Popstarın Boy Aynası

Öykü Seçkisi'nde okumak için: https://oykuseckisi.com/popstarin-boy-aynasi/

image

Okuyucuya not (Yazardan günah çıkarma): Bu hikâyedeki kişi ve olaylar tamamen hayal ürünü olup, Demet’in Demet Akalın ile, Sinan’ın Sinan Akçıl ile hiçbir ilgisi yoktur. * * * Demet nihayet Paris’te, L’olympia sahnesindeydi. Konser salonundan binlerce kişinin sevgi dolu çığlıkları yükseliyordu. İnsan selinin arasından geçerek sahneye doğru ilerlerken, kendisini Paris’te, bu muhteşem salonda değil de… (DEVAMI…)

3 Beğeni

Selam Sena,

Yine son derece gerçekçi, topluma dair, doğru noktalara parmak basan bir öykü okudum senden. Toplumsal bazda en önemlisi bunu dert etmendi

Ama bundan fazlası var. Mizahi bir dil, belki toplumsal bir hicivde beklenebilir.

Ama bunun yukarıdaki şarkı sözlerine kadar yayılması ve bu sözlerin bugün herhangi bir hitte rahatlıkla kendine yer edinebilecek derecede işin ruhunu yansıtması, gerçekten takdire şayan bir başarı.

Söylediğim gibi toplumsal bir hicivde mizah belki beklenebilir. Gözlem de son derece açık şekilde günümüz dünyasını ve özelinde ülkemizi tasvir ediyor ama işte işin içine derinlik girdi mi, güldürürken insanın yüzünü değiştiren o vurucu öz… İşte o derinlik ve duygu, bu öykünün alameti farikası. Demet’in uyanışında ifadesini bulan bu derinlik, tüm öykünün ruhunu oluşturuyor. Aşağıdaki cümleler örneğin…

Son paragrafta da bu ruh cisme bürünüyor. :clap:

Bununla birlikte bir eleştirim var. Kara mizahın da biraz gereği sanırım, öyküde adalet anlamında bilinçli bir güme gitme var. Demet kurtulmayı hak ediyordu diye düşünüyorum. Ama bunu, hayat böyle diye ciddi de alabiliriz. Absürd bir komedinin yine aslında gerçekçi bir öğesi olarak da…

Bununla birlikte uyanışını ekşi salataya yoran Demet belki de bu sonu hak etmiş de olabilir. Yine de Demet’in çoklu motivasyonlarıyla inceleyince bu “sorumluluktan kaçış” da öyküyü zenginleştiren ve derinleştiren bir öğe olarak artılar hanesine yazılıyor…

Kalemine sağlık Sena
Görüşmek dileğiyle…

1 Beğeni

Sena merhaba;

Yazara not: Ebuzer tüm samimiyetiyle, Sena’dan daha farklı bir yaratım ve daha yüksek bir sürükleyicilik bekliyordu. :slightly_smiling_face:

Sena sninle kalemlerimiz benzeşiyor. Korkum o ki yakında çarpışabilirler, malum kalem kılıçtan keskin derler ama hangimizinki daha keskin çıkacak göreceğiz. :grinning:

Girişteki açıklama kısmı bize nasıl bir öyküye gireceğimiz hususunda bilgi verse de ben o kısmın olmamasını tercih ederdim. Genel itibariyle kara mizahın derin sularında değil de biraz daha kıyısında yol almış öykü. Böylece dipteki hüznü kolayca görebildim.

Eline sağlık Sena, keyifle okudum. Yeni öykülerini de merakla bekliyorum. Sevgilerle…

1 Beğeni

Murat merhaba,

Yorumların ve kıymetli zamanını ayırıp öykümü okuduğun için teşekkür ederim. Senin gibi Seçki’nin elit yazarlarından bu tarz eleştiriler almak, inan çok gurur verici. Gerçek ve en samimi anlamıyla sağ ol! :pray:

Mizahi kısımları beğenmek biraz göreceli, o yüzden seninle mizah konusunda fikirlerimiz örtüşüyor demek ki, buna sevindim. :blush:

Öte yandan adaletle ilgili yorumun için çok spoiler vermemek adına buradan yorum yapmayacağım. Ne demek istediğini anladım. Farklı okuyucu görüşleri de olursa, en son ben cevabımı aktarırım. Yazarın notu ile başlayıp, yazarın notu ile bitsin. (:

Tüm güzel görüşlerin için tekrar teşekkürler.

Sevgiler,
Sena

1 Beğeni

Ya yapma olur mu öyle şey…

1 Beğeni

Merhaba Ebuzer,

Sena yazarından, Ebuzer okuyucusuna not: Kıymetli eleştirin için teşekkürler.

Bu atışma böyle sürüp gidebilir, değil mi? :sweat_smile:

Ebuzercim, bu yorumun beni mutlu etti çünkü seçkideki öykülerini, mizah yeteneğine ve yaratıcılığına şapka çıkartarak okuduğum nadir yazarlardansın. Senden bunu duyabilmek, o yüzden ayrı kıymetli ancak; :smiley:

Kılıç / keskinlik konusu azıcık gözümü korkutmadı değil. Restini görüyorum ve sonraki seçkilerde bu tatlı rekabeti sürdürmek için ben de varım diyorum. :sweat_smile:

Girişteki cümleyi çıkarıp çıkarmama konusunda ben de tereddüt ettim ancak sanatçılarımız görmediği sürece kalabilir diye düşündüm. :smiley:

Genel yorumuna cevap olarak ise temaya çok giremediğimi belirtmeliyim. Virüsü dramdan çekmek biraz zor bir işti, dönem olarak hepimizin umutsuz ve endişeli olduğu şu günlerde daha toz pembe öyküler yazmak kolay değildi. Yazıp, çöpe attığım iki öyküden sonra bu doğdu. Şahsen ben yazarken çok eğlendim, özellikle şarkı sözlerini ve müziklerini uydururken. Bir de evde öyküyü sesli okuyup, şarkıları da bağıra çağıra söylerken virüsmüş, karantinaymış, hepsini unuttum. Okuyucuya da ne kadarı geçerse, o kadar memnun olurum.

Sevgiler ve okuyup değerlendirdiğin için teşekkürler,

Görüşmek üzere,

Sena

1 Beğeni

Kral diyecektim, pardon. :sweat_smile:

1 Beğeni

Merhaba @Senaa

Hiç sıkılmadan merakla okudum öykünü. Hüznü ağır bastı açıkçası. @ebuka nın söylediğine katılıyorum, mizahın içine hüzün değil hüznün içine biraz mizah serpiştirilmiş. Aslında mizah bile diyemem. Bu bir eleştiri değil. Öykünde toplumsal bir yozlaşmanın etkilerinin daha ağır basması diyelim. Sağlı sollu melek ve şeytan çok güzel düşünülmüş.

Bu öykünün genel ruhu bir öncekiyle çok farklı. Absürt öğeler yerine gerçek olayları kullanmışsın. Yanlış okumadıysam da öykün sonda fantastiğe soyuta evrilmiş ve kullandığın dil değişmiş.

Öykü başlangıcındaki not için ben de aynı şeyi düşünüyorum. Sen o açıklamayı yapmasan öykü içindeki isimler sıradan insandan başka bir çağrışım yapmayacaktı ama o açıklama beni farklı bir beklentiye itti. Ve o beklenti yoktu öyküde.

İşçiliğin, giriş gelişme ve sonuç bölümlerine diyecek yok. Ufak bir kaç şey dışında öykü öykü olmuş. Çok da güzel olmuş. Nakaratlar da Harika :))

Benim eleştirim Sinan ve Demet ilişkisinde hissettiğim tutarsızlık. Demet Sinan’a hayatını tehlikeye atacak kadar değer veriyor mu? Sinan tiplemesi öykü boyunca bana negatif gelirken Demet’in ona gitmesini anlamlandıramadım. Aslında bu benim görüşüm olabilir :slight_smile:

Bu yolda sağlam ilerliyorsun
Başarılı olacağına inanıyorum

Sevgiler

2 Beğeni

Sevgili Müge,

Zamanını ayırıp da bu oportünizm karşıtı öykümsüyü okuduğun için öncelikle çok teşekkür ederim.

Önceki öykümde biraz daha bireysel - psikolojik bir gözlemden yola çıkarak absürt bir hikaye yaratmıştım, haklısın. Burada ise daha sosyolojik bir mesele olan kriz dönemlerindeki fırsatçılık eleştirisi var. Bu tarz konulara el atmayı, herkesin gördüğü ve bildiği durumları öykü tadında kaleme almayı seviyorum aslında. Virüste de çok drama boğmadan girebileceğin konular kısıtlı geldi bana. Şarkıları beğenmene sevindim, acaba hangi ünlülere teklif götürsem, kim satın alır ben de merak ediyorum :upside_down_face:

Girişteki cümle, benim kendimi mahkeme koridorlarından kurtarmak için eklediğim bir not oldu :see_no_evil: çünkü kafamdaki ünlü aslında Sinan Akçıl’dı, nedense pek haz etmem kendisinden. Çok gömer miyim, anlaşılır mı derken isimlere öyle bir not düşerek paçayı kurtarayım dedim. (Dava açan olursa, sonucu sizinle paylaşacağım, söz)

Demet’in Sinan’a neden yardım ettiğini de aşağıdaki cümlede azıcık açıklamışım aslında. İş konusunda, hayalini gerçekleştirmesine yardımcı olacağı için böyle bir sorumluluk hissetti Demet. Sonunda birlikte patladılar, oh oldu. :sweat_smile:

Nitelikli eleştirin ve güzel yorumların için tekrar teşekkür ediyorum, @MuratBarisSari‘a kral demiştim, sen de buraların kraliçesisin. Senden eleştiri almak çok hoş. :smiling_face:

Sevgiler,

Sena

2 Beğeni

Yok ya ne kraliçesi aşkolsun
Kendi çapımda okuyup yorumluyorum işte

Sağol :pray:t2: :heart:

2 Beğeni

Merhaba Sena.

Öncelikle yazım dünyasında çıktığın yolda başarılar dilerim. Bu yolda gerçekleştirdiğin paylaşımlar için de teşekkür ederim.

Öykünün başlarında bir kadının dışarı çıkma hazırlığında çektiği rutini detaylıca anlatmışsın. Çektiği dedim çünkü resmen çileydi. Allah kolaylıklar versin Demet gibi çilekeş bütün kadınlarımıza.

Diğer arkadaşların öykünün başındaki “yazar notu” hakkındaki görüşlerine katılıyorum. Edebiyat özgürlüktür. Hele ki bu dönemde içeridekileri dışarı çıkarıyorlar, hiç korkma derim ben :slight_smile:

Daha dün sabah, geçen ay 25 liraya aldığım kolonyanın 46 küsür liraya satıldığını görünce, öykündeki toplumsal fırsatçılığın nerelere varacağını kestirmek zor olmuyor. Toplumun yediden yetmişe çürümüşlüğü maalesef böyle kaos günlerinde daha belirgin bir şekilde ortaya çıkıyor. Toplumdan kasıt, hem halkı hem de yöneticileri kapsıyor.

Bak yine muhalif damarıma basmama sebep oldun. Bir kolonya dökeyim de kendime geleyim diyorum ama kolonyanın limonundan da çürümüşlüğün kesif kokusu yayılıyor elime yüzüme.
Öykünü yorumlamaya gelmişken nerelere savruldum, affola :slight_smile:

Öyküde geçen diyaloglar yerindeydi ve Demet’in bulunduğu ortamların gözümde canlanması için yeterliydi. Vermek istenilen mesaj gayet açık ve net bir şekilde atmosfere yayılmış.

Şarkı yapma konusunda kim seni desteklerse karşısında beni bulur. Bunu da söyleyeyim buradan. :=)

Özetle, yazarken kaleminin çiçek açıyor oluşu kalemine yansıyor. Bunu hissedebiliyorum. Neşenin daim olmasını ve edebiyatla kalmanı diliyorum. Ne demişler; “Edebiyat mutluluktur.”

Sevgiler…

1 Beğeni

Okan merhaba,

Ben de öncelikle bu sıcacık yorumunla öykü sayfamı ısıttığın için sana teşekkür ediyorum. Gözlemlerine gelince;

Biraz da nükte olsun diye yazdığını biliyorum ancak yine de açıklayacağım: Demet’in ayna karşısındaki uzun ve özverili hazırlanması ile son sahnedeki ayna karşısındaki uzun ve meşakkatli hesaplaşmasını çarpıştırmak istediğim için biraz daha detaylı tuttum iki sahneyi de. Sana bir hint vermem gerekirse, bu hazırlıkları eksik bile yazdım, orada rimelin topaklanması sonucu yaşayacağı bir kriz fln da olabilirdi. Kadın okuyucular ne demek istediğimi gayet iyi anlayacaktır. :see_no_evil: :sweat_smile:

Yazar notu kısmını seninle önceden de konuşmuştuk, hatırlıyorum ancak kaldırmadım. Yazarken kafamızda kurduğumuz ortamda bazen bir cümle puzzle’ı tamamlamış oluyor ancak okuyucuya bu his geçmeyebiliyor. Bu gibi durumlarda önsezilerimin kuvvetine güvenerek ilerlemeyi tercih ediyorum. Direkt notsuz kısımdan başlayarak okuyabilir bundan sonraki okurlar. :slight_smile: Yorumlarınız bu anlamda, diğer kişilere kılavuz oluyor belki de. :sweat_smile:

Öykünün dolandırmadan verdiği mesajın içine girebilmene ve muhalif damarını kabartmana sevindim. Amacıma ulaşmış olmak mutlu edici. :smiley:

İşte bu yoruma çok güldüm. :see_no_evil: :joy: :joy: :joy: Biraz da hayal kırıklığı yarattı, ben de bu bestelerimi bağlamanla çalarsın ve milyonlara yayma konusunda bana destek olursun diye umuyordum canım. :yum:

Özetle, tüm bu destekleyici yorumların ve zaman ayırıp-belki de iki, üç kere- öykümü okuduğun için çok teşekkürler.

Şiirlerde, öykülerde yarattığımız zincirleme ilham tamlamasının ilk halkası olan senden bunları duymak müthiş gurur verici. Görünmez elin her zaman omuzlarımda. Var ol!

Sevgiler,

Sena

1 Beğeni

-Rimel topaklanmasını kadın okuyucular anlar.
-Okan da anladı.
-Öyleyse Okan da bir kadın okuyucudur.

Görüldüğü üzere bu cümlen mantığa uymuyor :slight_smile:

Rica ederim. Kendine iyi bak.

Sevgiler…

1 Beğeni

aslında şöyleydi;

bu krizi bilemeyebilir erkekler, durumu bilirsiniz elbet ama kriz anındaki hissiyatı bilemezsiniz demek istedim. Bu arada hissiyatı biliyorsunuzdur ve ben yanılıyor da olabilirim. Gerisi rimeliniz ve sizin aranızdaki mesele. :sweat_smile:
Tekniği hakkında tavsiye isteyenleri youtube maykaj kanalıma beklerim. :sweat_smile:

Sen de kendine iyi bak,

Sena

1 Beğeni

Merhaba Sena😊
Mizahi yönü kuvvetli, gercekle harmanladigin, güzel bir öykü olmuş bu.
Komedi yazmak ayrı meziyet, ben yapamam diye düşünüyorum. Bunu, senin oykun komedi olduğu için değil, bunu yapabileceğine inandığım için söylüyorum. Bu anlamda yolun oldukça açık.
Ben kendi adıma popüler dünya öykülerini pek sevmiyorum. Ama sen eleştirel baktığın icin, ironik yaklaşımların yerindeydi ve keyif verdi.
Buralarda ol🤜 Yazmaya, üretmeye devam et.
Gorusuruz arkadaşım, sevgiyle🙏

1 Beğeni

Gayecim, :smiling_face_with_three_hearts:

Bu yorumlar ne güzel böyle, bunları senden duymak apayrı bi güzel öyle :blush:

(Komedi yazma meziyeti diince, yoruma da serpiştirip şov yapiyim derken, olmamıştır. :yum: )

Hep konuştuğumuz gibi, onca iş güç arasında o kıymetli zamanını ayırıp okuduğun için ayrıca çok teşekkür ediyorum.

Bu arada;

Bu konuda seni çok iyi bulduğumu biliyorsun, beni güldürürken düşündüren kadınlardansın. İstersen, kaleminin pusulasını azıcık oynatman yeterli.

Görüşürüz arkadaşım, :pray:

Sevgiler,

Sena

1 Beğeni

Merhaba @Senaa;

Bu okuduğum ilk öykünüz oldu ancak sıradaki seçkilerde de sizi mutlaka takip ediyor olacağım. Yer yer güldüm yer yer tedirgin oldum diyebilirim.

Bu bölüm tamamen kafamda canlandı. Bitmesini istemediğim rüyaların hemen hemen hepsinde bu şekilde uyanmak zorunda kaldığım için Demet’i çok iyi anlıyorum. Özellikle bu kısma kadar kafamda canlanan şeyler bir gençlik komedi filmi olacak altyapıya sahipti. Tabi daha sonra olaylar trajikomik bir hal aldı.

Yorumlarda değinenler olsa da şarkı sözleriyle ilgili kendi fikrimi de paylaşmak istiyorum. İki şarkının sözünü de tekrar tekrar okuyup bir melodiye oturtmaya çalıştım. Eğlenceliydi. Sözler gerçekten güldürdü beni. :smile::smile:

Özellikle bu bölümde o kadar güldüm ki bir süre devamına odaklanamadım. “Alzheimer mı oldun” beklemediğim bir soruydu.:smile::+1:

Hayallerinin peşinden gitmeye hazır bir insanın gözünden gündeme ışık tutmanızı başarılı buldum. Karakter yalnızca sosyal medyada üretilen komplo teorilerini değil halkın içinden insanların bakış açısını ve kriz anında sergiledikleri düşüncesiz davranışları da gözler önüne sermeyi başarmış.

Final kısmı benim açımdan en depresif kısımdı. Ayna üzerinden geliştirdiğiniz atmosferle ortamı çok iyi yakalamışsınız. İçimizdeki melek ve şeytan figürlerini de beğendim.

Kaleminize sağlık. Görüşmek üzere. :smiling_face::smiling_face:

2 Beğeni

Merhaba @Kursat_Akbulut,

Doğrudur, zaten seçkide yayınlanan ikinci öyküm, tanıştığımıza, buraya uğradığınıza çok memnun oldum. :blush:

Hepimizin var di mi bu tarz rüyaları? :see_no_evil: Sahnenin içine, öykünün atmosferine girebilmenize sevindim çünkü amacım tam olarak da buydu. :pray:

İki şarkının da melodileri var aslında, sözleri yazarken müziksiz de bırakmadım. Buradan paylaşabilsek hem sizin kafanızdakini öğrenmek isterdim hem de kendi kurgumu aktarırdım. Eminim çok daha eğlenceli olurdu öyle. :sweat_smile:

Öykünün mesajını hissettiğiniz ve benim yazarken eğlendiğim gibi, siz de okurken keyiflenip samimiyetle benimle paylaştığınız için çok teşekkür ederim.

Nietzsche’nin şu ünlü sözünü aşağıya bırakmak istedim.

“İnsan dünyada o kadar ızdırap çeker ki, bütün canlı yaratıklar arasında yalnız o gülmeyi icat etmek zorunda kalmıştır.”

Madem icat edilmiş, öyleyse sıklıkla kullanalım biz de. Virüslü, evde kaldığımız ve her saniye sağlığımızdan endişe ettiğimiz şu günlerde özellikle. :blush:

Sevgiler, :pray:

Görüşmek üzere,

Sena

1 Beğeni

Selam @Senaa,

Okuduğum ilk öyküne bakarak hatırı sayılır bir oturmuşluk gördüm. Cümleler, anlatım aceleci değil. İlk okuduğum öyküde ne oluyor ne bitiyor birbirine girmişti biraz.

Yazmaya devam, kalemine sağlık.

Sevgiler

1 Beğeni

@Senaa Selam,

Aman aman. O ne sondu öyle. Neler oldu yahu? :sweat_smile:

Kalemine sağlık Senacım, neler yaşadığımızı güzel anlatmışsın valla. Çok güzel detaylar; internetteki dezenformasyon çöplüğü, eczaneleri, marketleri sömürenler, gereksiz yere hastaneleri işgal edenler… Demet’le Sinan’ın bu çarpık düzen içindeki tuhaf ilişkisi. Gayet güzel, gayet yerinde her şey.

Ama eğer illa bir eleştiri gerekiyorsa yararlı olmak adına; biraz daha az anlatıp biraz daha fazla göstermeni isterim bir okur olarak.

Kalemine sağlık. Akıcı, inandırıcı, emek verilmiş. Müsaadenle bu yorumuma sevdiğim bir sanatçıdan bir şarkı ile son vermek istiyorum. Demet’le Sinan’a gelsin:

Sana ne oğlum milletin
Twit’inden face’inden
Saray senin taç senin
Başka işin yok mu senin?

Girmiş sana, girmiş sana
Vallahi virüs girmiş sana
Çöktü beyin, dağıldı kasa
Format atsın Turgut sana

İnternet değil bir illet
Şizofren oldu bu millet
Ne saygı kaldı ne hörmet
Ne ahlak kaldı ne edep

Girmiş sana, girmiş sana
Vallahi virüs girmiş sana
Çöktü beyin, dağıldı kasa
Format atsın Turgut sana

Ankaralı Turgut - Virüs Girmiş Sana

Görüşürüz. :sweat_smile:

2 Beğeni