Eski bir kitapta ahir zamanda yaşayan ruhların birçok şeye kudretlerinin yettiğine değinilir. Mavi de onlardan biriydi. Yedi büyük rengin en ılık ve en özgür olanı. İsimler savaşında, kendine ad vermeye hak kazanan. Tam olarak ona ne olduğunu bilmiyoruz, fakat Mavi bütün çağı değiştirip, insanların içinden yükselen bir tanrı olmayı başarmıştı. Bu aykırı ruh, Huş dağından… (DEVAMI…)
Merhaba Gökay
Öykünün dinamiği çok iyi. Ritmi tam anlamı ile kıvamında, gerilimi yüksek.
Rüzgâr tanrısının bedeninden ayrılarak onu doyurmak için ava çıkan Açlık, çok yaratıcı.
Önceki öykülerinden oldukça farklı olduğunu düşünüyorum bu son öykünün. Diğerlerinde Rus edebiyatı tadı alırken, burada bambaşka bir kalem buldum. Daha özgün ve belki çok iddialı ama daha benzersiz.
Fantastik bir anlatımda, az karakterle böylesi sürükleyici ve heyecanı dorukta tutan korku-gerilim dengesi harmanlamak bence zor. İyi kotarmış ve hakkını vermişsin.
Çok iyi cümleler gördüm. Bunlar için ayrıca tebrikler.
Büyü kısmı ile ilgili bir sorum olacak, umarım saçma bir soru değildir
Büyüdeki dili sen mi yarattın, yoksa varolan bir dilden mi faydalandın?
Ve bir daha bu kadar ara verme.
Yeniden hoş geldin
Edit: Atladığım bir detayı yazayım buraya. Müzikler çok iyi eşlikçilerdi. Öykünün ruhu ile uyumlu bir medcezir yarattılar. İtiraf edeyim, Öykü bittikten sonra hepsini yeniden dinledim. Tebrikler bu güzel seçimler için👌
Evet, burada daha önce bu türde fantastik bir öykü verememiştim. Bunu gerçekleştirerek evvelde kendime verdiğim sözü de tutmuş oldum. Umarım okuyanlar da beğenir.
Sözde-dil sorunu yanıtlamak gerekirse; Almanya’da yaşan Dil Bilimi uzmanılığı bulunan bir arkadaşımla birlikte hazırlıyoruz. Bunun için de şu an 3 tane dil belirdik. Diller Uygurca üzerine inşa edilecek ve fonetik olarak eski Mısır diline benzeyecek.
Müzik seçimi konusunda ise fantastik türde kitapları okurken bana eşlik eden birkaç müzik parçasını okuyucuyla paylaşmak istedim. Böylece okuyucuyu; tıpkı sinema yönetmenlerinin yaptığı gibi çok sayıda uyaranla öyküye dahil etmeyi amaçladım. Bunun için ise öyküdeki aksiyon ve müzikteki gerilimin eşzamanlılığına(ortalama okuma hızına göre) oldukça dikkat ettim.
Elinize sağlık. Açlık tasvirinizi çok beğendim ve onu kurguladığınız biçimi. Öykünüz hiç sekteye uğramadan aktı ve sonra olacakları, önceden olanları, yarattığınız dünyayı merak ettirdi.
Benim çok zayıf olduğum ve tercihlerimde henüz ilk sırada olmayan bir alan ama okudukça neden olmasın diyorum
Sanırım ya devamı gelecek ya da roman olacak öykünüz.
Fantastik edebiyat, benim de çok okuma yapmadığım fakat gerçeküstülüğüyle düşlerime epey benzeyen bir alan. Bu sebeple ilgilimi oldukça çekiyor.
Gece Kılıcı ise bu bahsettiğim düş dünyasına sığamayıp, gerçekliğe dokunmaya çalışan öykülerimden biri. Hatta bitmemiş uzun bir öykünün, küçük bir parçası. Şimdilik bir kitap yazacak birikime sahip olmadığımdan, bu öykü de -raflarda değil- yalnızca benim rafımda yaşamaya devam edecek gibi gözüküyor.
Fakat küçük bir sır vermek gerekirse, bu öyküyü yaşatmak adına ona küçük yoldaşlar yaratmaya devam edeceğim.