IV

Merhabalar,

Eserinizdeki mahşer, dört basamağını hızla ve korkuyla tırmandığımız sonsuza varan bir merdiven gibiydi. Her kısımda karşılaşacağımız atlıyı bilmemize rağmen tehlikenin nasıl geleceğini sezemiyor olmak merak faktörünü zirvede tuttu. Yorumu dörde bölerek usulünce yapmak istiyorum fakat bütüne baktığımızda da gerçekten başarılı bir öykü olduğunu belirtmem gerekmekte. Geçmişten geleceğe uyum içinde sürüp giden bir metindi. Kalemlerinize sağlık!

I
“Bize öğretilen tarih, gerçeği saklamak için uydurulmuş bir kılıftan ibaret.”

Bu tümcenin ana dayanak olarak alınması gerçekten güzel bir hamleydi. Kurulu düzenin içinde savaşların dahi tarih kitaplarında farklı anlatıldığını biliyoruz. Lakin burada geçmişi farklı yorumlamaya iten örneklerle gelince habercinin inandırıcılığı katlanmıştı. Dinazorların neslinin tükenişine gerçekten bu şekilde bakmamıştım daha önce. Konuşmacıya dair detaylar (gözlük, rahatsızlık hissi vb.) ince düşünülmüştü.

II
Ustaca kurgulanmış akışın içerisinde, sona dair fark ettiğimiz uyarı tabelaları önemsizleşti. Bir nevi kalem gözümüzü bağlayarak bizi hüsrana sürükledi diyebilirim. Savaşa dair ne varsa her daim zarar görenin gücü yönetenler değil ondan yoksun kişiler olduğunu tekrar hatırlamak; aslında bunu bile bile yazarın tuzağına düşmek eserin yeteneğiydi. Sondaki kızıla bulanan at silüeti kapanışı güzel kılmıştı.

III
Kasvetli bir distopyada ne keşfedebiliriz diye düşündüm başlangıçta. Akıcı bir anlatımla bu evrene çekilmekteydik. Şikayetim yoktu fakat kara atlı geldiğinde her şey değişti. Kıtlık teması, terazi, inanç derken beklenen an geldi. Salgının kendisi delilik ve şiddetten ibaretti; en çok da yitirilmiş insanlıktan… Bu noktaya evrilen kurgu beni bir hayli şaşırttı. Aynı anda kızıl atlıya da destek veren orijinal bir kıyamdı.

IV
Ölüm, garantici bir sona doğru dört nala koşmaktaydı. Ve belki de tasvir edilen çoğu mahşer alametinden daha yavaş farkındalığı yüksek tutan bir metottu bu. Kayıplarla mücadele ederken kendi sonunu beklemek: Kıyametin yavaşlatılmış versiyonu; çifte azap garantili! Yüzleşmenin ayyuka çıkışıyla yapılan kapanış öykü için uyumlu bir son olmuştu. Ölümün soluk yeşil renginin hastalığın göze vuruşuna denk düşmesi de özgün bir yaklaşımdı.

5 Beğeni