Gulyabani Görüyor musun?

Öykü Seçkisi'nde okumak için: Gulyabani Görüyor musun? – Aylık Öykü Seçkisi

image

Altındip’te sıradan bir sonbahar öğleden sonrası yaşanıyordu; üzerindeki insan kitlesinin büyüklüğünden içten içe çürümeye yüz tutmuş şehre sağanak yağışlar kederli bir hava katıyordu. Ahmet kazandığı iyi para sayesinde zevkle döşediği evinin konforunda günlük işlerine başlamıştı. İnsan-Makine Arayüzüne Yasadışı Müdahaleyle Mücadele Birimi’nde çalışıyordu. Bilirsiniz işte; sanal gerçeklik cihazlarınızı hackleyip size tuhaf şeyler göstermeye, sübliminal mesajlar ile… (DEVAMI…)

Çok başarılı buldum, tebrik ederim. Öykünün teknoloji, gelecek ve bilişim teknolojisine hakimliği kadar edebi yönü de başarılıydı. Verdiği mesaj da biraz sert olsa da toplumda kanayan bir yaraya işaret etmesi bakımından çarpıcıydı. Ben yine de tedaviye inananlardanım bu arada.

Bu seçkideki ilk öykünüz ama ilk öykünüz değil anladığım kadarıyla, kaleminiz gayet sağlam. Seçkiye hoşgeldiniz ve diğer seçkilere görüşmek dileğiyle…

Yüreklendirici sözleriniz için çok teşekkür ederim, farkettiğiniz gibi daha önce de öyküler yazmıştım. İlk defa seçkiye öyküye gönderdim ama gelecekte göndermeye devam etmeyi arzuluyorum. Sağolun.

Öykü başarılıydı. Üslubunuzu beğendim. Konu da güzeldi, sona yaklaştığımda sana bağlayacağınızı merak ettim. Beklenmedik ve yerinde bir son olmuş. İnsanın hatalarının bu şekilde yüzlerine vurulması etkileyici olmuş. Diğer seçkilerde görüşmek üzere.

Güzel sözleriniz için teşekkür ederim.

Aaa! Ne ara bitti?
Tam olarak bu tepkiyi verdim az önce. Tam da işler karışırken ve muhteşem bir kurguyla karşı karşıya iken bitiverdi :frowning: Keşke biraz daha uzun olsaydı öykünüz.

Hikayenin bilimsel kısmını ustalıkla anlatmışsınız. Sade ve temiz, net anlaşılır bir dil kullanmışsınız. Bu da çok hoşuma gitti.

İşinize karışmak gibi olmasın, ama keşke biraz daha uzasaydı kurgu ve Ahmet ulaşsaydı bu sonuca. Mesela Gulyabaniyi görenlerin geçmişlerini falan inceleyerek. Murat Beyin aksine, pedofilide tedavi olduğuna inanmıyorum. Bu yüzden öykünün sonu beni rahatsız etmedi. İnsana, ‘Benim başıma gelse ne yapardım?’ dedirten bir son olmuş. Çünkü ben bir çoğumuzda, bu ya da buna benzer kötü eğilimler olduğuna inanıyorum. Fakat henüz farkında değiliz ya da bilinç altımızda saklılar. Acaba bir gün biz de içimizdeki kötü eğilimleri fark etsek ne yapardık diye düşünmeden edemedim.

Genel olarak kısıtlı bir beğeni kitlesine hitap etmeyen, herkesin zevk alarak okuyabileceği bir öykü olmuş.
Kaleminize sağlık :hugs:

Çok teşekkür ederim. Yazarken ben de acaba çok mu hızlı bitirdim diye epey şüpheye düşmüştüm ama sonuç olarak böyle göndermeye karar verdim. Gelecek sefere bu geri bildirimi aklımda tutarak yazacağıma şüpheniz olmasın. Yüreklendirmeniz için sağ olun :slight_smile:

1 Beğeni