir anlatım seçtiğim için uzatsaydım kafalar çok karışabilirdi. 
Bu tür diyaloglardan ben de çok hoşlanıyorum. Bu yüzden de yazdığım her şeyin içine giriyorlar.
Diğer seçkide senin de öykünü görmeyi çok isterim. Devamını yazmadığın baştan üzerinden geçerek yazacağını soyledigin bir çalışman vardı ama tamamlamadın sanırım. Hala beklemedeyim. : )
1 Beğeni
Sevgili @Ishamael
Seçkinin bu ayki konusunu ilk gördüğümde gözlerimin önünde uzayın derinliklerine doğru süzülen bir astronot canlanmıştı. Hikayeler farklı olsa da benzer bir kurgu yaptığımızı görüyorum. Eğer öykümü okursan hangi noktalarda kesiştiğimizi görebilirsin Bunun dışında hikayen için şunu söylemem gerek; bazı yazarlar başlangıç ve sonlarda vurucu etki yaratmaktan hoşlanır bazıları hikayenin ritmiyle oynamaktan kendilerini alamaz senin hikayende ise sürece odaklandığını hissettim. İçsel serzenişler, hesaplaşmalar, alınan ve verilen mesajlar bana çok kişisel bir diyalog okuduğumu, ikinci şansa ihtiyacı olan birinin, yeniden doğma ritüelini okuduğumu hissettirdi. Can arkadaşın @bluesedai söylediğindn yola çıkarak belki tam bir gözlem insanısındır ve yukarıdaki gibi analizler, ince dokumalarda ustasındır. O halde yeni seçkilerde bunu keşfetmek üzere…
Eline ve düş gücüne sağlık
Sevgiler
Dipsiz.
1 Beğeni
Tam bir gözlem insanı, analizler ve ince dokumalarda çok ustayımdır desem ne kadar komik olurdu. Öyle olduğumu sanmıyorum bence ben sadece derdimi kelimelerle anlatmayı çok seviyorum ve kendimi daha iyi tanımaya çalışıyorum. Ancak birgün insanları iyi analiz ettiğim öyküler yazmayı çok isterim. Bukowski, Dostoyevski veya Yusuf Atılgan gibi. Yüzüklerin efendisini yazan adam olmaktansa bunu iyi yapan adam olmak isterim. Gözlem, analiz ve ince dokumalarda usta olmak benim birgün olmayı umduğum şey diyebiliriz.
Öncelikle okuduğun için ve bu güzel yorumun için teşekkür ederim. Yorumun gerçekten de öyküyü sindirerek ve anlayarak okuduğunu kanıtladı bana. Özellikle de yeniden doğma ritüelinin sadece benim kafamda oluşmamış olması beni sevindirdi. Kişisel bir diyalog kısmında ise haklısın. Hatta beni tanıyan insanlar benden ve kendilerinden parçalar gördüler bile.
Öykün okuma listemin başlarındaydı. Sebebi de ilgi çekici başlığıydı. Değerli yorumun için tekrar teşekkür ederim.
Edit: senden bir elestiri almayı da çok isterdim. Eminim ki eleştirilecek bir tarafı vardır öykümün. Eleştiriler olmazsa daha iyisini yapamam. Bu forumda eleştiriler biraz daha dikkatli seçiliyor biliyorum ama eleştiriler değerlidir benim için.
1 Beğeni
Sevgili @Ishamael
Elestiri olarak degil ama merak ettigim yerleri oykunu tekrar okuyarak soyle bir uzerinden gectim. Asagidakilerini seninle paylasmak isterim
Girisin cok yerinde ve okuyucuyu uzun bir maratona hazirliyor.
Kendimi “olumune” degil “olumume” olacak sanirim.
Kaski cikarip bu ise “hizla” yerine “kesin” daha vurucu olabilir cunku hikayede olmek/olememek konusu islendiginden konu hiz degil kesinlik diye dusundum
Olmeyi istedini anlattigi sonraki paragrafta olme istegi “hayata karsi hissettigi tatsizlik” hususunun daha kisisellesmesi kahramanin bu durumdan kurtulsa bile 3 yil sonra intihar edecegi konusu.da okuyucunun daha cok endise duymasina sebep olabilir. Ornegin okuyucularda simarik bir cocuk serzenisinin otesinde oldugunu kasvetli bir havada gostermek hikayenin sonunu daha vurucu kilabilir mi diye meraklandim
“Ozellikle kendimi bogsam” hani su malum hikayede geciyorsa mutlaka o silah patlamali kuralindan yola cikarak bu hikayende sanki patlamayan silah gibi geldi. Astronotum havasizliktan olme ihtimaline yapilan bir gonderme ise bana biraz usru kapali geldigi icin tam anlayamadim.
“Sen neyden bahsediyorsun” gibi konusmanin devami icin yazilan cume yerine bir onceki paragraftaki bir hususu soruya cevirirsen ya da baskka bir sekilde yazarsan diyalig kalitesini arttirabilirsin. Ornegin o cumle yerine;
“Kendim ve korkularim hakkinda nereden ciktigi “onemsiz” olan bir sesten daha cok sey bildigime eminim”. Bundan sonraki paragrafin 1. Cumlesini sil ve yerine 3.cumlesini koyup bir daha okursan belki sana anlatmayi basarabilmis olurum.
“Gercek degiskendir” ve "Daha iyi hayat yasamaliyim"arasindaki paragraflarin cok yogun. Bu yuzden okuyucuya biraz nefes aldirman konsantrasyon icin faydali olabilir. Cunku konusma iki taraf arasinda geciyor mu yoksa uzun bir yaziydi ve sen bunlari paragraflara mi ayirip konusma yaptin izlenimi dogmasini engelleyebilirsin.
Umarim nacizane yazdiklarim amacini asmamistir. Bunlar oykunum butunselliginde basarili olmasini engellemedigini de belirtmek isterim.
Sevgiler
Dipsiz
2 Beğeni
Sevgili @Dipsiz
Yaptığın eleştiri hoşuma gitti ve değerlendirmeye aldım. Benim için en yapıcı yorum seninki oldu. Özellikle ayrıntılara dikkat ederek yaptığın yorum benim için değerli. Her şeyden önce vaktini ayırıp hem tekrar üzerinden geçtiğin hem de bu yapıcı yorumu yazmak için zaman ayırdığın için teşekkür ederim.
Sana katıldığım çok yer oldu. Bazı yerler senin söylediğin şekilde değiştirilse daha güzel dururmuş gerçekten de. Bir dahaki yazımımda bunlara özellikle dikkat edeceğim. Hızla ve kesin ayrımı gerçekten de doğru ve yerinde. Kendi ölümüne kısmında beni rahatsız eden bir şey vardı birkaç defa değiştirdim orayı ama bulmuşsun sorunu yazım yanlışı varmış. Şımarık bir çocuk serzenişine gelirsek. Bence bir insan kaç yaşında olursa olsun hayatı yani en değerli oyuncağı elinden alınacaksa şımarık bir çocuk gibi ağlamaya başlayabilir. İstisnalar kaideyi bozmaz elbette.
Yazdıkların amacını aşmadı ki aşmazdı da çünkü benim istediğim tam seninki gibi okuyucunun okurken neyi istediği. Yani ne değişik olsaydı onu daha çok severdi. Bu bağlamda yorumun ve eleştirin benim açımdan önemli.
Tekrar teşekkür ederim.
Yaşayamamaktan kaçıp başka bir dünyada yaşayamamak… Biz faniler hep yaşayamamaktan dem vurup, hayatın adil olmadığından bahsederek nasıl da kendimizi aklarız. Boş… Öykü ne kadar ironik; hiçbir şeyin istediği gibi olmadığı o dünyanın doyumsuzluğundan şikayet edip, her şeyin istediği gibi olduğu bir başka doyumsuz dünyaya yolculuk. Düşünsenize programa katılmadan önce yaşadıklarını hatırlamadığını! İstediği her şey olan bir karakterin Tanrı nefesiyle yoğurulmuş olduğu o sıkıcı dünya… Yaşayamadığı için ölen ve öldüğü için yaşayamayan bir karakter. Sonsuz ölüm ve yaşamsızlık döngüsü. İnsan ölmek için vaktini ne kadar hızlı tüketirse o kadar yavaş ölür. Bak şimdi ne talihsiz bir şey geldi aklıma. İster misiniz program başarısız olup dönenlere sakinleştirici yerine ölüm ilacı versin doktor ve öldürsün… Ne korkunç! Düşündüklerim bunlardır sayın öykü sahibi.
1 Beğeni
Teşekkür ederim düşünceleriniz için.
Merhaba Can,
Öykü Seçkisi’ne hoş geldin. Umarım daha nice öykülerini okuma fırsatını bize verirsin çünkü çok farklı bir üslubun var. Bambaşka temalarda ne gibi eserler çıkartacağını merak ediyorum açıkçası.
Bir çok okuyucunun zorlanacağı, tercih etmeyeceği bir dilde öykü yazıyorsun. Bu noktada eleştirileri göüğslemeye hazır olduğunu görmek güzel. Okuyucuyu değil kendini tatmin etmeyi hedefliyorsun. Bence bu başarıya giden özgün bir seçimdir.
Ben öykü türünde, hikayeye ve kurguya önem veren birisiyimdir. Sürükleyici, kendini okutan öyküleri daha bir severim. Senin öykün bunun tamamen zıttı bir öykü olsa da diyaloglara, anlatıma ve betimlemelere olan hakimiyetin nedeniyle öykünden büyük keyif aldım. Okurken en az 10 farklı son yazdım kendimce ama hiç biri tutmadı sonunda. 
Biraz Gravity, biraz Intersteller, biraz Total Recall, biraz Eternal Sunshine of Spotless Mind, biraz da Contact tadı aldım ki hepsi de çok sevdiğim filmlerdir.
Öykü yazmaya, düşüncelerini kelimelerle ifade etmeye yabancı olmadığını rahatça anlayabiliyoruz. Umarım daha çok öykü yazarsın.
Dediğim gibi, ben öyküde kurguya ve olay örgüsüne önem veren birisi olduğum için o noktada sondaki twist beni pek tatmin etmedi. Sanki sonradan eklenmiş gibi hissettim. Aslında onu da koymazmışsın da, lütfedip eklemişsin gibi geldi bana.
Bir öyküden çok bir romanın bir bölümüymüş gibi düşünmeye çalıştım öykünü. Sanki öyle daha bir tatlı oldu. Neden dersen, bu kadar sıkıntılı bir kişiliğin bu noktaya nasıl geldiğini, ne gibi sıkıntılar yaşadığını bilmek istiyor insan. Bunlara yer vermeye çalışmışsın ama bence onlar, sen daha fazla diyalog yazabil diye eklenmiş sahnelerdi. Hikayeyi ilerletmiyor, bize yeni bir şey anlatmıyordu. Ben böyle hissettim en azından.
Yeni öykülerini bekliyor olacağım…
1 Beğeni
Selamlar Ufuk,
Her şeyden önce vakit ayırıp okuduğun ve bu değerli yorumu yaptığın için çok teşekkür ederim. Yorumun benim için değerli. Ben de nice öykülerimi burada paylaşmak ve nice öyküler okumak istiyorum. Üslubum konusunda ise şöyle bir şey diyebilirim ki bu benim genelde kullandığım bir yazım şekli değildi. Evet benden bir iki öykü okuyan kişi bunun bana ait olduğunu yazım şeklimden hemen anlayabilir ama genel anlamda yazım şeklimin bu şekilde olmadığına inanıyorum. Farklı bir şeyler denemek istedim.
Düşünce akışı okumayı seviyorum ve bu şekilde yazmanın nasıl olacağını merak ettim. Aldığım yorumlara bakarsak devam edebilirim ilerde bu şekilde yazmaya. Eleştirilere gelirsek, bence eleştiri duymak istemeyen insan yazdıklarını yayınlamamalıdır burada. Başarılı olmaktan çok anlatmak istediklerimi başarılı bir şekilde anlatmak istiyorum.
Yabancı olmadığımı söyleyebiliriz. Yazdığım ilk şeylerin üzerinden 13 yıl geçmiş. : ) Yazmaya alışık olmaktan çok forum platformlarında birilerinin yorumunu duymaya alışığım. O yüzden senin ki gibi yapıcı yorumlar benim için değerli. İnsan kendi yazdıklarını değerlendiremiyor.
Biraz öyle oldu. Yazdıklarımı toparlamak için ya adamı öldürecektim ya da şu aralar özellikle popüler olan yanılsama sonlarından kullanacaktım.
Aslında tam olarak değil. Belli şeylerden etkilenerek yapılmış birer kurmacaydılar. Evet yazdıklarımı pekiştiriyorlar ve bana diyalog yazmak için sebep veriyorlar ama benim hayata karşı gözlemimin bir ürünü onlar. Bu yüzden:
Öğrenmek istiyorsan kitabın tamamını okumak değil benimle birkaç ay geçirmen gerekiyor. : )
Değerli yorumun için tekrar teşekkürler. 
1 Beğeni
Okuyup gerçekten en sevdiğim öykülerden biri oldu bu. İçerik olarak derin, düşündürücü, duygulu ve samimi. Kendi içinde bazen çelişkili gibi görünüyor belki ana karakter. Ama onu anlıyorum, öyle düşünüyorum.
Karakterin duygularına ve düşüncelerine bolca değinmen öyküyü daha sağlam yaptı benim gözümde. Karakterinle kolayca özdeşim kurdum…
Diyaloglara gelince ben tam yerinde buldum onları. Sevdim, ne uzun ne de kısaydı. Tam olması gerektiği gibi bence. İç sesle olan bu diyaloglar, araya giren kişiler öykünün gerçekliğini daha da katladı.
Evet, karakterin diğer insanlarla olan arasındaki siyah boşluklar, bu biraz hüzün verici belki ama çok güzeldi. Çalabilirim bunu ben, eheh tabiki şaka yapıyorum. 
Öykünün akıcılığına da diyecek yok. Uzundu ama kelimeler takılmadan akıp gitti adeta su misali.
Betimlemeler…Öyküde daha fazla betimleme olsa nasıl olurdu bilmiyorum ama kelime sınırı olduğu için yapamaman doğal. Üstelik duygulara ve düşüncelere bol yer verdiğin için kaçmış olabilir. Yıldızlara yaptığın betimlemeye de ayrıca bayıldığımı belirteyim.
Son olarak baştan sona gerçekten sağlam bir öyküydü. Finalini de güzel buldum.
Kalemine, yüreğine ve düş gücüne sağlık Can. Daha fazla yaz sen, bolca okuyalım.
Öncelikle okuyup yorumladığın için teşekkür ederim Merve senin yorumun benim için en değerlisi. Beğenmen ve böylesine güzel bir yorumu yapman benim için çok önemli ve çok değerli. İçerik olarak derin bir konu seçtim biliyorsun derin konuları çok severim. Karakterimle kolayca özdeşim kurman da çok doğal çünkü karakter bana benziyor ve birbirimize baya benzediğimizden dolayı bu gayet doğal.
İç konuşmaları severim ve iç sesi karakterlestirmek çok hoşuma gitti. Karakterler arasındaki siyahlığa gelince istediğin gibi alabilirsin sormana bile gerek yok zaten sen alınca çalmış olmuyorsun ki.
Akıcı bulman da güzel. Betimleme olsaydı daha iyi ve biliyorum seni, betimlemeleri çok seviyorsun. Finali beğenmene de sevindim zayıf kalmış olmasından korkuyordum.
Yorumun için çok teşekkür tekrardan benim için çok ama çok önemliydi senin düşüncelerin, yorumun. Okuyacağını biliyorken daha fazla yazacağıma emin olabilirsin.
2 Beğeni