Öykü Seçkisi'nde okumak için: https://oykuseckisi.com/koca-ananin-izinde/
Büyükşehir Medresesi Efsane Araştırmaları ve Masal Kurcalamaları Bölümü öğrencisi Refik Tarık’ın derleme notları: Yeni Takvim- Yıkımdan Sonra 1352 Göçer kızı bir yandan elindeki tahtayı nakışlıyor diğer yandan çenesiyle İri Dağ’ı gösteriyor: “İşte, şurada yarılmış yer. Ademoğulları ile Havva kızları kaçışmışlar hep. Koca Ana, iki eliyle tutup yarığı yapıştırmış. Üflemiş, birbirine tümlemiş. İri Dağ oradan kalmış.… (DEVAMI…)
Bana anlatımda sıkıntı var gibi geldi. Öncelikle antik yazılı kayıtlar üzerinden anlatılırken farklı bir anlatım üslubu kullanılsaydı daha güzel olurdu. Ama tek tük düz bir anlatımla kurgu yavan kalmış. Lakin hiç duymadığım MİT kurgusu olduğundan ilgimi çekti. Üzerine biraz daha çalışılırsa ilgi çekici bir hikaye çıkabilir. Paylaşımınız için teşekkürler
Evet, daha işlenmesi lazım, öykünün dünyası ve kültürler daha belirgin anlatılmalı, mesela o şehrin neye benzediğini merak ediyorum, dönüp sokaklarında, çarşılarında dolaşmak istiyorum. Keşke daha düz bir dille yazsaydım; Akademik bir gözlemcinin süssüz, kuru anlatımıyla…
Okuduğunuz ve değerlendirdiğiniz için teşekkürler
kısa bir atıştırmalık olmuş. aslında yakaladığınız konu çok güzel. ama bana göre hikayenin içine değişim geçirmiş insanları eklemeden de gayet harika bir öykü yaratılabilir. o kısımlar bana zorlama geldi biraz. değişikler, öteberikiler… bu zorlama fikri rollerinin insan ile de yapılabilecek kadar kısa olmasından da kaynaklanıyor olabilir. ya karakterimiz cevabını pekala bir yazıttan da alabilirdi. ya da orata değişikle değil de hocanın yönlendirmesi ile kendisi de gidebilirdi.
cevap konusunda da şüphelerim var. biraz daha özen ile çok daha iyi ve doyurucu bir öyküye dönüşebilir. elinize sağlık.
Doğru, çalışılacak yerleri var.
Aslında Koca Ana’nın kapsama alanını genişletmek istedim: İnsanlar, mutantlar, cinler…
Cevap? Nihai ve kesin değil, tek bir cevap değil de cevaplar olmalı.
Yorumladığınız için teşekkürler
Selam,
Ben şahsen beğendim. Normalde ben göçebe mitlerinden çok keyif almam. Dede Korkut hikayeleri bile bana yavan gelir. Tabi sadece kendi beğenimle ilgili konuşuyorum.
Ancak bu öyküde işin içine mutantlar girince, yıkımın öncesi, sebebi, türü vs. bir çok soru belirdi aklımda, eser derinleşti.
Öteberikiler beni o kadar heyecanlandırmadı. Verdikleri cevap biraz didaktikti. Bununla birlikte öykünün de amaçlarından biri kadınların dünyadaki yerini ve daha ötesini büyük önemini anlatmak olduğu için -ki kadına erkeğin bir statü tanımasının bile mümkün olmadığını anlatarak yapıyordu bunu-kahramanın aldığı cevapla, öykünün ana fikrinin birbiri ile uyumlu olduğu bir final okuduk.
Dar alanda çok şey anlatan, belki detaylı olmayan ama içeriğinin genişliğini hissettiren bir mit, bir bilim kurgu öyküsü okuduk.
Ellerinize sağlık…
Selamlar
Yorumlar sayesinde öykü seçkisi bir çeşit atölyeye dönüşüyor. Bu geri dönüşlerin öykü yazım sürecine katkısı olduğunu düşünüyorum
Aldığım yorumları da dikkate alarak öyküyü yeniden yazacağım:
-Öteberikileri çıkarıyorum
-Değişikler’in daha esaslı bir rolü olacak
- Daha karanlık bir öykü olabilir. Koca Ana(lar)ın mirasının çar çur edildiği ütopyanın distopyaya evrildiği bir çizgi
Okuyup yorumladığınız için teşekkürler