Öykü Seçkisi'nde okumak için: https://oykuseckisi.com/masal-gibi-hilal-aras/
Kasabanın yıllardır değişmeyen sabahı güne aydınlanırken, haftanın ilk günü kurduğu saatin alarmı çalmaya başladı. Aylardır ağrıyan dizleri tarif edilemez acılarla canını yakmaya kaldığı yerden devam ediyordu. Derin oflar çekerek inleye inleye, sağa sola yalpalayarak mutfağa yöneldi. Metal çay tabağında kalmış birkaç sigara izmaritini söylene söylene çöpe attı. “Kaç kere söyledim şu kıza, içme şu zıkkımı,… (DEVAMI…)
Seçkiye hoş geldiniz. Cümleleriniz, gerekli yerlerde noktalama işaretlerine ihtiyaç duyuyor. Bunu onlardan esirgemeyin. Diyaloglarınızın içeriğindeki samimi aktarımları sevdiğimi söylemeliyim. Bazı noktalara ise değinmem gerek.
Kasabanın yıllardır değişmeyen sabahı güne aydınlanırken
Burada anlatım bozukluğu var, cümle anlaşılmıyor. Sabah kelimesi fiil tarafından nitelendiği için özne olarak rol almış ancak sabahın aydınlanması şeklinde bir ifade doğal değil. Kaldı ki güne aydınlanmak birleşik fiili de dilimizde yok.
Evden çıt çıkmadı.
Ne demek istediğiniz pek tabii anlaşılıyor ancak yine de doğru ifade etmenin önemli olduğunu düşünüyorum. “Evdekilerden” veya “Kimseden” gibi bir kullanımı tercih etmelisiniz.
Kargalar kendi gürültüleriyle tepesinden şakırdayarak uzaklaştılar.
Yine bir anlatım bozukluğu var. Neyin tepesinden? Üstelik cümleniz sadeleşmeye aday bir cümle. “Kargalar, gürültü ile … uzaklaştılar.”
Emekli Hayri efendi yine onun yerine oturmuş, ağzının suyunu dudağının kenarından akıtmış, gözleri kapalı uyuyordu.
Uyumak, gözler kapalıyken yapılan bir eylem olduğundan buradaki ifade, anlatımda şişkinlik yaratıyor.
Gözüme çarpan kimi yerlerden alıntılar yaparak açıklamak istedim.
Merhaba,
Zaman ayırıp okuduğunuz için teşekkür ederim. Son kontrolleri yapmadan mail atınca durum kaçınılmaz oldu.
Sevgiler.