Öykü Seçkisi'nde okumak için: Moht – Aylık Öykü Seçkisi
Günlerden beridir gözlerini uyku girmiyordu. Girse dahi şahit olduğu dehşetin yansıması olan kâbuslar ona huzur vermiyor, rüyalar aleminde zihninin en ücra köşelerinden fırlayıp onu taciz ediyordu. Beş gün önceydi, annesi arkadaşlarına altın gününe, babası ise hasta olan dedesiyle ilgilenmeye gitmişti. Erdem ise üç saat süren tez yazma çalışmasından ancak çıkabilmiş, saat akşam üzeri altı gibi… (DEVAMI…)
Merhaba @Duskalem
Kurgunu sadece korku değil polisiye olarak da tanımladım ben. Şu oyun işini duyduğumda dehşete düşmüştüm. Ama senin ele aldığın daha farklı bir açılım. Biraz Lovecraft’ımsı canavarların dolaştığı güzel bir atmosfer. Korku edebiyatını, karanlık yazıları çok severim. Sen de buradan gitmişsin ve okumaktan keyif aldım. Teknik eksikler var ama zaten sen de bunun farkındasındır.
Polise ne oldu? Bunu merak ettim.
Eline, düş gücüne sağlık
Sevgiler
Merhaba @Duskalem,
Polisiye, korku ve fantastik türlerin harmanı gibi olmuş öykü. Bu türlerde açıkçası içerik (gerilim, heyecan, gizem vs) ön plana çıkıyor o yüzden teknik ya da biçim ikinci plana atilabiliyor.
Ben öyküyü içerik olarak beğendiğimi belirtmek isterim. Elinize sağlık, gorusmek üzere…
Yazıya geç başladım, yoksa yazım hataları veya anlatım bozukluklarına dikkat ederdim. Ama yorumun ve beğenin için teşekkür ederim
Sevgiler
Yorumun için teşekkür ederim, teknik anlamdaki eksikler bir an önce yetiştirebilmek için çünkü başka yerlere de yazmam gereken öyküler vardı falan
Sevgiler
Bana CTHULLU’yu anımsattı. Hatta bir öyküsünde de buna benzer bir şeyler vardı. İşleniş şekli farklıydı. Polisiye bağlantısı olsa da hikaye sonu üzücü bitti. Bu türlerin karakterin sonunun Niyazi
olduğu hikayelerden maalesef keyif alamıyorum. Ama anlatım şekliniz hoşuma gitti.
Okur her zaman ana karakterin kurtulmasını ister ancak her zaman kurtulamaz ve bence kurtulmaması da gerekiyor. Yazar için adam eksiltmek zor olmamalı. Ayrıca farklı bulmanıza ve beğenmenize sevindim. Eğer merak edenleriniz varsa, Moht öyküsüyle alakalı iki öykü daha Genç Sanat Dergisi’nde kaleme aldım. Linklerini, adlarıyla beraber burada paylaşayım.
Genç Sanat 24. Sayı - Mavi Perdenin Arkasında: https://www.gencsanatdergi.com/24-sayi
Genç Sanat 21. Sayı - Ölüm Eskizleri: https://www.gencsanatdergi.com/24-sayi
Şimdiden iyi okumalar dilerim
İlk fırsatta okuyacağım.
ben beğendim hikayenizi. akış, kurgu, sürükleyicilik sorunsuzdu. gayet içine çekti beni. elinize sağlık. diğerlerini de fırsat bulunca okuyacağım.
Böyle düşünmenize çok sevindim. Umarım okuyup beğenirsiniz. Yorumlarınızı merakla bekliyor olacağım. Aynı zamanda kitap çalışmanız için de teşekkür ederim seçkideki diğer dostlarım adına da. Size böyle bir çalışma düşünürseniz seve seve destek oluruz
Öncelikle öykülerinizin profesyonel bir yazarın kaleminden çıktığı hissiyatını verdiğini söylemeliyim. Benimle paylaşmış olduğunuz linklerdeki öykülerinizi okudum. Fakat bu öykülerinizdeki temanın Cthullu hissiyatını verdiğini belirtmeliyim. Sizin hikayenizdeki karakterlerinde mesela ressamın hiçbir karşı koyma çabası veya rüyasında gördüğü oğluna rağmen vicdanı ile karşı koyma çabası göstermedi. Aynı şekilde Cthullu, umutsuzluğun ve kaçınılmaz sonun acımasızlığını ve Niyazi olmaktan başka hiçbir şey yapamayanların hikayelerini konu alır. Cthullu’nun yazarı da Anti sosyal bir karaktere sahip olduğu söylenir. Bu yüzden karakterleri genelde yüzeysel kalır. İçine düştükleri beladan kurtulmak için yaptıkları zayıf planlar ölüme giden yollarını nasıl aydınlatabileceği konusunda yazarın çabasıyla şekillenir. Belki de kurtulma şansları olur. Ama bu tam olarak kurtulamadıkları anlamına da gelir. Birçok kurgu yazarı Lovecraft’ın kurgularından etkilenmiştir. Ama asla onun gibi dev uzuvları olan bir yaratığı öykülerinde kullanmamışlardır. Bu yaratık ve insanları etkileme şekli Lovecraft’ın imzasını taşır. Diğer öykünüz ise tam bir Lovecraft hikayesi olabilir. Kurgunuzu daha orjinal bir versiyona çevirirseniz bence hak ettiği ilgiyi daha çok görür. Paylaştığınız için tekrar teşekkürler.
Teşekkür ederim @Ilhan_Kahraman yorumların için. Bunları değerlendirmeye alacağım Beğeni ve eleştirilerin bana çok şey katacaktır. Sağol var ol Bu arada merak edersen bir kaç tane siberpunk öyküm var, onlar daha orjinal ve Niyazi olmayan cinsten ya da Niyazi olsa bile yüzeysel karakterler yok Linkleri de burada:
https://heft-ahter.com/bir-avuc-seramik-icin-bolum-1-sultan-han-hadisesi/
https://heft-ahter.com/bir-avuc-seramik-icin-bolum-2-carpik-gun-gecidi/
https://heft-ahter.com/garaipler/
Sitedeki diğer öykülere de ayrıca muhakkak göz atmanı tavsiye eder ve yorumlarını merakla beklerim.
Teşekkürler değerli fikirlerin için şimdiden, iyi günler
Merhabalar @Duskalem
Öykün birçok ilki yaşattı. Ben ilk kez yerli Cthulhu öyküsü okuyorum. Ayrıca senin de okuduğum ilk öykün. Beğendim, keyifle okudum. Son kısmı zaten su gibi aktı, ihtiraslı resepsiyonist ve diğerleri, çözülen sır ve ürkütücü son gibi.
Beğendiğim betimlemeler ve benzetmeler vardı. Ayrıca şiddet dozu da seçkide yine benim için bir ilk oldu ki bu aradığım bir şeydi.
Mutsuz sonları severim, o açıdan da tatmin ediciydi. Ayrıca öyküde yeni bir dil vardı, bu bile başlı başına bir meziyet (etkileyici bir unsur bence metin açısından).
Yani artılarla dolu bir öyküydü.
Kalemine sağlık, sonraki seçkilerde görüşmek dileğiyle.
Teşekkür ederim @Haluk_Cevik abim. Yorumların için çok teşekkür ederim Bakalım yeni bir şeyler denemeye niyetliyim, bu Lovecraft evreni, Orta Çağ Anadolusu ve Dieselpunk türlerini bir potada aynı lore içinde eritmeyi planlıyorum. Umarım güzel olur :))
Vayyy, süper olur ya.