Gri, Topaklı Şeyler

Öykü Seçkisi'nde okumak için: Gri, Topaklı Şeyler – Aylık Öykü Seçkisi

image

Yağmur ormanlarının ötesinde, ıssızlığın ortasında kalmış bir yanardağ, içini çeke çeke ağlıyor, yürek burkan hıçkırıkları ta en uzak karanlık köşelerden hissediliyor, her bir hıçkırık civar yerlerde, oynak yer sarsıntılarına sebep oluyordu. Etraf yoğun bir toz bulutuyla kaplıydı. Milyon yıl görmüş en eski dağlardan biriydi ve geçen zaman içerisinde bu yaşadıkları onda korkunç bir ağırlığa sebep… (DEVAMI…)

1 Beğeni

Merhaba :slight_smile:
Çok değerli şeyleri savunan bir öykü olmuş. İnsan meselelerini bir kenara bırakıp daha ‘’dışarıdan’’ düşünmek ehemmiyet taşıyor çağımızda. Umarım gelecekte bu konuya değinen daha fazla öykü görürüz.

Öyküyle ilgili birkaç noktaya değinmek istiyorum. Bazı yerlerde zamirlerden, bazı yerlerde nesne-yüklem uyuşmazlığından ve başka bir takım sebeplerden anlatım bozuklukları vardı sanırım. Ama bunlar yazarak, dikkat ederek gelecek öykülerde silinecek meseleler. Bu mesajı tabletten yazdığım için doğrudan ‘’işte şuralar’’ diyemeyeceğim. Üzgünüm.

Flamingoların ve yılanın konuşması o hayvanların mizacına uygundu. Ama keşke diğer hayvanlarda da ve hatta cansızlarda da bunu görebilseydik. Kendisine ait bir konuşma tarzı, kendisine ait bir algı seviyesi ve ‘’mesele’’ edinilen şey, kendisine ait bir yaklaşım. Sanırım böyleli ayrıntılı kişilikleri ayrıntılı taslaklarda tasarlamak çok daha verimli olacaktır. Herkesin yazım şekli, her öykünün gereklilikleri çok değiştiği için bu konuda pek bir şey söyleyemeyeceğim.

Mevzusu ciddi olan bunun gibi öykülerde mesajı gizleyebilmek biraz da ustalığı gösteriyormuş gibi gelir bana. Ursula LeGuin’in yağtığı da budur mesela. Gerçi, onun ilk roman ve öyküleri de biraz ‘’açık açık ve göze sokarcasına’’ konuyu veriyor ama son dönemlerde yazdıkları muntazamdı.
Ancak bu gizleme durumu öykünü birazcık daha uzatacaktır diye düşünüyorum.

Gelecek seçkilerde görüşme dileğiyle!..

Çok teşekkür ediyorum uzun süredir seçkide bir hikaye paylaşmamıştım. Kitap işleriyle meşguldüm ve ikinci kitabım olan Distopyanın 60 Tonu adlı sadece 3 cümleden oluşan distopik öykü kitabımı çıkardım. Tam yeni bir roman için bambaşka bir temaya yönelirken seçkiye yine bir fantastik hikaye yazmanın ve sizlerle paylaşmanın mutluluğu içerisindeyim. Bu siteyi ve öykü seçkisini organik olduğu için çok seviyorum. Vakit ayırıp okuduğunuz ve yorum bıraktığınız için ayrıca teşekkürler. Mümkün olduğunca daha çok katılmaya ve kendimi elbette daha iyi yazılar yazmaya zorlayacağıma emin olabilirsiniz. Geleceğimizi ancak doğa sevgisi ve empati kurtaracak tahmin ediyorum. Bunu da yazılar yazıp paylaşmakla gerçekleştireceğiz. Bize bu inanılmaz fırsatı vererek platformda misafir eden Kayıp Rıhtım ve değerli takipçilere sonsuz teşekkürler.