İlk Elçi

Öykü Seçkisi'nde okumak için: https://oykuseckisi.com/ilk-elci/

image

Kıyıdan ne kadar uzaklaştığımı kollarım yanmaya başladığında fark ettim. Zaten her seferinde geri dönüş yolu bana bu kararımı sorgulatırdı. Bir an düşündüm, derslerim iyiydi, insanlar beni severdi, mutlu bir çocukluk geçirdim. Peki neden mutsuzdum? Neden buradaydım? Ergenlikten olabilir miydi? Hayır, çevremde yeterince ergen vardı zaten. Bu o tür bir mutsuzluk değildi. Acaba bu şekilde diğer… (DEVAMI…)

Merhaba

Kaleminize sağlık. 13 yaşında birinin ağzından anlattığınız naif, sade ve güzel bir öykü olmuş.
İçine eklediğiniz ironi de benim sevdiğim tarzdan, örneğin alttaki cümle:

Anlatılamaz ölçekteki heyecanım, neden yeşil olduklarına anlam veremediğim paletleri ile sudan çıkan Rıfat Amca’yı görünce birden yerini tekrar susuzluk hissine bıraktı.

Bir kaç harf hatası dikkatini çekti, mesela bu cümledeki gibi:

Benimki gibi incelikler düşünülmüş bir planı böyle saçma bir safsatayla nasıl bir tutabilir.

Eminim tekrar okuduğunuzda siz de fark edeceksiniz.

Eğer siz bu yaşlardaysanız ya da o yaşlarda bu öyküyü yazmışsanız, gerçekten başarılı bir anlatım olmuş. Eğer o yaşlarla ilginiz yoksa, bir ergenin düşüncelerine, hakim olmayı bence başarmışsınız.

Takıldığım ve sormak istediğim tek nokta şu:

Karakterinizin babasıyla paylaştığı ve incelikle düşündüğü gelecek planlarıyla son paragraftaki babasının arabasını elektrikli hale getirme teklifini bağdaştıramadım. Karakterinizin gecelik planlarında sanırım babasının şu cümlesinden sonra,

Bunları yaptıktan sonra da bir deniz kızı bulup evlenebilirsin

daha ulaşılması zor bir hayal bekliyordum ki babası imkansız görsün. Ayrıca babasının arabasını elektrikli arabaya çevirmek, incelikle düşünülmüş bir gelecek planı değil de sanki bir proje gibi geldi. Belki bu noktaları biraz netleştirebilirseniz.

Kolay gelsin :slight_smile:
Müge

Acaba ben mi kaçırdım diye düşünerek bir daha, bir daha okudum ama incelikli gelecek planının tam olarak ne olduğunu anlamadım. Ayrıca kendisini nasıl elçi ilan ettiğini ya da edildiğini de. Belki içeride gömülü bir anlatı vardır da ben göremiyorumdur. 13 yaşında bir çocuğun saflığını verebilmek kolay değil ve siz bunu başarmışsınız. Acaba 13 yaşında olabilir misiniz? Eğer öyleyse bu daha büyük başarı. Diğer seçkilerde görüşmek ümidiyle. Kaleminiz daim olsun.

Merhabalar, öncelikle ilgi gösterip yorum yaptığınız için teşekkür ederim :slight_smile:

Aslında 19 yaşındayım ama biraz da kendi çocukluğumu kafamda canlandırarak yazdım. :smiley: Harf hatalarını ben de hikayeyi gönderdikten sonra fark ettim. Sınav haftamdan dolayı son anda bitirdim hikayeyi ve gözümden kaçmış, bundan sonra daha dikkatli olacağım.

Gelecek planı olayına gelince ,aslında orada biraz da metnin tamamına hakim olan biz büyüklerin pek önemsemediği ama bir çocuk için çok farklı anlamlar taşıyan kavramı vurgulamaya çalıştım ancak anlam derinliğini pek verememişim. Bizim “gelecek”, “kariyer” ve “beklenti” farkımızı basit bi örnekle geçiştirmekti amacım ama üstünde az durduğum için anlamı verememişim.

Yapıcı ve güzel yorumunuz için çok teşekkürler
Sağlıcakla kalın :slight_smile:

1 Beğeni

Merhabalar,
Öncelikle 19 yaşındayım. Aslında elçilik gibi bir durum söz konusu değil çünkü hikaye bir çocuğun gözünden. Çocuklar her konuyu yetişkinler kadar detaylı ve ayrıntılı ölçüp tartmadıkları için biraz buna güvenerek hayal gücü temelli bir hikaye yazmaya çalıştım. Yani aslında olayların doğruluğuyla ilgili tek önemli olan şey çocuğun perspektifi, onun zihnindeki hali. Elçilik durumu, olaylara verdiği tepkiler, yakıştırmalar hepsi çocuğun gözünden. Anlatımda bazı kopukluklar olmuş, yeni yazmaya başladığım için kafamdakini tam aktaramamışım sanırım. Yorumunuz için teşekkür ederim. İyi günler.

1 Beğeni

13 yaşında birinin ruhunu çok naif yansıtmışssınız. Yazarlık yolunda başarılarınız daim olsun. :revolving_hearts:

Sevgili @canpdemir

19 yaşında olduğunu söylemişssin. O zaman Kızıl Gezegeni yazdığında 17 yaşında olduğunu anlıyorum. Kızıl Gezegenin ilk hikayen olmadığını tahmin ediyorum. Çünkü hikayeyi hayal etmek ve onu tutarlı bir şekilde kağıda geçirmek arasında ciddi bir mesafe vardır. Bu yüzden senin daha erken yaşlarında da yazmayı ya da bir hikayeyi yazabilecek düşünsel yetileri geliştirdiğini çıkarıyorum.

Yazma eylemi çok kişisel ve ürün çıkana kadar çok kendi içine kapalı bir eylemdir. İlk başlarda güvenli sularda başlar. En güvenli su ise yazarın en iyi bildiği şey olan kendisidir. Seçkiye gönderdiğin her iki öykü de aslında kahramanın sen olduğu bir sahnede sergilenen birer oyun gibi. Bu başlangıç için çok güzel bir nokta. Buradan devam et.

Bir yerden sonra hikayeni genişletmek istediğinde en yakınlarından başlayarak hikayene eklemeye başlayabilirsin; aileni, kuzenlerini, arkadaşlarını ekle ve onları karakterlendir. Örneğin; platonik aşkın, maçlarda senden daha çok basket atan çocuk, geçen yaz senden daha çok uzayan kız, kurbağa çantası taşıyan sıska çocuk…

Çevrendekilerinin de kendilerine ait hikayeleri var. Bunları da kendi hikaye eklediğinde çoktan bir kaç yazarlık katmanını kaldırmış olacaksın.

Lütfen bir sonraki hikayen için 2 yıl bekleme.

Gecikmiş olsa da seni tekrar aramızda görmek çok güzel. Hoşgeldin tekrar.

Senin taze yazarlığınla diğer seçki yazarlarına yapacağın yorumları da merak ediyorum. Düşüncelerini paylaşmaktan çekinme… Hepimiz yol arkadaşıyız.

Eline ve düş gücüne sağlık
Sevgiler
Dipsiz

1 Beğeni