Öykü Seçkisi'nde okumak için: Uğursuzluk Bedeli – Aylık Öykü Seçkisi
Bir masal doğar, ağ gibi sarar dört bir yanı. Dokunduğu şehirlerde sessiz bir fırtına kopar, savurur insanları. Kimileri zehirli bir hayalin büyüsüne kapılır, kimileri de taşıdığı sırrın ağırlığı altında ezilir. Bense çoktan bir arayış sevdasına tutulmuşum. Gizem perdelerini aralayan, kayıpların ardına düşen, diyar diyar dolaşan bir gezginim ben. Bir dolunay vaktiydi. Yıldızlardan işaret bekleyerek, kurumaya… (DEVAMI…)
Maviciğim, öykün masalsı bir şekilde başladı ve su gibi akıp gitti. Karakterin gözünden olayları iyi yansıtmışsın. Betimlemelerin de güzeldi ama biraz daha çok görmek isterdim ben.
Öykünün ikinci kısmını ayrı bir sevdim. Oranın atmosferi farklıydı. Lider Zorkan azametiyle geldi. Onu ve halkını bu öyküde görmek güzeldi.
Dövüş sahnelerini gerçekçi ve güçlü bir şekilde işlemişsin. Heyecanla, hayranlıkla okudum. Ve öykü çabuk bitti sanki, daha uzun olmasını isterdim açıkçası.
Kalemine, hayal gücüne ve yüreğine sağlık.
Değerli yorumun için teşekkür ederim Mervecim.
Lider Zorkan’ ı tekrar yazmak güzeldi benim için. Yazdığım romandaki karakteri ve ülkeyi kısa öykü olarak ele almak istedim. Not olarak düşmüştüm ama gözden kaçmış sanırım, konulmamış.
Dövüş sahneleri yazmak biraz zorluyor beni. Aklımda çok şey canlansa da kâğıda dökmek kolay değil. Daha uzun olabilirdi belki ama tadında bırakmak istedim. Tekrar teşekkürler.
“Ağzının kımıldadığını görmesem sesin semada yankılanan gökgürültüsü olduğunu sanabilirdim.” ne güzel bir cümle bu!
Genel olarak öyküyü çok beğendim. Okurken her sahne kafamda saniye saniye canlandı. Lakin bu bir öyküden ziyade bir kitap olabilirmiş gibi geldi bana. Yani sanki uzasa uzasa sayfalarca yazılsa ne ayrıntılar çıkar böyle bir dünyadan. Çok farklı insanlar, öldürülmeyen kurtlar, Kaf Dağı, farklı değer yargıları. Bunu bir kitap yapmayı düşünür müsün? Bence düşünmelisin. Şahsen ben keyifle okurdum. Hele de bambaşka kahramanlar eklense. Bir Ursula K Le Guin dünyası gibi bile olabilir.
Merhaba
Değerli yorumun için teşekkür ederim, beğenmene sevindim. Dediğin gibi bir kitaptı aslında. Kitabımdaki Dazzap ülkesi ve Lider Zorkan’ ı (favori karakterimdi) bu öyküde kullanmak istedim. Daha farklı ülkeler, liderler, kültürler ve özel güçler var yani. Gezgin ise sadece bu öyküye has bir karakter. Onun gözünden diğerlerini anlatmak istedim.
Tekrar teşekkürler. Diğer seçkilerde görüşmek üzere.
Merhaba Duygu,
Üzerine çok düşünülmüş, sayısız kez yazılıp silinmiş, eklenmiş çıkartılmış, tüm detayları tablodaki fırça darbeleri gibi işlenmiş bir evren yaratmışsın. Fantastik ama bir o kadar da masalsı ve dokunaklı. Bravo valla.
Gezgin fikri güzel işlenmiş. Kullanılan betimlemeler bence tam kıvamında. Akıcı, sürükleyici ve kendi içerisinde tutarlı. Kurtlar, Zorkan hoşuma giden noktalardı. İnsan “bu evrende kim bilir daha ne hikayeler vardır…” diye sormadan edemiyor.
Sonu bağlanırken sanki “tam istediğin bu değilmiş, daha farklı bir şey yapmak isterken buraya gelmişsin” gibi hissettim. Neden bilmiyorum.
Kalemine, hayal gücüne sağlık.
Selamlar,
Merhaba Ufuk
Değerli yorumun için teşekkür ederim. Son kısmında haklısın. Aslında gezgini sıradan bir insan yapacaktım, son anda vazgeçtim. Yine de bu son içime sindi diyebilirim.
Diğer kısımları (başlangıç hariç) ise zaten kafamda olan dünyaya ait olduğu için bir çırpıda yazdım. Tekrar teşekkür ederim. Diğer seçkilerde görüşmek üzere.
Merhabalar Duygu!
Gerçekten okumaktan çok keyif aldığım ve ardına gizlediğin bambaşka hikayeleri merak etmeme sebep olan bir öyküyle gelmişsin bu sefer. Mekan ve karakterlere dair tasvirlerini ne kadar beğendiğimden daha önce bahsetmiş miydim? Kurgu içine alan bir yapıya sahipti; sanıyorum ki kalemin bildik rotalarda akıcılığını katlamış.
Elem taşıyan bir seyyahın peşinde karlara bata çıka ilerlemek, yarattığın dünyaya ait ustalıkla belirlenmiş değerlere saygı duymak bir yana Kafdağı’nda yaşananlar beklenmedik bir unsurdu. Erişilmez olana varma halini okuduğuma inanmıştım muhtemelen işin iç yüzü gerçekten sürpriz oldu benim için.
Uğursuz neferin maceraları başka öykülerde ya da daha geniş kapsamlı bir metinde karşımıza çıkar mı dersin? Okumaktan zevk alacağıma emin gibiyim. Güç nedir? Çıkarlar uğruna neler yapılabilir? Sürgün edilen birey midir yoksa lanetin kendisi mi? Daha birçok soruyla gelebilirim buraya sanırım. Meraktayız senin anlayacağın.
Tekrar görüşmek dileğiyle, kalemin ilhamla ışıldamaya devam etsin!
Merhaba Ezgi
Yapıcı yorumun için teşekkürler, çok mutlu oldum. Mekân tasvirlerini iyi yapamadığımı düşünürdüm ama yorumun sayesinde rahatladım.
Kafdağı konusunda sürpriz yapmak istedim, sanırım istediğim etki çıkmış ortaya. Gerçi Ölüm Neferleri mevzusunu başta kullanmak istemedim (çünkü kitabımda bu grubun tüm üyelerini yok olmuştu) ama bir şekilde oraya vardı kurgu. Sanırım gezginle ilgili farklı bir hikayeye girmeyeceğim. İyice tavşan suyunun suyuna dönecek yoksa. Görüşlerin benim için önemliydi. Diğer seçkilerde görüşmek üzere.
Merhaba Duygu,
Sanırım hayatın hiçbir alanında gülmeden duramıyorum, bu yüzden yanlış anlamanı istemem. İlk olarak yazım tarzını çok beğendim, özellikle de betimlemelerini. Bir çoğunu kafama yazdım ki belki işime yarar diye. Bir kitap okur gibi okudum yazdıklarını. Hikayenin bütünlüğü, başlangıcı ve sonu da çok güzeldi. Karakterlerin ve hikayenin hiç alakası olmasa bile bana Harry Potter’ı hatırlattı. O da aslında kurbanlık bir koyundu. Hikayenin ana karakteri de öyle. Bir yandan üzülüp garip hislere kapılmadım değil ana karakter için. Özellikle alttaki iki kısmı çok beğendim.
Burası çok komik geldi, hani oyunlarda olur ya, her görevi bize verirler. Sen büyüksün, sen yaparsın, hadi git diye.
Ahahaha burayı okurken içimden ewwwwwww dedim, içim bir garip oldu (gerçi bir çok yeri öyleydi ama yeni ameliyat olmuş, dikişli bir yaraya parmak basıyormuş gibi hissettim).
Merhaba Oğulcan
Yorumun beni gülümsetti, teşekkür ederim. Betimlemeleri beğenmene sevindim.
Bu kısmı bilerek komik yapmaya çalıştım. Aslında adamın samimiyetsizliğini gösteriyor.
Bana şevk veren yorumun için tekrar teşekkürler.
Sevgili @maviadige
Bereket-Kıtlık, kahramanlık-sıradanlık, görev-inanç ve başka bir çok zıtlığı bir potada anlattığını görebiliyorum. @merveriii ye katılıyorum sanki bir ktabın özeti gibi duruyor bu hikayae. Sanki bir ilk taslak gibi. Eğer öyleyse üzerinde çalışmaya değer bir altyapı var önümde. Kahramanın en sondaki açıklaması da psikolojik bir altyapı vermek için oldukça güçlü bir ifade olmuş. Aslında kahramanı üstlendiği görevden azad olması ve bunun onu özgürleştirmesi, ona anlatılan “ancak seçilmişin başarabileceği” görevi sonuç olarak “sıradan ama azimli” birinin başarması, “Ölmek üzere iken” içindeki gücü bulması yani aslında kahraman olmayan karakterin, şartların gelişimi ile kahraman oluşu, bence güzel bir “uyanış” öyküsüydü.
Eline ve düş gücüne sağlık.
Sevgiler
Dipszi
Merhaba,
Su gibi akıp giden bir öyküydü. Keyifle okudum. Bağlantıları güzeldi. Bazı yerlerde gelen açıklamaları anlamakta zorlandım ancak diğer yorumlarda bunun bir romanın parçası olduğunu okuduğumda olay kafamda netleşti.
Dövüş sahnelerini ve fiziksel betimlemeleri çok beğendim.
Sadece geçişlerin ve dolayısıyla öykünün hızın çok az düşürülmesi gerektiğini düşünüyorum, yer yer biraz hızlı koşabiliyor.
Eline sağlık…
Merhaba @Dipsiz
Vakit ayırıp yorumladığın için teşekkürler. Dediğinde haklısın, biraz özet gibi olmuş olabilir. Kendimce animelerin filler bölümü gibi bir şey yapmaya çalıştım. Burada ana karakter gibi gözüken kişi asıl hikayede yok. Tekrar teşekkürler yorumun için.
Merhaba @MuratBarisSari
Değerli yorumunuz için teşekkür ederim. Dediğiniz gibi bazı kısımlar romanın parçası olunca sanırım yüzeysel geçtim. O yüzden hızlı ilerlemişimdir. Diğer kısımları beğenmenize sevindim. Diğer seçkilerde görüşmek üzere.
Merhaba @maviadige
İlk kez bir öykünü okudum ve sanırım ilk fırsatta dönüp diğerlerine de bakacağım.
Akıp gitti.
Tebrikler…
Merhaba
Teşekkür ederim değerli yorumunuz için. Çok mutlu oldum.