IV

Öykü Seçkisi'nde okumak için: IV – Aylık Öykü Seçkisi

image

-I- Konuşma yapacağı yüksek tavanlı geniş salonda kendisini dinlemeye gelen insanların yüzlerini inceledi ilk olarak. Ön sıralarda üniversite koridorlarından tanıdığı simâlar vardı. Bazı öğretim görevlileri ve öğrenciler… Boş koltukları takip ederek ortalarda oturan dağılmış ufak gruplara baktı. Vakit geçirmek için gelmiş öğrenciler olabilirler, diye geçirdi içinden, kendisi için sahneye koyulmuş ahşap masanın arkasındaki sandalyesinden. Salonun… (DEVAMI…)

4 Beğeni

Merhabalar

Baştan sona ilgi içinde okudum. Bölümlerin hepsi özenle yazılmış belli. Sanki Dan Brown romanlarından birini okuyor gibi heyecanlı hissettim. Daha uzun olsaydı da asla hayır demezdim. Dolu, etkileyici, gerçekçi, tekinsiz bir öyküydü. Atmosfer, diyaloglar, olayların gelişimi yerli yerinde olmuş. Uyumunuz da ilgi çekiciydi. Az çok kimin hangi kısmı yazdığını tahmin edebiliyorum ama söylemeyeceğim. :smiley: Genel olarak çok beğendim. Tebrik ediyorum sizleri.

4 Beğeni

Tüm hikaye boyunca en çok sevdiğim betimleme sanırım bu. “Koyu, kangren rengi gözler.” Bayağı beğendim ve de ilham aldım. Hikayeyi tek bir kişi yazdı deseler hiç sırıtmazdı sanırım çünkü üslubun ve de bölümlerin birbirini çok iyi tamamladığını düşünüyorum. Üçüncü bölüm öyküdeki en sevdiğim kısımdı. Umutsuzluk ve çürümüşlük çok iyi tasvir edilmiş.

4 Beğeni

Merhaba Duygu,

Güzel sözlerin için teşekkürler. “Biz nasıl bir işe bulaştık?” dediğimiz anlar oldu çalışma sırasında ama çıkan sonuçtan hepimiz memnun kaldık. Farklı kalemleri olan kişiler olarak hepimizin içine sinecek bir hikaye yaratmak kolay olmadı ama okuyanların beğenmiş olması en önemlisiydi. Bunu senden duymuş olmak son derece mutluluk verici.

Temanın karanlığı öyküye de yansıdı doğal olarak. Hatta içimizden bazılarının bu temaya çok uygun kalemlerinin oluşu öykünün atmosferini iyice kararttı, çok da güzel oldu. :slight_smile:

Kimin hangi bölümü yazdığı konusundaki tahminlerini almak isterim. :slight_smile:

Merhaba Tuğrul,

Üçüncü bölümü yazan arkadaşa ben de kırgınım. Öyle atmosfer mi yaratılır yahu! :slight_smile:

Şaka bir yana, tüm öykülerin tek bir kişiden çıkmış gibi hissettirdiğini duymak şahane. O bütünlüğü koruma konusunda dikkatli davranmaya çalıştık ama her yazarın kendi özgürlük alanına da müdahale etmemeye özen gösterdik. Sonuç olarak herkesin hem kendi öyküsünden hem de öykünün bütününden memnun kaldığı bir eser çıktı. Şimdi kapımızda kuyruk olan yayınevleri arasından hangisini seçeceğimizi tartışıyoruz. :stuck_out_tongue:

Başarılı bir iş çıkarmışsınız gerçekten. Tahminimi kendime saklayım, sonra tahminim yanlış çıkıp da rezil olmayım. :smiley:

2 Beğeni

Merhaba Duygu.

Hikayeyi beğenmiş olmana sevindim. Keyifli vakit geçirebilmiş olman yeterli kanaatimce. görüşmek üzere :smiley:

1 Beğeni

Selam Tuğrul.

Güzel sözlerin için teşekkürler. İçimize sinen bir çalışma oldu. Beğenmene sevindim.

Çağatay, Osman, Ufuk ve Umut merhaba.

Bu ne yahu, Şampiyonlar Ligi gibi olmuş! Bravo diyeyim önce şöyle en hasından.

Sonra, ellerinize sağlık. Dört yazarın ortaya bir öykü çıkartabilmesi dahi başarı iken siz üzerine bir de nitelikli bir iş çıkartmayı başarmışsınız. Bu dört adamdan daha fazlasını bekler, daha azını beklemezdim zaten.

Öyküye gelecek olursam herhangi bir olumsuz eleştirim olmadığını söyleyerek başlayabilirim. Herkes üslubunca ve başarıyla ele almış kendi bölümünü. Beğendim. Ancak eğer bilmeseydim dahi bu öykünün bir kişi tarafından yazıldığını düşünmezdim. Bu konuda Tuğrul’dan ayrılıyorum anlayacağınız. Bence Umut ve Osman’ın genel olarak bakıldığında yakın bir tarzları olduğunu söyleyebilirim ama öyküde 4 farklı üslup vardı. Bu hikaye özelinde içeriğin bir kişinin elinden çıkmış gibi olması hoş olmayabilirdi diye düşünüyorum.

Hemen tahminimi de şuraya bırakayım ve diğer öykülere doğru şey edeyim. Bu arada Duygu da aklındaki sıralamayı yazsın bence, kapışalım. Ne dersiniz? :smiley:
I - Ufuk
II - Çağatay
III - Osman
IV - Umut

4 Beğeni

Ne yalan söyleyim 1 ve 4 arasında önce kararsız kalsam da en son ben de seninle aynı sırada karar kıldım. :smiley:

4 Beğeni

Merhabalar,

Eserinizdeki mahşer, dört basamağını hızla ve korkuyla tırmandığımız sonsuza varan bir merdiven gibiydi. Her kısımda karşılaşacağımız atlıyı bilmemize rağmen tehlikenin nasıl geleceğini sezemiyor olmak merak faktörünü zirvede tuttu. Yorumu dörde bölerek usulünce yapmak istiyorum fakat bütüne baktığımızda da gerçekten başarılı bir öykü olduğunu belirtmem gerekmekte. Geçmişten geleceğe uyum içinde sürüp giden bir metindi. Kalemlerinize sağlık!

I
“Bize öğretilen tarih, gerçeği saklamak için uydurulmuş bir kılıftan ibaret.”

Bu tümcenin ana dayanak olarak alınması gerçekten güzel bir hamleydi. Kurulu düzenin içinde savaşların dahi tarih kitaplarında farklı anlatıldığını biliyoruz. Lakin burada geçmişi farklı yorumlamaya iten örneklerle gelince habercinin inandırıcılığı katlanmıştı. Dinazorların neslinin tükenişine gerçekten bu şekilde bakmamıştım daha önce. Konuşmacıya dair detaylar (gözlük, rahatsızlık hissi vb.) ince düşünülmüştü.

II
Ustaca kurgulanmış akışın içerisinde, sona dair fark ettiğimiz uyarı tabelaları önemsizleşti. Bir nevi kalem gözümüzü bağlayarak bizi hüsrana sürükledi diyebilirim. Savaşa dair ne varsa her daim zarar görenin gücü yönetenler değil ondan yoksun kişiler olduğunu tekrar hatırlamak; aslında bunu bile bile yazarın tuzağına düşmek eserin yeteneğiydi. Sondaki kızıla bulanan at silüeti kapanışı güzel kılmıştı.

III
Kasvetli bir distopyada ne keşfedebiliriz diye düşündüm başlangıçta. Akıcı bir anlatımla bu evrene çekilmekteydik. Şikayetim yoktu fakat kara atlı geldiğinde her şey değişti. Kıtlık teması, terazi, inanç derken beklenen an geldi. Salgının kendisi delilik ve şiddetten ibaretti; en çok da yitirilmiş insanlıktan… Bu noktaya evrilen kurgu beni bir hayli şaşırttı. Aynı anda kızıl atlıya da destek veren orijinal bir kıyamdı.

IV
Ölüm, garantici bir sona doğru dört nala koşmaktaydı. Ve belki de tasvir edilen çoğu mahşer alametinden daha yavaş farkındalığı yüksek tutan bir metottu bu. Kayıplarla mücadele ederken kendi sonunu beklemek: Kıyametin yavaşlatılmış versiyonu; çifte azap garantili! Yüzleşmenin ayyuka çıkışıyla yapılan kapanış öykü için uyumlu bir son olmuştu. Ölümün soluk yeşil renginin hastalığın göze vuruşuna denk düşmesi de özgün bir yaklaşımdı.

5 Beğeni

@C.Paladros ve @maviadige tahminleriniz güzel. Ben bu tahminlerinize ilişkin yanıtı henüz yorum bırakmamış @Osman_Eliuz ve @DigitalMilitia verir diyerek aradan sıyrılıyorum. :smiley:

Beğenmiş olmana sevindim Cem. Okuyup yorum bıraktığın için de teşekkürler. :slight_smile:

Dört kişi yazdık burada ama bence çıtayı yükseltip arkayı beşleyebiliriz uygun bir tema çıkarsa. :smiley:

3 Beğeni

Tuğrul, Duygu, Cem ve Ezgi, hepinize çok teşekkürler vakit ayırıp okuduğunuz ve eserle ilgili görüşlerinizi bizlerle paylaştığınız için. Toptan birkaç bir şey yazayım haddimi aşmadan.

Ufuk’un teklifiyle bir araya geldik biz, güzel de oldu açıkçası. Osman, Umut, Ufuk, hepsi çalışması zahmetsiz, bundan daha önemlisi çok keyifli insanlar, kalemlerini övmeye girmiyorum dahi, boyum kısa kalır yanlarında. Ufak paslaşmalar, düzeltmeler, uyarılar, öneriler, birçok şey havada uçuştu, bu şekilde böyle bir eser çıktı ortaya.

Kendi adıma konuşuyorum; benim için en önemli şey, yazdığım eserin içime sinmesidir. Ve IV gerçekten içime sindi. Okuyucunun her katmanda farklı bir tat alacağı pasta gibi düşündüm bu öyküyü ki farklı üslûplara sahip olmamız burada çok iş gördü. İlerleyen zamanlarda bi’ “making-of” patlatabilirim detayları hatırladığım kadarıyla.

Sıralamayla ilgili şimdilik bir şey demeyeyim, heyecanı kaçmasın. Lâkin kişisel fikrime göre kimin neyi yazdığını ayıklamak çok kolay :nerd_face:

5 Beğeni

Merhaba Ezgi,

Öyle güzel bir yorum bırakmışsın ki bizim öykünün kendinden bile etkileyici olmuş. :smiley:

Çok teşekkürler bu muazzam yorum için. Öykümüzün sen de böyle hisler yaratmış olmasından memnun oldum.

1 Beğeni

Herkese merhaba, kalabalıklara sesleniyorum hissine kapıldım.
Ben de az çok tahmin ediyorum, bence de II Çağatay ve III Osman ama diğerleri değişebilir. :male_detective: Ben kendim hariç üç kişiyle öykü yazabilir miydim, pek sanmıyorum. O yüzden öyküden önce iş birliğinizi sevdim. Öykü de çok akıcı ve tek kalemden çıkmış gibiydi. Ben bu tema hakkında çok heyecanlıydım hep, bu da en değişik çalışma olmuş temaya dair. Ellerinize sağlık seçkinin dört atlısı :stuck_out_tongue:

4 Beğeni

Merhaba Elif,

Artık emin oldum ki @Umut ile tarzlarımız benziyor. Herkes bizi ayırmakta zorlandığına göre başka bir açıklaması olamaz. :stuck_out_tongue:

Beni kopyalamaktan vazgeç Umut, tamam mı? İnsanların kafasını karıştırıyorsun. :stuck_out_tongue:

Şaka bir yana, öykümüzü okuyup yorum yazdığın için teşekkürler. Biz yazarken keyif aldık, sizin de okurken keyif almış olmanız ne güzel.

Beraber çalışmanın zorlukları hakkındaki konferansımıza 30 Şubat 2019 Salı günü Sirius Uzay ve Ufo Merkezi’nde katılabilirsin. Katılım ücretli olup ücretleri ben cebe indireceğim. :smiley:

3 Beğeni

Bildim mi bildim mi diğer iki tahminimi?
“Şaka bir yana” kısmından sonra gerçekleri söylediğini göz önünde bulundurarak konferansı da ciddiye alabilirim. Geleceğim 30 Şubat 2019’da hâlâ hayatta olursam ama tanıdık kadrosundan girer hiç para vermem. :upside_down_face: Nasılsa büyücülere bir ayın kaç gün olduğu da fark etmiyor, istediğim günü yaşarım. :rabbit:

1 Beğeni

Merhabalar. Toplu bir cevap yazayım; kirlilik olmasın.

Öncelikle Ufuk’a bir teşekkür bırakayım, bu birlikteliğe önayak olduğu için; sonra da Umut ve Çağatay’a, bana katlandıkları için. Sizlere de zamanınızı ayırdığınız için teşekkür ediyorum. Bu birbirinden güzel yorumlar çok cömert, değerli. Sıralama ile ilgili kimse ser verip sır vermemiş, ben de söylemeyeyim o zaman. Çağatay’ın da dediği gibi pek zor değil sanki :slight_smile:

Ortaya çıkan çalışmadan ben de oldukça memnunum. Dört kişiydik ama beklemediğim kadar uyumluyduk; anlayışlıydık. Zamanını ayıranların zamanına değdiğini umuyorum.

2 Beğeni

Merhaba Cem.

Vallahi bizim bir kabahatimiz yok. Hepsi Ufuk’un başının altından çıktı. :smiley:

Güzel yorumların için teşekkürler. Keyifli vakit geçirmiş olman yeterlidir :smiley: Görüşmek üzere :slight_smile:

1 Beğeni

Selam Ezgi.

Ne iyi ettin de okudun ve de ne iyi ettin de böyle bir yorumda bulundun. Vallahi Ufuk’un da belirttiği gibi böyle etkileyici bir yorum almak çok güzel. Vaktine yüreğine sağlık. :slight_smile:

1 Beğeni