Öykü Seçkisi'nde okumak için: Neviruz – Aylık Öykü Seçkisi
“Taziyeleri Kavaklıdere’deki evlerinde değil de, Hergele Pazarı’ndaki dükkânlarında kabul ediyorlarmış, sana zahmet oraya git,” dedi babam. Evet, baba dün konuşmuştuk ama sen İtfaiye Meydanı’na git demiştin diye hatırlıyorum; Hergele Pazarı nerede ki, diye sordum. “Ah Selime abla, on parmağında on marifet bir kadındı. Ömrü hayatımda duymadığım hikâyeler anlatırdı bana, sonra çok güzel fal bakardı, gerçi… (DEVAMI…)
Selime Abla’nın yazdıkları yeni bir ülkede yaşamak zorunda kaldıkları zamanı anlatan kısa bir bölümü içeriyor. Kim bilir o deftere daha neler neler yazılmıştır. Belki öykünün devamı olursa onları da öğrenme şansımız olur. Ama öykünün son paragrafı günümü salgınını düşündüğünde ayrı bir umut vermekte.
Nazik yorumunuz için çok teşekkür ederim. Artık defter öyküdeki Aslan Bey’in elinde, umarım bizimle zaman zaman bir şeyler paylaşır. Son olarak, ne mutlu bana, eğer böyle umut verebilecek bir öykü yazabildiysem.
Muhabbetle,
e.
@Enver_Yunusoglu merhaba,
Virüs teması için anlattığınız hikayeyi beğendim. Balkanlar’da geçmesi de ayrıca bende olumlu bir etki yarattı. Bu arada pırasa böreğini hiç sevmem. Sayenizde hatırlamış oldum.
Aslan Bey’deki defterden bence de farklı malzemeler çıkabilir. Çıkarsa, okuruz.
Emeğinize sağlık,
Sena
Çok teşekkür ederim değerli geri bildiriminiz için. Kendi adıma bir dahaki sefere pırasalı böreği kaçırmamanızı tavsiye ederim zira içinde büyülü paralar olabilir.
Teşekkürlerimi yineleyerek,
e.
Merhabalar.
Diliniz anlatımınız çok sade ve akıcı. Hiç kopmadım okurken. Keşke biraz daha uzun olsaydı dedim ama. İleride okuruz umarım.
Elinize sağlık.
Kıymetli yorumunuz için çok teşekkür ederim. Ne mutlu bana. Belki bu hikaye bitti ama @OykuSeckisi’nde bu öyküm dışında yayımlanmış üç öyküm daha var, dilerseniz onları okuyabilirsiniz.
Muhabbetle,
e.
Para için bile yemem sanki.
Anılara götürdüğünüz için teşekkürler tekrar. Kaleminize sağlık.