Kavuşma

Öykü Seçkisi'nde okumak için: Kavuşma – Aylık Öykü Seçkisi

image

Bahçede İdris’le karşılaşıyorum. Lüzumsuz. Beni mi takip ediyor ne? -Ragıp amca akşama işkembe var, kaçta geleceksin? -Yetişirim herhalde, yok yetişemem, beni bekleme yemeğe, herkese benden selam söyle. -O çanta ne öyle, nereye gidiyorsun? İlaçlarını içmeyi unutmadın değil mi? Bakayım bilekliğin kolunda mı? Bir yandan çantayı sırtıma takmaya çalışıyorum. Ne çok konuşuyor bu çocuk. Bazen de… (DEVAMI…)

1 Beğeni

Merhaba,
Su gibi akan nefis öykünüzü büyük bir keyifle okudum. Ellerinize sağlık.

Dilinizi ve öykünün üslubunu çok beğendim. Okuyucuya boşlukları doldurma olanağı tanıyarak, keyif kaçıran hap bilgiler vermeden öykünüzü, durumla, karakterle, karakterin yoluna çıkan diğer kişilerle çatışmalarıyla, ekonomik ve özenli sözcük seçimleriyle aktarmışsınız.

Öykü, daha ilk cümleden başlayarak yarattığı atmosferle, okuyucuyu kendine çekiyor, merak uyandırıyor, duygudaşlık sağlıyor ve sonuna doğru akıyor.

Meliha’ya ne olduğunu anladığımız anda, anlatıcıyla birlikte kalbimiz acıyor.

Kutluyorum. Gelecek öykülerinizi heyecanla bekliyorum.
Sevgiler.

Merhaba. Çok teşekkür ederim. Ne mutlu bana, yüreğinize dokunabildiysem… Saygıyla…

Merhabalar,

İçten, samimi bir o kadar da yürek burkan bir öykü olmuş. Öykünüzü okurken şarkı listesinde beliren Remembrance (Balmorhea) garip bir tesadüf olduğundan mı bilmem efsununuza inandım. Ragıp Amca’nın sürüklenip gittiği bu öyküye eşlikçi kişiler de uyum içerisindeydi. Duru ve hüzünlü bir kavuşmaydı.

“Güzel sanatlar denizinde poz vermek,” tabirine ve çantanın içinden taşan anıların yansımasının adeta suyun yüzünde bizi bulmasına ne demeli? Öykünüzde takıldığım tek detay yazım hataları oldu. Bunun dışında akıcılık ve anlatımdaki değişkenliğin dozajı hayli başarılıydı.

Kaleminize sağlık ilhamla kalın!

Merhaba,
Sizin de gönlünüze sağlık. Müzik derin bir rastlantı olmuş. Yorumunuz beni onurlandırdı. Çok teşekkür ederim. Saygıyla…

Sevgili @yazargider

Kayıp Rıhtıma kaçtığım günler oluyor ve okuyabildiğim kadar hikaye okuyorum. Eski yazarların önceki hikayelerine bakıyor, yeni aramıza katılanları ise bir değil iki kere okuyorum. Bazı yazılar yoğun bazıları bir sabun köpüğü tatlılığında bazıları karanlık bazıları ise pembe deliliğinde oluor ve her defasında aynı temaya bakan bu kadar insanın nasıl bu kadar bambaşka hikayeler yazabildiğine şaşıyorum. Burası benim için bir hayatın kalanı için bir motvasyon alanı olduğundan bu özeni göstermek beni mutlu ediyor.

Bu sürecin en güzel yanı da senin gibi yeni yazarlara hoşgeldin demek.

Hikayen yumuşak ve sevimli, güzel okunan ve insanı mutlu eden bir havada yazılmış. Gitriş kısmında karakterlerin kontrolünü biraz daha sıkılaştırabilirsin belki çünkü orada biraz çok seslilik olmuş yani kısa alanda çok olay olduğundan takip edebilmek için ya onları bağlamanın farklı bir yolunu bulman ya da olay/kişiyi azaltman veyahut uzun yoldan gidip hikayeyi açman-yani nefes alacakları yeni oyun alanı- vermen bu konuyu çözebilir.

Ayrıca, son iki paragrafını tekrar okudum ancak benim için hala biraz daha açıklama ihtiyacı duyuyorum.
Bir okuyucun olarak aklımdan geçenleri olduğu gibi yazıyorum:
İlk paragraf: Çantasını alıp neden yüzmeye başlıyor yaşlı biri değil mi? Zar zor yürüyordu ancak şimdi sırtında bir ağırlıkla suya giriyor. Bu paragrafın sonunda ölüyor mu? Kıyıya dönemsi imkansız dediği için böyle bir çıakrımda bulunuyorum.
İkinci paragraf: Kahraman sahile nasıl döndüğünü soruyorum kendime sonra melihanın nasıl elbise içinde yanında belirdiği daha önemlisi “nereye indiklerini” anlamaya çalışıyorum. Hangi 40 yıl diye soruyorum. Meliha ile evlimiydiler yoksa diye ani bir düşünce geçiyor. Zorlama bir başka çıkarımda bulunuyorum: Maliha yoksa kahramanın ölen karısı mı?

Eline ve düş gücüne sağlık
Sevgiler
Dipsiz

Merhaba,
Hoş selamınıza ve güzel sorularınıza teşekkür ederim.
Bu soruların ve yorumların bizi bir adım daha öteye taşıyacağını düşünüyorum. Bir söyleşide, yazdığı öykülerin kendisinden çıktığını ve artık okurun olduğunu, söz söyleme hakkının okura geçtiğini, aslında okurun tam olarak yazarın hislerini değil de karakterin hissettirdiğini yaşamak istediğini söylemişti değerli bir yazar. Ben de bundan feyz alıyorum sanırım.
Yazdığım öyküye soru, eleştiri ve yorum almak beni çok mutlu ediyor, yazma güdümü yükseltiyor. Zaman ayırıp okuduğunuz için tekrar teşekkür ederim.
Ragıp beyin anda gerçekleşen eylemleriyle diğer karakterlerle kısa sürede karşılaşıyor olması; öyküye zihinde bir hareketlilik katarak ve çatışmayı kısa anlarda başlatıp karakterin yaşadığı mekanı, zaman zaman nükseden hastalığının yarattığı hayalci davranışa yan karakterlerin hafif alaycı yaklaşımı ile minimize zamanda devam ettirmeye çalıştım.
Karakterin yaşlı olmasının yüzmesine engel olacağını düşünmedim açıkçası, belki gençliğinde iyi bir yüzücüdür de yüzmeyi yürümekten daha iyi yapıyor olabilir, çok uzun mesafe yüzmemesine rağmen yorulup geri dönecek takati bulamadığı için geri dönmenin imkansız olduğunu düşünmüş olabilir, belki de geri dönmeyi hiç istememiştir.
Sırtındaki çanta yüzmeye başladıktan kısa bir süre sonra ağırlaşmasına fırsat kalmadan çözülüp, içindekiler suyun üzerinde yüzmeye başlamış olabilir.
İşte bu boşlukları okurun hayal gücüyle doldurmasını çok seviyorum. Belki de başarılı olamamışımdır bilemiyorum.
Meliha ile kırķ yıl önce evli olabilirler ya da sevgili… Melihanın yokluğu ona hastalığının da etkisiyle bu hayali kurdurup buluştukları yere getiriyor ve Melihanın hayaliyle birlikte denizin derinliklerine süzüluyorlar.

Yüreğinize sağlık Saygıyla…