Öykü Seçkisi'nde okumak için: Kapan – Aylık Öykü Seçkisi
Hiç farkında değil. Orada uzanırken nasıl göründüğünün hiç farkında değil. Bana diyor ki: -Hadi oynayalım, hadi! Canım çok sıkılıyor. -Tamam. Sen yüksek sesle masal kitabından bir sayfa oku, ben de bu arada saklanayım. – Hızlı okuyamıyorum, üstelik oda da çok büyük. Seni bulmam uzun sürecek -Bir dene bakalım. Kim bilir, belki elinle koymuş gibi buluverirsin… (DEVAMI…)
Merhaba, Temaya uygun olmakla birlikte dehşet verici ve enteresan bir öykü olmuş. Sonu vurucu. Okurken daha uzun olmasını diledim. Kaleminize sağlık.
Merhaba, yorumunuz için çok teşekkür ederim. Sevgiler
Merhaba,
Bir okuyucu olarak öykünüzden doğan sorularıma sanırım metninizin kısalığından dolayı yanıt bulamadım. Eğer bu uzun bir öykünün kesiti değilse, yine bu kısa metin içinde bir kaç eklemeyle kafamı kurcalayanlar berraklaşabilir.
Birincisi; Binbir Gece Masalları’nı bin birinci okutuşu, burada masalları ezberlediğine göre 1001 masalı 1001 defa okuduğunu düşünüyoruz. Eğer bunu Şehrazat gibi her gece yapıyorsa, çıkan yıl mantığa sığmıyor. Eğer 1001 gece masallarını sadece her gece okuduysa o zaman ezberleme olmaz. Neden böyle bir detaya takıldım, çünkü öykünüzü kısa tutup bize çok bilgi vermek istiyorsunuz ve bu bilgilerin de kendi içinde tutarlı olması gerektiğini düşünüyorum ki gerçekçiliğe gölge düşürmesin. Ve tüm bu hesaplamaları yaparken öykünün sonuna bağlanacağım, o bıçak için karakteriniz neden bu kadar uzun süre bekledi? İşte bu da benim kafamı kurcalayan mantığa oturtamadığım ikinci nokta.
Ben öykülerin ne kadar masalsı olursa olsun, metnin kendi bütünlüğünü koruması açısından, mantıkla örülmesi taraftarıyım, soyut da yazsak, hayal ürünü de yazsak.
Elinize sağlık
Merhaba Müge Hanım,
Öncelikle öykümü okuduğunuz için çok teşekkür ederim. Yorumunuzu görür görmez bu satırları yazdığımı bilmenizi isterim. Öykümün üzerine düşünüp ona düzeyli bir eleştirel yorum getirmeniz beni çok mutlu etti.
Tabi ki Binbir Gece Masallarını bin birin karesi kadar okumuş olması mantık dışı
Özellikle bırakılmış boşlukların, okurun art alanda tahayyül etme özgürlüğünü desteklediğine inanarak yazıyorum. Sizin de bu alanda tutarlılık aradığınızın, bulamayıp biraz da hayal kırıklığına uğradığınızın farkındayım. Sorularınızın net yanıtı hayalimdeki kurguda yanıtlanmış durumda, fakat bunu detaylıca anlatmanın okurun olması gereken oyun alanına müdahale etmekle eşdeğer olduğunu düşünüyorum.
Öyküye tutarlılığı sorgulayacak şu sorular da yöneltilebilir:
- Acaba başta baskın görünen karakterin özellikle sevdiği ve defalarca okuttuğu tek bir metin olabilir mi?
- Acaba baskın ve çekinik rollerinin değişmesi için o bıçağın ortaya çıkması kadar bir süreye ihtiyaç duyulabilir mi?
Cevaplamak ya da cevaplamamak siz sevgili okurun elinde…Dilediğinizce…
Sevgi ve saygılarımla
Ayşe Nilay ÖZKAN
Merhabalar.
Genel olarak beğendim. Eleştirilecek tarafı yukarıda Müge Hanım’ın da bahsettiği ezberleme olayı. Binbir Gece Masalları hepimizin uzunluğunu bildiği bir kitap olduğundan garip gelmiş olabilir. Ben olsam Rapunzel tercih ederdim. Bir de bıçağın ortaya çıkışı hikayeniz genelinde biraz fazla dış yardım gerektiriyor gibi. Gerçi adamın rahatlaması ile de mantığa oturtabiliriz belki.
Kısaca fikirlerim böyle. Elinize sağlık.