Mansur'un Bir Günü

Öykü Seçkisi'nde okumak için: Mansur’un Bir Günü – Aylık Öykü Seçkisi

image

Bir gece vaktiydi. Mansur, kabul yeri görevliliği yaptığı otelde kafasını sağ yanındaki koltuğa koymuş dinleniyordu. Bütün günün yorgunluğu üstündeydi. Tam gözlerini kapatıp, mışıl mışıl uyuyacakken, kabul yerindeki zil çaldı. Kafasını kaldırdığında karşısında bir hanımefendi gördü. “Kolay gelsin.” Mansur, uzandığı koltuktan kalkıp kadının karşısına geçti. Taburesini çekip, odalarda kimin var olduğunu yazdığı defterin önüne oturdu. “Sağ… (DEVAMI…)

Merhaba,

Nursu’nun giydiği her kıyafet parçasının rengi tek tek söylenmiş, bu da biraz gereksiz olmuş.

Burada gereksiz söz öbekleri var. Eşlik etmeye başlamak fazla olmuş. Arabadan inip yürümeye başladılar daha iyi olurdu, çünkü zaten arabada da eşlik ediyordu. “Taş buldu, taşı aldı, taşı eline almasıyla…” şeklinde art arda gelen cümlelerde de taş kelimesi gözü yoruyor. “Bir taş buldu ve eline aldı, almasıyla beraber…” şeklinde daha sade yazılabilir.

Hikayenin olayı son üç paragrafta ortaya çıkıyor ve ne olduğunu anlayamadan yazı bitiyor. Sanırım bir tür zaman yolculuğuna çıkıyor Nursu, ama Mansur geride kalıyor. Bunu anlayabilmek için açıkçası birkaç kez okudum. Özellikle son paragraf çok zayıf ve etkisiz kalmış. Nursu taşı bir anda yerden alıyor. Bu da çok büyük bir tesadüf olmuş. Taşın bazı ilgi çekici özellikleri anlatılabilirdi, sonuçta insan yerden durup dururken taş almaz.

Kurgunun dışında, kullandığınız dil de biraz daha geliştirilebilir. Gereksiz sözcükleri atıp daha detaylı karakter ve yer betimlemeleri yapmayı deneyebilirsiniz.

1 Beğeni