Kelebeğin Rüyası

Öykü Seçkisi'nde okumak için: Kelebeğin Rüyası – Aylık Öykü Seçkisi

image

Gergindi hava; her an kopabilirdi, oltaya takılan büyük bir balığın çekiştirdiği misina gibi. Rüstem Bey tolgasını çıkarıp başını göğe çevirdi. Bulutsuz havada süzülen çaylağa baktı ve gözlerini kapatıp derin bir nefes çekti, ciğerlerini taze savaş kokusuyla doldurdu. Tolgasını tekrar başına geçirdi ve huzursuzlanan kara atının boynunu okşadı. “Mızraklar havayaaa!” diye haykırdı. Küçük ordunun safları, bu… (DEVAMI…)

Merhaba.
Mızrak deyince akla gelen ilk kurgu, savaş üzerinde yoğunlaşılmış bir öyküde vücut bulur herhalde. Tam siz de öyle yapmışsınız diyecekken öykü içinde öykücüklerle ters köşeye yatırdınız. Sizin yazım tarzınız öykülerinizi okudukça şekilleniyor.

Keyifle okuduğum bir öykü. Akıcı, sürükleyici. Öykü içindeki öykülere yapılan yorumlarla okurlara pek bir eleştiri şansı bırakmamışsınız. Siyasi göndermeler, mızrağın ucuna geçirilmiş notlarla yerlerine iletilmiş. Korkarım ki siyasilerin bir kulağından girip diğerinden çıkmış. :slight_smile:

Bir eleştirim, iki defa kullanılan mızrak çuvala sığmaz espirisine olacak. Onun haricinde kalem tutan ellerinize sağlık.

Birlikte hep daha iyiye. Sevgiyle, edebiyatla kalın…

1 Beğeni

Merhaba,
Öykünüzü çok beğendim. Okurken gerçekten keyif aldım.
Matruşka bebekler gibi öykü içinden öykü çıkması çok hoş olmuş. Kısa ama tadı damakta bırakan, anlatmak istediğini tam gediğine oturtan öykülerinizin bitmediğini ve yeni bir öyküye bağlandığını görmek sanırım bu yüzden okurken beni epey mutlu etti. :slightly_smiling_face:

Kaleminize sağlık,
Bir sonraki seçkide yeni öykülerde görüşmek dileğiyle…
Sevgiler…

1 Beğeni

Merhabalar;

Öncelikle bol selamlar, umarım iyisinizdir. Öyküyü beğenmenize çok sevindim. Zaman ayırdığınız için teşekkür ederim. Yeni öykülerde görüşmek üzere…

1 Beğeni

Merhabalar,

Güzel yorumlarınızı okumak da beni mutlu etti, ne mutlu bize😊 okuyup da yorum attığınız için teşekkür ederim. Görüşmek üzere, esen kalın…

1 Beğeni

Merhaba @ebuka

Kendi savunmanızı kendiniz yapmışsınız, hem çalıp hem söylemiş hem de dansettirmişsiniz öykünüzü. Sonsuz aynalar gibi olan öyküleri okumayı kurgulamayı ben de çok seviyorum bu anlamda çok keyifliydi metniniz. Zaten yazım ve anlatımınıza diyecek bir şey yok. İyi bir kaleminiz var.

Sorum ya da -eleştiri değil ama - düşündüğüm / aklıma takılan öykünün bitişi.

Truman Show’u seyretmişsinizdir. Yağan yağmur sahnesi bana o filmi çağrıştırdı. Ama Cengiz’in öyküde miyiz acaba dediği sorusuna yeterli kanıt oluşturmadı - doğaüstülüğü belki de havada kaldı ve Tahsin’in nişanlısıyla olan ilişkisini Tahsin’in anlamamasıyla sonuca ulaştığı “evet kesin öyküdeyiz” yargısı da, “anlamayabilir bunda tuhaf bir durum yok” düşüncemle uyuşmadı.

Amaa tabi orada bir vicdan kelimesi kullanmışsınız ki eğer bunu bilerek yaptıysanız, tebrik ediyorum. İnsan vicdan azabından kurtulmak için olmayan şeyleri bile olmuş gibi düşünüp üstelik kendi yarattığı bu yalana da inanır. Böyle de bir varlıktır :slight_smile:

Elinize emeğinize sağlık

Görüşmek üzere

2 Beğeni

Selamlar.
İyiyim. Siz de öylesinizdir umarım. Bir aydır ortalarda yoktunuz, görüşemedik :slight_smile:
İyi bakın kendinize. Tekrar görüşmek üzere.

Merhabalar Müge;

Sizden bu güzel yorumları duymak oldukça sevindirici. Ayrıca, seçkiye ilk yazdığım aydan beri beni yalnız bırakmadığınız için de teşekkür ederim.

Öykünün sonunda Cengiz’e bir öyküde olduğunu kesinkes düşündürecek yeterli delilin olmadığı hususunda haklısınız. Açıkçası bu benim yaptığım bilinçli bir tercihti.

Ben biraz da yaşam ve kader olgularına göndermede bulunmak istedim. Hepimiz aslında bir öykünün içindeyiz. İstemediğimiz şeyler olduğunda bazen kader deyip geçeriz. Böylece bir nebze de olsa içimizi ve vicdanimizi rahatlatiriz.

Görüşmek üzere bol selamlar…

2 Beğeni

Teşekkürler, ben de iyiyim. arayı açmayalim, en geç önümüzdeki ay tekrar görüşelim :blush: Sevgi ve saygılar…

1 Beğeni

Merhaba,

Öykünüz keyifliydi, elinize, kaleminize sağlık. Ben de finaliyle ilgili Müge Hanım’la benzer yorumları yapacaktım ki, zaten cevapladığınızı gördüğüm için yinelemeyeceğim. İnsanoğlu bazen kendi öyküsünü yaratmaya, bazen yarattığına inanmaya bazen de iradesinin yetersizliğine inanmaya ne kadar da meyilli, değil mi? Bu arada umarım Cengiz burada öyküde bile olsa, bir gün farkeder aldatıldığını :blush:

Selamlar

1 Beğeni

Merhabalar;

Öyküyü begenmenize sevindim. Benim pek umudum yok ama umarım bir gün farkeder :blush: teşekkürler okuyup yorumladığiniz için. Görüşmek üzere iyi bakın kendinize…

1 Beğeni

Merhabalar,

Aslında öykünüz hakkında uzunca bir yorum da yazabilirdim ama vaktinizi almak istemem. Zaten mevcut yorumlar birçok şeyi özetlemiş gibi.
Ekleyebileceğim tek şey bu öykünüzü önceki öykülerinize nazaran çok daha güçlü bulmamdır. Samimiyetle beğendim ve tanıdıklarıma da tavsiye etmek isteyeceğim bir başka öykü oldu.
Güldürmeyi ve öfkelendirmeyi başarmış, zekice bir öykü (Öykünün kendini eleştiren doğası onu ‘cool’ ve kurnaz kılmış).

Sağlıcakla

1 Beğeni

Merhabalar;

Çok teşekkür ederim güzel yorumlarınızdan ötürü. Begenmenize oldukça sevindim. Yeni öykülerde görüşmek üzere.

Bol selamlar, iyi bakın kendinize…

1 Beğeni

Selam @ebuka

İki eliyle bir mızrağı doğrultamayan asker, atasözü ve deyimler hırsızları, dördüncü duvarı en yakın arkadaşının nişanlısıyla yatarak yıkan adam. Sadece bu tek cümlelik özet bile insanı güldürüyor. Yaratıcı, eğlenceli, göndermeli. :+1: Günün sonunda, yalan bir dünyada yaşamak her zaman daha kolaydır diyerek bitirmişsiniz, çok anlamlı olmuş. Kaleminize sağlık.

1 Beğeni

Selam ulu.kasvet,

Teşekkür ederim. :slightly_smiling_face: Öyküyü beğenmenize sevindim. Görüşmek üzere, iyi bakın kendinize…

1 Beğeni

Selam,

Yani sağlam bir tarzınız var. Dil hiç sırıtmıyor. Neredeyse hatasız. -Neredeyse derken ben görmedim yoksa gördüğüm az bir hata da yok-

Ve öykünün ayna içinde ayna yapısı da etkileyici, ironik göndermelerine de oldukça güldüm. Ama beni etkileyen başka bir şey ve bu şey güldüren değil son derece buran bir şey.

Geçen ay da aynıydı, çok eğlenceli tarzda anlatılmış çok acı hikayeler bunlar. Bravo,çok iyi kotarıyorsunuz. Hani ağzı az ama iyi laf yapan, korkunç kötü sonlu bir hikaye anlatıp sonra dinleyicisini üzmemek için ağzında çarpık bir gülümseme ile onun omzuna vuran bir hikaye anlatıcısı gibi…

Ellerinize sağlık. Çok beğendim.
Gelecek seçkilerde görüşmek dileğiyle…

Not: Rüstem, Zaloğlu Rüstem mi?

1 Beğeni

Merhabalar,

Vallahi ne diyeyim bilemedim, beni çok mutlu etti yazdıklarınız. Çok teşekkür ediyorum. Rüstem, Zaloğlu Rüstem değil, öylesine bir Rüstem. :slightly_smiling_face:

Yeni seçkilerde görüşmek üzere, bol selamlar…

1 Beğeni

Merhaba;

Yediveren gülü gibi öykünüz. İç içe geçen öyküler. Savaşa karşı asker öyküsünün daha uzun olmasını isterdim açıkçası. Sonu çok hızlı geldi. Hırsızlar öyküsünde çok gönderme vardı. İkilinin konuşmaları samimiydi. Okura güvenip biraz daha üstü kapalı mesajlar mı olmalı acaba diye düşünmedi değilim. Ellerinize yüreğinize sağlık. Öykülerde görüşmek dileğiyle.

1 Beğeni

Merhaba,

Teşekkür ederim vakit ayırıp okuduğunuz ve yorumladığınız için. Öykü içinde öykü olunca alt metinleri biraz kısa tutmak zorunda hissettim kendimi. Metin uzarsa okuyucunun sıkılabileceğinden çekindim açıkçası.

Görüşmek üzere. Sevgi ve saygılar…

Ebuzer kardeşim,

Kukinler kitabından sonra bu karantinalı günlerde yazdığın öyküleri de büyük bir zevk ve beğeniyle okuyorum. Maalesef günümüzde artık kanıksanmış olan fenalıklara ve yanlışlıklara farklı bir bakış açısıyla vurgu yaparak mahcup bir şekilde tebessüm etmemizi sağlıyorsun. Öykülerini yakınlarıma ve arkadaşlarıma da tavsiye ediyorum. Diline ve kalemine sağlık.

Yeni öykülerini merakla bekliyorum.

Selamlar

1 Beğeni